Turkish example sentences with "sonucu"

Learn how to use sonucu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
Translate from Turkish to English

Baharda Abraham Lincoln suikast sonucu öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Translate from Turkish to English

Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
Translate from Turkish to English

Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.
Translate from Turkish to English

Onun söylediğinden onun suçlu olduğu sonucu çıkıyor.
Translate from Turkish to English

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.
Translate from Turkish to English

Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü.
Translate from Turkish to English

Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
Translate from Turkish to English

Yanlış bir çeviri sonucu bazen felaket olabilir.
Translate from Turkish to English

Başkan Lincoln kulağının tam sol arkasından kafasına sıkılan bir kurşunla bir suikast sonucu öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Sizinle sonucu paylaşma niyetinde değilim.
Translate from Turkish to English

Derinin üzerindeki kabarıklıklar aşırı sıcakların bir sonucu.
Translate from Turkish to English

Seçimin sonucu neydi?
Translate from Turkish to English

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Perşembeye kadar sonucu öğrenmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Kazanın sonucu olarak geç kaldı.
Translate from Turkish to English

Kaza sonucu sağır oldu.
Translate from Turkish to English

Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.
Translate from Turkish to English

O, sınav sonucu hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English

Şiddetli kar sonucu olarak geç kaldı.
Translate from Turkish to English

Her zaman aç ve yorgun olmanın sonucu olarak, o köpek sonunda öldü.
Translate from Turkish to English

Oyunun sonucu onun performansına bağlı.
Translate from Turkish to English

17 yaşındayken, futbol oynarken kendimi yaraladım. Birisiyle çarpıştım ve bunun sonucu olarak dişlerimden bazılarını kırdım.
Translate from Turkish to English

Şartlar hafifçe farklı olmasına rağmen, bizim deneyin sonucu Robinson'unki ile aynı.
Translate from Turkish to English

Mary'nin test sonucu neydi?
Translate from Turkish to English

Kitabın giriş ve gelişmesini siz yazmış olabilirsiniz fakat sonucu ben yazacağım.
Translate from Turkish to English

Lander ayaklanmanın ve çete davranışının yoksulluğun ve kötü ekonomik koşulların bir sonucu olduklarını varsayıyor.
Translate from Turkish to English

Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.
Translate from Turkish to English

Ve bunun sonucu ne olacak?
Translate from Turkish to English

Bu sonucu beklemiyordum.
Translate from Turkish to English

Sonucu bilmekten memnun oldu.
Translate from Turkish to English

Sınav sonucu ile ilgili endişem vardı.
Translate from Turkish to English

Yaptığım her tercihin bir sonucu olduğunun farkındayım.
Translate from Turkish to English

Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.
Translate from Turkish to English

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Kötü hava sonucu yollar kapalı.
Translate from Turkish to English

Trafik sıkışıklığı sonucu geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Grönland 23 Şubat 1983'te yapılan halk oylaması sonucu 1 Şubat 1985'te Avrupa Birliğinden ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Suyun çekilmesi sonucu, tarihî bir mezarlık ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Annem sınavın sonucu hakkında benden daha endişeli.
Translate from Turkish to English

Beceri, özellikle deneyimin ve yeteneğin bir sonucu olarak tanımlanır.
Translate from Turkish to English

Daktilom bozuldu; bunun sonucu olarak, arkadaşımınkini ödünç aldım.
Translate from Turkish to English

Onun ölümü, eğer iyi anladıysam, bir kaza sonucu oldu.
Translate from Turkish to English

Test sonucu umduğum gibi değil.
Translate from Turkish to English

Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.
Translate from Turkish to English

O sonucu beklemiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom bu sonucu beklemiyordu.
Translate from Turkish to English

O en iyi sonucu bir kez daha buldu.
Translate from Turkish to English

Bunun hepsi istenilen sonucu verecek.
Translate from Turkish to English

Tom sonucu bilmek için endişeli.
Translate from Turkish to English

Bu politikanın bir sonucu olarak fiyatlar sert bir biçimde yükseldi.
Translate from Turkish to English

