Turkish example sentences with "mümkün"

Learn how to use mümkün in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
Translate from Turkish to English

The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
Translate from Turkish to English

İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
Translate from Turkish to English

Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temasa geçeceğim.
Translate from Turkish to English

Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.
Translate from Turkish to English

Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
Translate from Turkish to English

Mümkün olan tüm araçlarla savaştan kaçınmalıyız.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca yavaş konuşabilir misiniz?
Translate from Turkish to English

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Onu kardeşiyle karıştırman mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca ondan kaçındı.
Translate from Turkish to English

Mümkün olursa sana yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca sık sözlüğe bakın.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede buraya geleceğim.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede gel.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca erken başlamalısın.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede onu tamir etmesi için birini gönderir misin?
Translate from Turkish to English

Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede bana yaz.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar kısa sürede alt kata gel.
Translate from Turkish to English

Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel.
Translate from Turkish to English

Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar kısa sürede onu bana getirmeni istiyorum.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar kısa sürede babanı aramalısın.
Translate from Turkish to English

Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
Translate from Turkish to English

Burada nefes almak mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Ben elimden geleni yapacağım, ama en iyi ihtimalle Perşembeden önce onu bitirebilmem mümkün olmaz.
Translate from Turkish to English

Biz nükleer kriz ile başa çıkmak için mümkün olan tüm çabaları harcıyoruz.
Translate from Turkish to English

Diğer bir deyişle, doğal bir sıcaklık olmadığı sürece, güvenilirlik mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

O mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
Translate from Turkish to English

İnanç her şeyi mümkün kılar....aşk her şeyi kolaylaştırır.
Translate from Turkish to English

Bu mümkün, ama olası değildir.
Translate from Turkish to English

Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
Translate from Turkish to English

Kepenkleri kapatın ve perdeleri çekin. Mümkün olduğu kadar az ışık olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.
Translate from Turkish to English

Benim soruyu cevaplamam mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Benim sorunu çözmem mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.
Translate from Turkish to English

Benim bir yerli konuşmacı gibi ses çıkarmamın mümkün olacağını hiç düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Benim iltifatlarım bunu mümkün kılan ellere.
Translate from Turkish to English

Öğleden önce oraya varmam mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

Sürücü sınavını geçebileceğimin mümkün olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Ben bu yıl mümkün olduğu kadar çok İngilizce kitap okumak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un sınavı geçmesi mümkün değildi.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir bavul içine sahip olduğu her şeyi sığdırması mümkün oldu.
Translate from Turkish to English

Tom bana bir bisiklet kiralamanın mümkün olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom mümkün olduğu kadar Mary'nin apartmanına yakın parketti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye kötü haberi söylemeyi mümkün olduğu kadar uzun süre erteledi.
Translate from Turkish to English

Grant'ın çok para kazanması asla mümkün olmamıştı.
Translate from Turkish to English

Onunla evlenmem mümkün olacak.
Translate from Turkish to English

Tom işi mümkün olduğu kadar çabuk bitirmeye çalışacak.
Translate from Turkish to English

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede sizi görmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede bir doktor görmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom herhangi bir şeyin mümkün olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'la e-posta yoluyla temas kurmak mümkün.
Translate from Turkish to English

Tom her şeyin mümkün olduğuna inanıyor.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un partiye yalnız gelmesi mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Beş yaşından büyük olması mümkün olmayan, genç bir çocuk Tom'a postaneye nasıl gideceğini sordu.
Translate from Turkish to English

Yarın her zamankinden bir saat daha erken ofise gelmen mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
Translate from Turkish to English

Venüsü bu gece görmek mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'yi zehirlemesinin mümkün olduğuna inanıyoruz.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca erken başlamalıydın.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca çabuk ona ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm, ama bu mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki bu mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

Ben mümkün olduğunca hızlı koştum.
Translate from Turkish to English

Onu mümkün olduğunca kısa sürede yap.
Translate from Turkish to English

Mümkün olursa sana yardım ederim.
Translate from Turkish to English

O kesinlikle mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar sessiz durdum.
Translate from Turkish to English

O, mümkün olabildiğince hızlı koştu.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar çok çalıştım.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca sık geleceğim.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar kısa sürede gel.
Translate from Turkish to English

O, mümkün olduğunca çabuk kaçtı.
Translate from Turkish to English

Pencereyi kapatmanız mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

O, onun nasıl mümkün olduğunu soruyor.
Translate from Turkish to English

Lütfen mümkün olduğunca açık konuşun.
Translate from Turkish to English

O, mümkün olduğunca ona yakın durdu.
Translate from Turkish to English

Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Mümkün olan kısa süredeki bir cevaba müteşekkir kalırım.
Translate from Turkish to English

O mümkün olduğunca çok para biriktirmeye çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Mümkün olan en kısa zamanda onunla konuşacağım.
Translate from Turkish to English

Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
Translate from Turkish to English

O, onun mümkün olan en kısa sürede onunla iletişim kurmasını istiyor.
Translate from Turkish to English

Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O, nasıl mümkün oldu?
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Son derece kutuplaşmış durumdaki köktenci partilerin koalisyon oluşturmak adına merkeze yakın partilerle omuz omuza vermesi mümkün görünmüyor.
Translate from Turkish to English

Derin bir üzüntü hissetmeden bu fotoğrafa bakmam mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğu kadar kısa sürede geleceğim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: çerçevesi, kutusundaki, göstermek, seçenekler, sunar, Buradan, seçebileceğiniz, düzen, Ortala, resminiz.