Turkish example sentences with "hayatta"

Learn how to use hayatta in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.

Eğer o uçağa binmiş olsaydım şu an hayatta olmazdım.

Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.

Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.

Annem hâlâ hayatta olsaydı, o zaman bana yardımcı olurdu.

O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.

Hayatta kalma arzusu ve ölüm korkusu artistik duygulardır.

Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.

Oğlumun hâlâ hayatta olduğunu düşünmek elimde değil.

Bu adam hayatta.

Hayatta derece yapmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.

Önemli olan tek şey hayatta olmandır.

Hayatta her şey hoş değidir.

Hayatta başarı, çalışkanlık ve uyanıklık içinde yatar.

Hayatta neyin en önemli olduğu kişiden kişiye değişir.

Hayatta hiçbir şey sağlıktan daha önemli değildir.

Hayatta herkesin isteği başarılı olmaktır.

Hayatta başarı sürekli çaba gerektirir.

Hayatta büyük zevk insanların yapamayacağını söylediği şeyi yapmaktır.

Hayatta zorluk seçimdir.

Hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.

Hayatta hiçbir şey keyifli değildir.

Hayatta birçok gizemler vardır.

Her iki erkek kardeş hâlâ hayatta.

Hayatta kalabilmen bir mucize.

Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.

Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.

Tom, hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.

Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.

Tom, hayatta olmak için kesinlikle şanslı.

Tom ve ailesi depremde hayatta kaldılar.

Eğer Tom Mary'ye yardım etmeseydi, onun hayatta kalma şansı olmayacaktı.

Tom'un kazada hayatta kalması çok zayıf bir olasılıktır.

O hâlâ hayatta.

Onların hiçbiri hayatta değil.

Keşke o şimdi hayatta olsa.

Onun yaşlı kedisi hâlâ hayatta.

Onun zavallı köpeği hâlâ hayatta.

Bütün hayatta kalma umudundan vazgeçtim.

Hayatta herkes başarılı olmaz.

Ebeveynlerimin her ikisi de hayatta değiller.

Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.

Neredeyse tüm köpekler hayatta.

Onun hayatta kalması için her şeyi denedim.

Onun ölü mü yoksa hayatta mı olduğunu bilmiyorum.

Onun hayatta olduğunu duyduğumda rahatladım.

Onun hâlâ hayatta olduğundan emin olmak için kontrol ettim.

Eğer doktorunun tavsiyesini dinlediyse, o hâlâ hayatta olabilir.

Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.

O hâlâ hayatta mıdır?

Köpeklerin çoğu hayatta.

Jack'in hayatta hiçbir amacı yoktur.

O, uçak kazasında hayatta kaldı.

Onun hâlâ hayatta olduğunu duyuyorum.

Birçoğu bu hastalık yüzünden hayatta kalmaz.

Onlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.

Onun eski kedisi hâlâ hayatta.

İnsanlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.

O hâlâ bir yerlerde hayatta olabilir.

Oğlunun hâlâ hayatta olduğuna inanıyor.

Matematik günlük hayatta önemlidir.

Hayatta daha önemli şeyler var.

Hayatta olduklarına dair biraz ümit var.

Vahşi hayatta tek başına yaşayabilir misin?

Kazada hayatta kalan tek kişiydi.

Kazadan sonra, hayatta olduğu için mutlu.

Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.

Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.

Tom Mary'nin ölü mü yoksa hayatta mı olduğunu bilmiyor.

Tom hayatta mı?

Hepimiz sıkı şekilde hayatta derece yapmaya çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.

O zaman savaş alanına gitmeyi reddetseydi, hâlâ hayatta olurdu.

Aşk hayatta kalacak.

Onlar hayatta kalacak.

Kedin hayatta kalacak.

O, hayatta kalacak.

Ben hayatta kalacağım.

Tom hâlâ hayatta.

Eğer emniyet kemeri olmasaydı şu an hayatta olmazdım.

Tom'a nasıl hayatta kalacağımı öğrettim.

Tek başıma hayatta kalabilirim.

Tom depremden hayatta kalanlara yardım etmek için Kızıl haça para bağışladı.

Ailemi üzmek istemiyorum. Hayatta beni en çok seven insanlar onlardır.

Üniversite hayatta kaç kere bitirilir?

Tom'un hayatta büyük bir hırsı vardı. O bir yarış arabası sürücüsü olmaktı.

Bu hayatta tek suçlu ben olabilirim.

Hayatta varoluşumuzu hep sorgulamışımdır.

Hiç hayatta kalmadın.

Hayatta kalmazdın.

Hayatta kalmayacaksın.

Hayatta kalacaksın.

Hâlâ hayatta.

Hayatta çeşit çeşit insanlar mevcuttur.

Hayatta mısın?

Onlar hayatta mı?

Hayatta kalan var mı?

Onlar hâlâ hayatta.

Onların her ikisi de hayatta.

Güçlükle hayatta kaldık.

Tom hayatta değil.

Also check out the following words: Dükkan, tiyatronun, tam, karşısında, teklifi, reddetmesine, Yolu, bilmediklerinden, geçmeden, kayboldular.