Turkish example sentences with "biraz"

Learn how to use biraz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Biraz sakinleşmelisin.

Biraz paran var mı?

Biraz kapıyı aç!

Biraz kahve ister misin?

Biraz aspirin satın almak istiyorum.

Bana biraz para verebilir misin?

Etinin üzerine biraz tuz koy.

Biraz param var.

Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.

O bana biraz garip geliyor.

Biraz daha biber ekle.

Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?

Annem bir manavdan biraz elma aldı.

Nerede biraz alışveriş yapabilirim?

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.

Ben biraz İngilizce öğreniyorum.

Eğer kaldıysa bana biraz kahve ver.

Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.

Biraz bekleyiniz ve hattan ayrılmayınız, lütfen.

Biraz çay iç.

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.

Gerçekten biraz gözleme yemeliyim, derhal!

Ve biraz ekmek.

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.

Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti.

Ben biraz çılgınım.

Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.

İspanyolca, Baskça ve biraz İngilizce biliyorum.

Ben biraz Japonca konuşuyorum.

Ben ona biraz nasihat vermeye çalıştım fakat o bana şiddetle kötü davrandı.

Duş aldıktan sonra biraz meşrubat içtim.

İşler geçen ay biraz durgundu.

O biraz matematik ve hâlâ biraz kimya bilir.

O biraz matematik ve hâlâ biraz kimya bilir.

O hâlâ biraz korkutucudur.

Minnettarlık göstergesi olarak bana biraz para verdi.

O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.

Lütfen biraz bekle.

Lütfen telefonu kapat ve biraz bekle.

Biraz yoruldum.

Lidia; Magdalena, Ania, Piotr ve Lech'e biraz yemek pişirebilir misin?

Öksürüğüm ve biraz ateşim var.

Ben biraz İngilizce konuşabiliyorum.

Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?

Ağacın altında biraz dinlenelim.

Sana biraz tavsiye verebilir miyim?

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

Ben evin biraz sallandığını hissettim, sen hissetmedin mi?

Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.

O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

Onun biraz parası var.

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı.

Ben biraz daha kahve istiyorum.

Benim kahveme biraz krema koydum.

Kahvenizde biraz krema ister misiniz?

Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.

Biraz İngilizce öğrenmeye çalışın.

Bana biraz para vermeyecek misin?

Küçük erkek kardeşim biraz para istedi.

Kavanozda biraz şekerleme var.

O bana biraz sebze aldı.

İşte sizin için biraz haber.

Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.

Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.

Onlar, odada biraz uyudular.

George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.

Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.

Seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.

Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız.

Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.

Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.

Biraz açım.

Ben biraz açım.

Ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.

Biz biraz tavuk çorbası yedik.

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.

Ben biraz taze hava solumak istiyorum.

Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?

Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.

Biraz daha erken çıksalar, trafik sıkışıklığını atlatırlar.

Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.

Biraz daha erken çıkmış olsaydın, yoğun trafikten kurtulmuş olurdun.

Evden biraz daha erken çıksaydın, zamanında olurdun.

Bana biraz daha su verin.

Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.

Biraz daha küçük olanı var mı?

Biraz daha ister misiniz?

Biraz daha şeker koyun.

Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum.

Ben biraz daha süt alabilir miyim?

Ben biraz para istiyorum.

Sizi biraz rahatsız edebilir miyim?

Çorbanın biraz tuza ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Çorbaya biraz tuz koyacağım.

Çorbaya biraz daha tuz ekleyin.

Biraz müzik dinleyelim.

Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim, aynı zamanda onunla oral seks yaptım.

Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim aynı zamanda onunla oral seks yaptım.

Ona sadece biraz nasihat vermedim, ayrıca onunla oral seks yaptım.

Also check out the following words: şike, kıdemlidir, uyarıma, taşınmama, önümde, kafesi, civarını, üstümden, dümen, üstümüzdeki.