Turkish example sentences with "okulu"

Learn how to use okulu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Okulu sevmiyorum.

O okulu beş yıl önce buldu.

Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.

Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.

Tom daha gençken okulu sevmiyordu.

Tom okulu bıraktı.

Tom okulu bırakmaya ve tamgün çalışmaya karar verdi.

Ben okulu terk etmek zorunda bırakıldım.

On üçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.

Tom okulu bırakmayı düşündü fakat onun aleyhinde karar verdi.

Okulu yarın başlıyor.

O, okulu kurdu.

Onlar her zaman okulu atlarlar.

O, Mart ayında okulu bitirdi.

Ben altı gün okulu kaçırdım.

O, iki hafta önce okulu bıraktı.

Yeni okulu daha çok seviyor musunuz?

O, okulu beş yıl önce kurdu.

Sen dün okulu astın mı?

O, iki yıl önce okulu bıraktı.

Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.

Okulu zorlanmadan buldu.

7. sınıftayken okulu bıraktı.

Okulu bırakmayı gerçekten istiyor musun?

Pazartesi ve Cumartesi sık sık okulu asar.

Tom okulu astı.

Okulu seviyor musun?

O, okulu sevmiyordu.

Bu okulu severim.

Okulu erken terk ettim.

O, okulu beğenmedi.

Okuldan atılmadan okulu bitirdim.

Tom'un niçin okulu bırakmak istediğini anlayamadım.

Tom okulu astığından pişman.

O bu yüzden okulu bıraktı.

Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.

Tom tam zamanlı çalışmak için okulu bıraktı.

Tom tam gün çalışmak için okulu bıraktı.

Okulu hangi yıl bitirdin.

Tom okulu hiç sevmedi.

İkinci çocuğum okulu ilki kadar sevmiyor.

Bay Smith bu okulu kırk yıl önce kurdu.

Okulu terk ettikten sonra onu iki kez gördüm.

Tom'un okulu bitirmeye ihtiyacı var.

Bayan Smith okulu bırakınca bizim sınıfımızdan kim sorumlu olacak?

Tom okulu bıraktığını kimseye söylemedi.

Nehir boyunca yürü! Okulu bulursun.

Bugün çocukların okulu yok.

Tom neden okulu bırakmaya karar verdiğini sana hiç söyledi mi?

Okulu hiç asmadım.

Tom dersten hemen sonra okulu terk etti.

Hiç okulu atlattın mı?

Neden okulu astın?

Tom ortaokula girinceye kadar okulu sevmedi.

Tom okulu bırakmak istedi.

Yarın gerçekten okulu asacak mısın?

Haydi okulu asıp filmi seyretmeye gidelim.

Okulu müdürümüz derse girmez.

Sağ kolundaki bir ağrıya rağmen okulu ziyaret etti.

Ben okulu sevmedim.

Kuzenimin okulu benimkinden çok daha kolaydır.

Bize Tom'un okulu bırakmak istediği söylendi.

Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı.

O, emekli olmadan önce, bir üniversitede bir araştırma okulu müdürünün sekreteri olarak çalıştı.

Akmescit'te müzik okulu açılacak.

O ücretsiz özel okulu merak ettim.

Okulu erken bıraktım.

Tom okulu seviyordu.

Ben okulu hiç sevmedim.

Bugün okulu astın ve sebebini bilmek istiyorum.

Tom Mary'ye okulu gezdirdi.

Onların okulu çok kötü görünüyor.

Biz bu okulu seviyoruz.

Bu bir devlet okulu.

Bu, Tom'un okulu.

Onlar yoğun kar yağışından dolayı muhtemelen okulu iptal edecek.

O, okulu asmak ve partiye gitmek için çabucak bir plan geliştirdi.

Ben son on üç yıldır bir devlet okulu öğretmeniyim.

Onlar o okulu kapattılar.

Bu benim kızımın okulu.

Kathy bugün okulu erken terk etti.

Okulu, büyük bir tepenin üzerindedir.

Okulu bitirmeye çalışıyorum, bu yüzden o kadar pahalı şeyler alamam.

Annem okulu astığımı öğrendi.

Hiç okulu astın mı?

Okulu bırakmayı düşündüm ama sonra fikrimi değiştirdim.

Sık sık okulu ekeriz.

Ben başarısızlıktan dolayı okulu bıraktım.

Ne yazık ki Jeremy sadece bir kez daha hatalı davranırsa, onlar ona okulu terk ettirecekler.

O okulu bıraktı ve odasında kalmaya başladı.

Ben okulu severim.

Biz Quebec, Kanada'da bir Fransızca dil okulu için en düşük fiyatı garanti ediyoruz.

Tom bir çocukken okulu çok kırardı.

Tom bölüm birincisiydi ve Mary okulu ikincilikle bitiren öğrenciydi.

O, okulu atlatıyor.

Tom okulu çok atlattı.

Bazı çocuklar okulu sevmez.

Dan asla bu okulu bırakmayacak.

Tom'un yarın okulu var.

Annem ve babam okulu asmış olduğumu öğrendiler.

Also check out the following words: yuvarlak, tepsi, tutuyor, doğmuş, olmayı, tercih, ederdim, Kızı, yere, gitmeye.