Turkish example sentences with "sana"

Learn how to use sana in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sana satranç oynamayı öğreteceğim.

Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.

Sana küçük bir şey getirdim.

Bu kravat sana çok yakışıyor.

Mutlu yıllar sana!

Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.

Bu kitabı sana vereceğim.

Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.

Sana yardım edebilir miyim?

Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.

Sana ihtiyacım var.

Sana güveniyorum.

Sana katılabilir miyim?

Sana söylediklerimi unutma.

Sana bir içecek ısmarlayacağım.

Sana inanıyorum.

Defterimi sana ödünç vereceğim.

Sana dediği gibi yap.

Sana çok, çok teşekkürler!

Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.

Şu sana yardım etmeyecek.

Sana patates kaynatacağım.

Sana hikayeyi kim anlattı?

Bu sana bahsettiğim şehir.

Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.

Sana yeterince teşekkür edemem.

Sana sağa dönmeni emrediyorum

Sana ihtiyacı olan insanlarla bile arkadaş olabilirsin.

Bildiğimi sadece sana söyleyebilirim.

Sana uzun bir ömür verebilirim.

Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba davrandın.

Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.

Siyah sana yakışıyor.

O sana hak ettiğin cezayı verir.

Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.

Sana bol şans diliyorum.

Sana iyi şanslar diliyorum.

Bu kitap sana faydalı olabilir.

Sana şans diliyorum.

Sana söylüyorum, gitmiyorum.

Kuş olsaydım sana uçabilirdim.

Sana trenle gitmeni öneririm.

Sana o izlenimi vermeyi amaçlamamıştım.

Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl.

O beyaz elbise sana yakışıyor.

Sana bir soru sorabilir miyim?

"Sana katılabilir miyim?" "Neden olmasın?"

Tabii ki sana yardım edeceğim.

Sana soracağım bir şeyler var.

Bu kutuyla sana yardım edeyim mi?

Beni bir dahaki sefere görmeye geldiğinde sana kitabı göstereceğim.

Sana biraz tavsiye verebilir miyim?

Üzgünüm ama Paul hasta olduğunu bildirmek için aradı ve benim sana onun vardiyasını çalışman için ihtiyacım olacak.

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

Ben o hususta sana katılmıyorum.

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.

Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.

Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, " teşekkür ederim" diyebilirdin.

O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.

Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.

Yaşlandığında sana bakacağım.

Sen samimi olmalısın, onlar sana bir arkadaş gibi davranırlar.

Allah kahretsin, sana ne oldu?

"Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? " "Hayır, hiç. "

Sana bir içki ısmarlayacağım.

Sana bizim evin etrafını göstereyim.

Sana arkadaşım demekten utanç duyuyorum.

Mümkün olursa sana yardım edeceğim.

Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.

Sana onun tehlikeli olduğunu söyledim, incinmenizin nedeni dinlememenizden kaynaklanıyordu.

Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.

Sana ışıkları açmamanı söyledim.

Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin?

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.

Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.

İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.

Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.

Ben sana şehri göstereceğim.

Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.

Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?

Onu sana ödünç vereceğim.

Sana tuhaf bir şey söylemek istiyorum.

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.

Sana biraz tavsiye vereyim.

Sana makyaj yapmamı ister misin?

Ben sana her şeyi anlatacağım.

Sana sözünü hatırlatmam gerekiyor.

Sana gülünecek.

Süt sana iyi gelir. Her gün içsen iyi olur.

Kanatlarım olsa, sana uçarım.

Bir kuş olsam, sana uçarım.

Sana ayak uyduramıyorum.

Sana aşığım.

Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.

Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak bilgi türünü içeren kitapları okumalısın.

Sana borç para vereceğim, ama aklında bulunsun, bu son kez.

Tek başına on kişilik akşam yemeği pişiremezsen, Lucy sana yardımcı olabilir.

Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.

Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki nereden başlayacağımı bilmiyorum.

Ben sana cevabı söylemek üzereyim.

Also check out the following words: Barbara'nın, beklenenden, işlemedi, tanıştınız, Mike'a, boşanmasını, öğrendiniz, şüphelenmedi, beklemiyordum, Chris'in.