Ona sonucu bildirdim.
Translate from Turkish to English

Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English

Anneannem bir avuç yeşil fasulyeyi çıkardı. Onları eski bir tavanın içine döktü. Sabırla onları kızarttı, bakır kulplu bir ahşap el değirmeninde öğüttü, sonucu eski moda bir Macar espresso makinesi içine sıktı, onu bir tepsiye koydu ve iki saat sonra, o kahveydi.
Translate from Turkish to English

Ne zaman çalışırsan çalış, en iyi sonucu almak için sözlüğünü kullan.
Translate from Turkish to English

Ne zaman çalışırsanız çalışın, en iyi sonucu almak için sözlüğünüzü kullanın
Translate from Turkish to English

Ekin erken donun bir sonucu olarak ciddi hasar gördü.
Translate from Turkish to English

Oyunun sonucu belirsiz.
Translate from Turkish to English

Ağır yağışların bir sonucu olarak sel baskınları meydana geldi.
Translate from Turkish to English

Fırtınanın bir sonucu olarak, birçok kişi hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Çevre kirliliğinin bir sonucu olarak gölde hiçbir yaşam formu mevcut değil.
Translate from Turkish to English

Sınavlarımın sonucu beklediğim gibi olmadı.
Translate from Turkish to English

Seçim sonucu yarın ilan edilecek.
Translate from Turkish to English

Pasifik'teki düşük rakımlı bazı ada ülkelerinin, deniz seviyesinin küresel ısınma sonucu yükselmesiyle yok olmasından korkuluyor.
Translate from Turkish to English

Tom elektrik çarpması sonucu öldü.
Translate from Turkish to English

Soruşturma bir kaza sonucu ölüm olarak geri döndü.
Translate from Turkish to English

Ben sonucu beğenmedim.
Translate from Turkish to English

Bu ameliyatın başarılı bir sonucu var.
Translate from Turkish to English

Her hareketin kendi sonucu vardır.
Translate from Turkish to English

Sigara içmenin sonucu öksürmendir.
Translate from Turkish to English

Sonucu ne olursa olsun bunu yapmak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Maç sonucu 3-1'di.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary arasındaki işler istenilen sonucu vermedi.
Translate from Turkish to English

Her şeyin istenilen sonucu vereceğini sana söylemedim mi?
Translate from Turkish to English

Her şey istenilen sonucu verecek.
Translate from Turkish to English

İnşallah işler istenilen sonucu verecektir.
Translate from Turkish to English

Anketin sonucu yakında bilinecek.
Translate from Turkish to English

Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu.
Translate from Turkish to English

Bu, sonucu belli bir maç. İzlemeyeceğim bile.
Translate from Turkish to English

Sonucu hemen gördüğün için bu işi seviyorum; bu çok yararlı.
Translate from Turkish to English

İmparatorluk komşularının yayılmacı eğilimlerin bir sonucu olarak düştü.
Translate from Turkish to English

Her şey güzelce istenen sonucu verdi.
Translate from Turkish to English

İşlerin istenilen sonucu vereceğine eminim.
Translate from Turkish to English

Tom bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Bana sınav sonucu hakkında bildirin.
Translate from Turkish to English

Püskürme sonucu en az 31 kişi öldü.
Translate from Turkish to English

Senin testinin sonucu hakkında endişe etme.
Translate from Turkish to English

Tüp, patlama sonucu paramparça oldu.
Translate from Turkish to English

Ben sonucu erteledim.
Translate from Turkish to English

O, sonucu öğrenirse şok olacak.
Translate from Turkish to English

Ölümlerin nadir olma eğilimi olmasına rağmen, birçok kişi son çeyrek yüzyıl boyunca volkanik patlamalar sonucu öldü.
Translate from Turkish to English

Boston'a gitme planların nasıl istenilen sonucu verdi.
Translate from Turkish to English

Her şey tam zamanında istenilen sonucu verecek.
Translate from Turkish to English

Onun nasıl istenilen sonucu vereceğini biliyoruz.
Translate from Turkish to English

Ne zaman bana sonucu bildirebilirsin?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: istemiyor, Sana, satranç, oynamayı, öğreteceğim, biliyor, musun, Bunlar, çok, eski.