Biz gölün etrafında yürüdük.
Translate from Turkish to English

Uydu, ay etrafında yörüngede.
Translate from Turkish to English

Dünya senin etrafında dönmüyor.
Translate from Turkish to English

Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır, Dünya onlardan biridir.
Translate from Turkish to English

Kıçımın etrafında kaşıntı var.
Translate from Turkish to English

Evin etrafında bir çit var.
Translate from Turkish to English

Evin etrafında taş bir duvar vardı.
Translate from Turkish to English

Köpek bir ağacın etrafında koştu.
Translate from Turkish to English

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
Translate from Turkish to English

O nereye giderse etrafında mutluluk yayar.
Translate from Turkish to English

O, evinin etrafında bir çit inşa etti.
Translate from Turkish to English

Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla birlikte şarkı söylüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary Japonya etrafında seyahat etti.
Translate from Turkish to English

Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.
Translate from Turkish to English

Ay Dünya'nın etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Bahçenin etrafında yüksek bir duvar vardı.
Translate from Turkish to English

Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.
Translate from Turkish to English

Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom evin etrafında koşan çocuklardan dolayı evde dinlenemedi.
Translate from Turkish to English

Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
Translate from Turkish to English

Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Jane odaya girer girmez öğrenciler onun etrafında toplandı.
Translate from Turkish to English

Tom evinin etrafında bir duvar inşa etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin etrafında olmaya dayanamaz.
Translate from Turkish to English

Biz parkın etrafında koştuk.
Translate from Turkish to English

Göletin etrafında yürüdük.
Translate from Turkish to English

Onlar gölün etrafında dolaştılar.
Translate from Turkish to English

O, etrafında döndü ve gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Öğretmenin etrafında toplandık.
Translate from Turkish to English

Birçok uydular Satürn'ün etrafında dönmektedir.
Translate from Turkish to English

Bir fare odanın etrafında koşuyor.
Translate from Turkish to English

O, dünyanın etrafında bir yolculuk yaptı.
Translate from Turkish to English

Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.
Translate from Turkish to English

Biz çiftliğin etrafında oynadık.
Translate from Turkish to English

Köpek etrafında ve çevresinde koştu.
Translate from Turkish to English

Dünya güneşin etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Millet yuvarlak masanın etrafında toplandı.
Translate from Turkish to English

Onun etrafında bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
Translate from Turkish to English

Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.
Translate from Turkish to English

Laika yedi günde Dünyanın etrafında tur attı.
Translate from Turkish to English

Gezegenler güneşin etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Çocuklarını etrafında topladı.
Translate from Turkish to English

Köpek masanın etrafında yürüyor.
Translate from Turkish to English

Sfenks onun etrafında yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English

Öğretmenin etrafında bir daire oluşturduk.
Translate from Turkish to English

Yaz tatilinde Bazı arkadaşlarımla Izu Peninsula etrafında yürümeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Translate from Turkish to English

Belki göletin etrafında bir yerdeler.
Translate from Turkish to English

Gümüş toplar kırmızı topun etrafında.
Translate from Turkish to English

Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
Translate from Turkish to English

Ay ayda bir kez dünyanın etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Göletin etrafında büyük ağaçlar vardı.
Translate from Turkish to English

Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Öğretmen öğrencilerini kendi etrafında topladı.
Translate from Turkish to English

Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
Translate from Turkish to English

Ateşin etrafında toplandılar.
Translate from Turkish to English

Polis kulübesinin etrafında çok sayıda insan gördüm.
Translate from Turkish to English

Binlerce uydu dünyanın etrafında yörüngede döner.
Translate from Turkish to English

Ölmüş atalarının mezarları etrafında oturuyorlar.
Translate from Turkish to English

Ay, Dünya'nın etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
Translate from Turkish to English

Etrafında dön, lütfen.
Translate from Turkish to English

Tom'un etrafında onu yapmayacağını umuyorum.
Translate from Turkish to English

Herkes Tom'un etrafında toplandı.
Translate from Turkish to English

Onlar etrafında döndüler.
Translate from Turkish to English

Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
Translate from Turkish to English

Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.
Translate from Turkish to English

Tom konferans masasının etrafında toplanmış bir grup erkekle konuşuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yabancıların etrafında utangaç.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman çocukların etrafında rahatsız gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kimse Tom'un etrafında olmak istemiyor.
Translate from Turkish to English

Etrafında Tom'u gördün mü?
Translate from Turkish to English

Dört Amerikalıdan biri, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Hadi, sobanın etrafında oturalım ve muhabbet edelim.
Translate from Turkish to English

Evimin etrafında bir çit var.
Translate from Turkish to English

Tom odanın etrafında yavaş yavaş yürüdü.
Translate from Turkish to English

Onlar öğleden sonrayı havuzun etrafında geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.
Translate from Turkish to English

Bütün aile kamp ateşinin etrafında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Kalabalık, konuşmacının etrafında toplandı.
Translate from Turkish to English

Bütün aile bir masa etrafında toplanmıştı.
Translate from Turkish to English

Herkes masanın etrafında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Dünya, günde bir defa kendi ekseni etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Turistler dükkanların etrafında dolaştı.
Translate from Turkish to English

Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
Translate from Turkish to English

Dünya, kendi ekseni etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Dünya, kendi ekseni etrafında 24 saatte bir döner.
Translate from Turkish to English

Ay, dünyanın etrafında döner.
Translate from Turkish to English

Havuzun etrafında bir güneş gözlüğü buldum.
Translate from Turkish to English

Çocuklar kamp ateşinin etrafında oturup şarkı söylüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Koro sütunların etrafında dikilir. Bu kemerler ve tonozlara dayanılarak yapılır. Bu uygulama ayakta olarak adlandırılır.
Translate from Turkish to English

Evimin etrafında büyük ağaçlar vardı.
Translate from Turkish to English

Herkes onların etrafında toplandı.
Translate from Turkish to English

Ben her zaman dünya etrafında seyahat etmek istedim.
Translate from Turkish to English

Güneşin Samanyolu etrafında tam bir tur atması yaklaşık 230 milyon yıl alır.
Translate from Turkish to English

Protonlar ve nötronlar atomun çekirdek denilen merkezinde bir araya gelirler. Elektronlar çekirdeğin etrafında dönerler.
Translate from Turkish to English

Bir hidrojen atomu çekirdeği tek bir protondan oluşur. Bu protonun etrafında tek bir elektron döner.
Translate from Turkish to English

Helium ikinci en basit atomdur. O, iki proton ve iki nötron içeren bir çekirdekten oluşur. Çekirdek etrafında 2 elektron döner.
Translate from Turkish to English

Ay ortalama 382.400 kilometrelik bir mesafede dünyanın etrafında döner.
Translate from Turkish to English