Turkish example sentences with "satranç"

Learn how to use satranç in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sana satranç oynamayı öğreteceğim.

Satranç oynamayı biliyor musun?

O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı.

Bana nasıl satranç oynayacağımı öğretir misin?

Satranç oyuncusu rakibinin yerini düzeltti.

John satranç sever.

İsterseniz, ben size satranç oynamayı öğretirim.

Tom ve Mary, satranç oynayarak iyi bir zaman geçirdiler.

Satranç oynayarak iyi zaman geçirdik.

O, satranç oynamak isteyip istemediğini bilmek istiyor.

Tom Mary'nin onunla satranç oynamak istemediğini düşündü.

Ben henüz satranç oynayamam.

Ben Tom'un tanıdığı satranç oynayabilen tek kişiyim.

Tom, bir satranç oyununda Mary'ye meydan okudu.

Onlar satranç oynuyorlar.

Tom iyi bir satranç oyuncusudur.

O bana nasıl satranç oynayacağımı söyledi.

Bu gece satranç oynamaya ne dersin?

O, satranç turnuvasında birincilik ödülü aldı.

Biz okuldan sonra sık sık satranç oynadık.

Başka bir zaman satranç oynayalım.

Onlar satranç kulübüne üyedir.

Dün gece satranç oynarken eğlendik.

Satranç severim.

Biz sık sık satranç oynarız.

Satranç oynamayı severim.

Onlar satranç oynuyor.

Geçen hafta bilgisayara karşı ilginç bir satranç oynadım.

Sen satranç oynarken hamlelerini uzun süre planlarsın ama ben yine de senden bir adım önde olurum.

Bilgisayara karşı satranç oynamak zor mu?

Tom'un iyi bir satranç oyuncusu olduğumu düşündüğüne inanamıyorum.

Futbol oynamak, masa tenisi oynamak, tenis oynamak, spor salonuna gitmek, satranç oynamak ve briç öğrenmek istiyorum.

Biz okuldan sonra sıklıkla satranç oynarız.

Biraz bekleyin. Orada fazlasıyla siyah satranç taşı var.

Satranç oynuyorduk.

Tom onunla satranç oynamamı istedi, bu yüzden oynadım.

Tom satranç oyununa konsantre oluyor.

Tom ve Mary satranç oynamaya karar verdiler.

İkisi de iyi satranç oyuncuları.

Satranç oynamayı sana öğreteceğim.

Tom Mary'yi bir satranç oyununa davet edecek kadar aptaldı.

Satranç oynamak istiyorum.

Benimle satranç oynamak isteyen var mı?

Tom satranç oyununda Mary'ye meydan okuyacak kadar aptaldı.

Tom ve Mary satranç oynayarak vakit öldürdüler.

Ben oldukça iyi bir satranç oyuncusuyum.

Hayat satranç oyunu gibi.

Satranç çok zor bir oyundur.

Hayat satranç oyunu gibidir.

Herhangi bir satranç oyuncusunu yenebilirim.

Tom satranç oynamada iyiydi.

Satranç oynuyorlar.

Satranç oyununda kale çok mu önemlidir?

Efendim, ben elektronik, matematik ve satranç kulüpleri başkanıyım.

Satranç oynadığını bilmiyordum.

Tom onun olduğunu düşündüğü kadar iyi bir satranç oyuncusu değil.

Sana satranç oynamayı ögreteceğim.

Tom ve Mary satranç oynadılar.

Tom satranç oynamak istedi.

Tom satranç oynayamaz.

Tom bana satranç oynamayı öğretti.

O liseden beri satranç oynuyor.

Satranç oynayalım.

Eğer istersen, sana satranç oynamayı öğretirim.

Tom dün gece satranç oynuyordum.

Satranç oyunu oynamak ister misiniz?

Japon satranç oyunu oynamak ister misiniz?

Tom Mary ile satranç oynadı.

Çok iyi bir satranç oyuncusuyum.

Tom çok iyi bir satranç oyuncusu değil.

Satranç oyunu oynamak ister misin?

Tom şu anda Mary ile satranç oynuyor olabilir.

Bundan daha iyi bir satranç oyuncusu olduğunu düşündüm.

Tom'un canı gerçekten Mary ile satranç oynamak istemiyor.

Satranç oynayıp oynamayacağını bilmek istiyor.

Bugün Tom'la satranç oynayacağım.

Hem Tom hem de onun karısı satranç oynamaktan zevk alırlar.

Tom ne kadar iyi satranç oynayabileceği hakkında kendini övdü.

Tom iyi bir satranç oyuncusu, değil mi?

Ben çok iyi bir satranç oyuncusuyum.

Onların her ikisi de çok iyi satranç oyuncuları.

Hem Tom hem de Mary iyi satranç oyuncuları.

Tom olmasını beklediğimden daha iyi bir satranç oyuncusu.

Tom benden daha iyi bir satranç oyuncusu.

Tom benden çok daha iyi satranç oyuncusu.

Satranç oynar mısın?

Satranç oynayan insanları izlemenin çok eğlenceli olmadığını düşünüyorum.

Neden satranç ya da başka bir şey oynamıyoruz?

Senin benden daha iyi bir satranç oyuncusu olduğunu düşündüm.

Nasıl satranç oynandığını bana öğretirmisin ?

Dün öğleden sonra Tom'la satranç oynadım.

Satranç oyununa ne dersin?

Hiç satranç oynadın mı?

Ben daha satranç oynamadım.

Tom bizim sınıfta en iyi satranç oyuncusu.

Tom benden daha iyi satranç oynar.

Bir satranç oyunu oynamak isteyebileceğini düşündüm.

Tom Mary ile satranç oynuyor.

Bana satranç oynamayı öğretebilir misin?

Tom satranç oynamak için sık sık oraya gider.

Dün gece 11.30'da gerçekten satranç mı oynuyordun?

Also check out the following words: yoktu, işe, aşina, New, York'ta, yaşıyor, sesli, konuştu, ikinci, kattan.