Turkish example sentences with "söylerim"

Learn how to use söylerim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.

Onu daha iyi tanısam, ona gerçeği söylerim.

Bilsem, size söylerim.

Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim.

Ben onu her zaman söylerim.

Ben ona daha sonra söylerim.

İsterseniz size söylerim.

O döndüğünde, ona öyle söylerim.

Gerçeği bilsem, sana söylerim.

Tom'a her şeyi söylerim.

Tom'a her gün aynı şeyi söylerim.

Tom'a her gün onu söylerim.

Tom'a yardım etmemiz gerektiğini hâlâ söylerim.

Gitmemiz gerektiğini hâlâ söylerim.

Onun iyi bir fikir olmadığını hâlâ söylerim.

Onun iyi bir fikir olduğunu hâlâ söylerim.

Düşündüğümü söylerim.

Geri döndüğümde sana söylerim.

Geri dönersen sana söylerim.

Tom'a her zaman yalan söylerim.

Tom'u görürsem onu aradığını ona söylerim.

Tom'u görürsem bunu ona söylerim.

Tom'un nerede olduğunu bilsem sana söylerim.

Bir şey yapmanı istersem yüzüne söylerim ima etmem.

Ne yapacağımızı sana söylerim.

Buraya geldiği zaman ona söylerim.

Hazır olduğum zaman sana söylerim.

Performans çok iyi olsa bile, hâlâ projeyi bıraktığımızı söylerim.

Ben şarkı söylerim.

Neredeyse her gün şarkı söylerim.

Sana Tom'a söylemediğim bir sürü şey söylerim.

Sen söylemezsen ben söylerim.

İstersen Tom'un ne söylediğini sana söylerim.

Ben her zaman gerçeği söylerim.

Ben diğer erkeklere benzemem. Ben en iyiyim ve her zaman gerçeği söylerim.

Unutmazsam ona söylerim.

Yarın ona söylerim.

Ben onlara her zaman yalan söylerim.

Ben ona her zaman yalan söylerim.

Sen onlara söylemezsen, ben söylerim.

Ona söylemezsen, ben söylerim.

Onlara söylemezsen, ben söylerim.

Onlara ne söylerim?

Ona ne söylerim?

Onu onlara her gün söylerim.

Onu ona her gün söylerim.

Onlara her gün söylerim.

Ona her gün söylerim.

Ona her şeyi söylerim.

Onu aradığınızı söylerim.

Bozkurt, beni yeme, senin için bir şarkı söylerim.

Yarın Tom'a söylerim.

Unutmazsam Tom'a söylerim.

Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim.

Eğer birine söyleyeceksem, ilk sana söylerim.

Tom'a söylemeyeceğine söz verirsen sana söylerim.

Tom'a söylemek zorundasın. Eğer söylemezsen, ben söylerim.

İnsanlara sadece duymak istedikleri şeyi söylerim.

Sadece Tom'un söylememi söylediği şeyi söylerim.

Bir şey bilirsem sana söylerim.

Buraya gelirse Tom'a söylerim.

Eğer Tom'a söylemeyeceksen ben söylerim.

Tom'a ne söylerim?

Ziyaret ettiğinde sana söylerim.

O şimdi burada olsa, ona gerçeği söylerim.

Hamile olduğumu aileme nasıl söylerim.

Ben sık sık duşta şarkı söylerim.

Bir şey bulursam sana söylerim.

Onu bulursam sana söylerim.

Ben derdimi ne dostuma söylerim, ne de düşmanıma. Zira, dostum üzülür, düşmanım sevinir.

Ben Çingene şarkıları söylerim.

Eğer gidersen, tüm dünyaya ben yatarken beni okşadığını söylerim.

Sorunun cevabını bilsem sana söylerim.

Tom'a sen söylemezsen ben söylerim.

Bana yine sor ve ben sana aynı şeyi söylerim.

Ama bunu söylerim. Sen muhteşemsin.

İşi almazsam, Tom'a söylerim.

Durdurmazsan anneme söylerim.

Tom işi almazsa, ben size söylerim.

O gelir gelmez ona söylerim.

Ben her zaman onu söylerim.

Sık sık şarkı söylerim.

Bittiği zaman sana söylerim.

Sadece sessizce dinlersen sana söylerim.

Ben iyi şarkı söylerim.

Kimse anlamamasına rağmen ben her zaman gerçeği söylerim.

Muhtemelen Tom'un söylediğinden daha iyi şarkı söylerim.

Muhtemelen Tom'dan daha iyi şarkı söylerim.

Dürüst olmak gerekirse, ani kararlarımdan asla üzülmediğimi söylersem, yalan söylerim.

Eğer anlarsam, sana söylerim.

Ne olduğunu Tom'a söylemezsen ben söylerim.

Olur, söylerim.

İstersen birkaç şarkı söylerim.

Bazen duşta şarkı söylerim.

Ben kilisede şarkı söylerim.

Sanırım oldukça iyi şarkı söylerim.

Sanırım, oldukça iyi şarkı söylerim.

Bir dahaki sefere onunla konuşurken ona söylerim.

Onu sık sık kendime söylerim.

Ben sık sık şarkı söylerim.

Ben çok şarkı söylerim.

Also check out the following words: söyler, görüşebildiğim, mutluyum, Yakınlardaki, kasabada, yaşıyordu, Kulübe, katılmaz, mısın, katılmak.