Turkish example sentences with "biraz"

Learn how to use biraz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Biraz sakinleşmelisin.
Translate from Turkish to English

Biraz paran var mı?
Translate from Turkish to English

Biraz kapıyı aç!
Translate from Turkish to English

Biraz kahve ister misin?
Translate from Turkish to English

Biraz aspirin satın almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bana biraz para verebilir misin?
Translate from Turkish to English

Etinin üzerine biraz tuz koy.
Translate from Turkish to English

Biraz param var.
Translate from Turkish to English

Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

O bana biraz garip geliyor.
Translate from Turkish to English

Biraz daha biber ekle.
Translate from Turkish to English

Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
Translate from Turkish to English

Annem bir manavdan biraz elma aldı.
Translate from Turkish to English

Nerede biraz alışveriş yapabilirim?
Translate from Turkish to English

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Translate from Turkish to English

Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer kaldıysa bana biraz kahve ver.
Translate from Turkish to English

Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
Translate from Turkish to English

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.
Translate from Turkish to English

Biraz bekleyiniz ve hattan ayrılmayınız, lütfen.
Translate from Turkish to English

Biraz çay iç.
Translate from Turkish to English

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
Translate from Turkish to English

Gerçekten biraz gözleme yemeliyim, derhal!
Translate from Turkish to English

Ve biraz ekmek.
Translate from Turkish to English

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English

Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti.
Translate from Turkish to English

Ben biraz çılgınım.
Translate from Turkish to English

Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.
Translate from Turkish to English

İspanyolca, Baskça ve biraz İngilizce biliyorum.
Translate from Turkish to English

Ben biraz Japonca konuşuyorum.
Translate from Turkish to English

Ben ona biraz nasihat vermeye çalıştım fakat o bana şiddetle kötü davrandı.
Translate from Turkish to English

Duş aldıktan sonra biraz meşrubat içtim.
Translate from Turkish to English

İşler geçen ay biraz durgundu.
Translate from Turkish to English

O biraz matematik ve hâlâ biraz kimya bilir.
Translate from Turkish to English

O biraz matematik ve hâlâ biraz kimya bilir.
Translate from Turkish to English

O hâlâ biraz korkutucudur.
Translate from Turkish to English

Minnettarlık göstergesi olarak bana biraz para verdi.
Translate from Turkish to English

O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Lütfen biraz bekle.
Translate from Turkish to English

Lütfen telefonu kapat ve biraz bekle.
Translate from Turkish to English

Biraz yoruldum.
Translate from Turkish to English

Lidia; Magdalena, Ania, Piotr ve Lech'e biraz yemek pişirebilir misin?
Translate from Turkish to English

Öksürüğüm ve biraz ateşim var.
Translate from Turkish to English

Ben biraz İngilizce konuşabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
Translate from Turkish to English

Ağacın altında biraz dinlenelim.
Translate from Turkish to English

Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Ben evin biraz sallandığını hissettim, sen hissetmedin mi?
Translate from Turkish to English

Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.
Translate from Turkish to English

O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
Translate from Turkish to English

Onun biraz parası var.
Translate from Turkish to English

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı.
Translate from Turkish to English

Ben biraz daha kahve istiyorum.
Translate from Turkish to English

Benim kahveme biraz krema koydum.
Translate from Turkish to English

Kahvenizde biraz krema ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.
Translate from Turkish to English

Biraz İngilizce öğrenmeye çalışın.
Translate from Turkish to English

Bana biraz para vermeyecek misin?
Translate from Turkish to English

Küçük erkek kardeşim biraz para istedi.
Translate from Turkish to English

Kavanozda biraz şekerleme var.
Translate from Turkish to English

O bana biraz sebze aldı.
Translate from Turkish to English

İşte sizin için biraz haber.
Translate from Turkish to English

Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.
Translate from Turkish to English

Onlar, odada biraz uyudular.
Translate from Turkish to English

George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English

Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
Translate from Turkish to English

Seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız.
Translate from Turkish to English

Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
Translate from Turkish to English

Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.
Translate from Turkish to English

Biraz açım.
Translate from Turkish to English

Ben biraz açım.
Translate from Turkish to English

Ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.
Translate from Turkish to English

Biz biraz tavuk çorbası yedik.
Translate from Turkish to English

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Ben biraz taze hava solumak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Translate from Turkish to English

Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.
Translate from Turkish to English

Biraz daha erken çıksalar, trafik sıkışıklığını atlatırlar.
Translate from Turkish to English

Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.
Translate from Turkish to English

Biraz daha erken çıkmış olsaydın, yoğun trafikten kurtulmuş olurdun.
Translate from Turkish to English

Evden biraz daha erken çıksaydın, zamanında olurdun.
Translate from Turkish to English

Bana biraz daha su verin.
Translate from Turkish to English

Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.
Translate from Turkish to English

Biraz daha küçük olanı var mı?
Translate from Turkish to English

Biraz daha ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Biraz daha şeker koyun.
Translate from Turkish to English

Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Ben biraz daha süt alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Ben biraz para istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sizi biraz rahatsız edebilir miyim?
Translate from Turkish to English

Çorbanın biraz tuza ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Çorbaya biraz tuz koyacağım.
Translate from Turkish to English

Çorbaya biraz daha tuz ekleyin.
Translate from Turkish to English

Biraz müzik dinleyelim.
Translate from Turkish to English

Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim, aynı zamanda onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English

Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim aynı zamanda onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English

Ona sadece biraz nasihat vermedim, ayrıca onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: işlediğini, çekmeden, geçebileceğini, anlatmadı, belirtmedi, yüzler, hatırlamadı, ayakkabılarındaki, deliklerini, menüye.