Turkish example sentences with "eski"

Learn how to use eski in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bunlar çok eski kitaplar.
Translate from Turkish to English

Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English

Futbol eski bir oyundur.
Translate from Turkish to English

Eski radyomuz için on dolar teklif etti.
Translate from Turkish to English

Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
Translate from Turkish to English

Bu eski madeni paraları ondan aldım.
Translate from Turkish to English

Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü "₣" idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
Translate from Turkish to English

Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü "₤" idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.
Translate from Turkish to English

Arjantin'in eski para birimi Austral'di. Sembolü "₳" idi.
Translate from Turkish to English

Eski kısıtlamayı kaldırmaya karar verdiler.
Translate from Turkish to English

Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.
Translate from Turkish to English

Eski ev kötü bir şekildeydi.
Translate from Turkish to English

Nihayet o eski arkadaşı ile irtibata geçebildi.
Translate from Turkish to English

Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
Translate from Turkish to English

Birçok eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Translate from Turkish to English

Eski öğrenciyle tokalaştım.
Translate from Turkish to English

Kahverengi şapka eski.
Translate from Turkish to English

Onlarınki eski bir aile.
Translate from Turkish to English

Eski binayı yıkmaya karar verdiler.
Translate from Turkish to English

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
Translate from Turkish to English

Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
Translate from Turkish to English

Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.
Translate from Turkish to English

Tom aldığı eski gitara yeni teller taktı.
Translate from Turkish to English

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
Translate from Turkish to English

Birçok Avrupalı ​​araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben eski arkadaşız.
Translate from Turkish to English

İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
Translate from Turkish to English

Babam, çok eski bir araba kullanıyor.
Translate from Turkish to English

O siyasetçi eski bir tilki.
Translate from Turkish to English

Niçin öylesine eski bir arabayı istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.
Translate from Turkish to English

Ben New York'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Eski alışkanlıklar zor biter.
Translate from Turkish to English

Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır.
Translate from Turkish to English

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti.
Translate from Turkish to English

Tanıştığımızdan beri uzun zaman oldu, bir ya da iki içki içelim ve iyi eski günlerden konuşalım.
Translate from Turkish to English

Tepenin üstündeki eski kilise on ikinci yüzyıla kadar uzanmaktadır.
Translate from Turkish to English

Tepenin üstünde duran ev çok eski.
Translate from Turkish to English

İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.
Translate from Turkish to English

İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
Translate from Turkish to English

İstasyonda benim eski öğretmenime rastladım.
Translate from Turkish to English

İstasyonda eski bir arkadaşımla karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Eski sınıf arkadaşını tanıdın mı?
Translate from Turkish to English

Eski mobilyayı kaldırdık.
Translate from Turkish to English

Herkes bu eski başkentte yeni bir şey olduğunu bilir.
Translate from Turkish to English

Bu eski kitap oldukça demode.
Translate from Turkish to English

Bu eski kitap 50,000 yen değer.
Translate from Turkish to English

Tom, eski bir aile fotoğrafı sayısallaştırdı ve onu annesine e-postayla gönderdi.
Translate from Turkish to English

Ben eski bir arkadaşa rastladım.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşlar bana uğradı.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşım evime uğradı.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşım bana yazdı, yurt dışından dönüşü ile ilgili bilgi verdi.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşlar resepsiyona davet edildi.
Translate from Turkish to English

Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
Translate from Turkish to English

Eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi.
Translate from Turkish to English

Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.
Translate from Turkish to English

Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.
Translate from Turkish to English

Eski sürümleri kontrol edin.
Translate from Turkish to English

Eski şişelere yeni şarap koymayın.
Translate from Turkish to English

Yeni bir tane almak için eski ehliyetini teslim etmen gerekir.
Translate from Turkish to English

İstasyonun dışında eski bir arkadaşıma rastladım.
Translate from Turkish to English

Onun hikayesi bana eski güzel günleri hatırlattı.
Translate from Turkish to English

Eski arabamı elden çıkardım.
Translate from Turkish to English

Bu eski posta pullarını nasıl elde ettiniz?
Translate from Turkish to English

Tom köpeği kurulamak için eski havlu kullandı.
Translate from Turkish to English

Onlar eski binayı iki gün içinde yıkacaklar.
Translate from Turkish to English

Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Translate from Turkish to English

Sheila ve ben eski arkadaşız.
Translate from Turkish to English

Aynı eski sorun.
Translate from Turkish to English

Yumi Ishiyama Lyoko Takımı'nın en eski üyesidir.
Translate from Turkish to English

Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok eski bir otomobili var.
Translate from Turkish to English

Tom eski bozuk paraları topladı.
Translate from Turkish to English

Tom eski patronunu bir konferansta gördü.
Translate from Turkish to English

Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı.
Translate from Turkish to English

Doğduğum kasaba eski kalesiyle ünlüdür.
Translate from Turkish to English

O eski şarkılar söylemeye düşkündür.
Translate from Turkish to English

Tom'un elbiseleri eski ama temizdi.
Translate from Turkish to English

Tom eski arabasından kurtuluyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary eski evlerini yıktırdı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her zaman aynı eski şeyler hakkında konuşurlar. Bu bir tür sıkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Ben dün Charlie Chaplin'i anlatan eski bir film gördüm.
Translate from Turkish to English

Dün partide eski bir arkadaşıma rastladım.
Translate from Turkish to English

Ben dün beklenmedik bir şekilde otobüste benim eski bir arkadaşla karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Dün havalanında eski bir arkadaşımla karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom eski kamyonuna ne olduğunu merak etti.
Translate from Turkish to English

Tom eski kitaplarını yatağın altına doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom eski arabasından kurtuldu.
Translate from Turkish to English

Tom eski kitaplarından kurtuldu.
Translate from Turkish to English

Tom eski elbiselerinin çoğunu son zamanlarda rastladığı evsiz adama verdi.
Translate from Turkish to English

Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle o eski fagottan hoş bir ses çıkarır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, çok eski arkadaşlar.
Translate from Turkish to English

Tom o eski araba için oldukça çok fazla ödedi.
Translate from Turkish to English

Bu kitap eski.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Cao'nun, hilecisi, Ayrıntıları, Dikkat, Çık, dışarı, keki, kilo, Korece, çalışıyorum.