Bu filmi sevdim.

Tony'yi sevdim.

Ben Tony'yi sevdim.

Hayatımı ve paramı sevdim.

Pariste ne kadar uzun kaldıysam o kadar çok sevdim.

Ben onu sevdim.

Kısa sürede dairemi çok sevdim.

Vadiye bakan odayı sevdim.

Kısa sürede dairemi sevdim.

Hafta sonunda tenis oynamayı sevdim.

Onu gerçekten sevdim.

Tom'u her zaman sevdim.

Seni her zaman sevdim.

Yürüyüşünü sevdim.

Seninle burada çalışmayı sevdim.

Sanırım her zaman Mary'yi sevdim.

Seni her zaman sevdim, Tom.

Ziyaretimi sevdim.

Onu her zaman sevdim.

Ben tek eşliyim ve bir kadını çok sevdim ve hala seviyorum.

Ben onu çok sevdim neden kaybettim?

Hayatıma giren tüm kadınları gerçekten sevdim ve hayatıma girmesini istediğim tüm kadınları da gerçekten sevdim.

Hayatıma giren tüm kadınları gerçekten sevdim ve hayatıma girmesini istediğim tüm kadınları da gerçekten sevdim.

O bayanı çok sevdim.

Ben çok sevdim, çok bekledim, kimseyi de hayatıma sokmak istemedim, kimseyi de kandırmak istemedim.

Onu sevdim.

O kadını sevdim.

O kadını çok sevdim.

Seni her zaman çok sevdim.

Tom'u sevdim.

Fikri sevdim.

Tom'u gerçekten sevdim.

Bunu gerçekten sevdim.

Tom'la konuşmayı gerçekten sevdim.

Burada çalışmayı gerçekten sevdim.

Bir zamanlar seni sevdim.

Tom'u bir kardeş gibi sevdim.

Arkadaşlarını sevdim.

Dansını sevdim.

Seninle çalışmayı sevdim.

O evi sevdim.

O köpeği sevdim.

O arabayı sevdim.

Mary'yi çok sevdim.

Boston'u çok sevdim.

Liseyi çok sevdim.

O kitabı sevdim.

Her zaman atları sevdim.

Güzel, onu sevdim.

Kadınları çok sevdim; biraz da sevilmek istiyorum.

Bu kıyafeti sevdim.

Rakı da bir ayran da içmesini bilene, güzelde bir çirkinde sevdim diyene.

Okuduğum makaleyi çok sevdim.

Bitkileri her zaman sevdim.

Bu kitabı sevdim.

Her zaman gizemli karakterleri daha çok sevdim.

Tuhaf şahsiyetleri hep sevdim.

Bu fikri sevdim, bence de olur.

Seni her zaman sevdiğimi düşündüğünden daha çok sevdim.

Gerçekten Tom'un söylediklerini sevdim.

Her zaman işini sevdim.

O gösteriyi sevdim.

Boston'u her zaman sevdim.

Geçen hafta üç restoranda yemek yedim. Onların üçünü de sevdim.

Tom'u çok fazla sevdim.

Bu restoranı her zaman sevdim.

Özellikle söylediğin son şarkıyı sevdim.

Çorbayı gerçekten sevdim.

Voleybolu her zaman sevdim.

Benim için pişirdiğin şeyi gerçekten sevdim.

Bana verdiğin hediyeyi gerçekten sevdim.

Her zaman beyzbolu sevdim.

Mary'nin bana bakış şeklini sevdim.

Seninle konuşmayı gerçekten sevdim.

Onlarla konuşmayı gerçekten sevdim.

Onunla konuşmayı gerçekten sevdim.

Ben onları sevdim.

Gerçekten seni sevdim.

Gerçekten onları sevdim.

Gerçekten onu sevdim.

Onları gerçekten sevdim.

Seni sevdim.

Onları sevdim.

Onları her zaman sevdim.

Oyunu sevdim.

Seni her zaman sevdim, Tom

O gerçekten sevimliydi ve ben onu çok sevdim.

O gerçekten çok sevimliydi ve ben onu çok sevdim. Fakat sonra o benden ayrıldı.

Hem bugün hem de dün izlediğim filmi sevdim.

O filmi gerçekten sevdim.

Hep seni çok sevdim.

Az çok onları sevdim.

Ben kitabı sevdim.

Rahibe iyi ama diğerini daha çok sevdim.

Ben her zaman antikaları sevdim.

Çay fincanımı sevdim.

Ben senin konuşmanı sevdim.

Onlar popüler olmadan önce onları sevdim.

Akşamleyin ıssız bir plajda tek başıma yürümeyi sevdim.

Sevdim kaç kere bilemem.

İspanyolca cümle eklemeyi sevdim.