Turkish example sentences with "kalmak"

Learn how to use kalmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

Burada daha uzun kalmak istiyorum.

Alain çocukluğuna bağlıdır, her zaman doğum yerinde kalmak istiyor.

Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.

Bunda anonim kalmak istiyorum.

Bu gibi durumlarda sakin kalmak en iyisidir.

Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.

Bir hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.

Sağlıklı kalmak istediğim için egzersiz yapıyorum.

Evde kalmak sıkıcıdır.

Akşam yemeğine kalmak ister misiniz?

Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.

Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.

Sadece sessiz kalmak zorundasın.

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir.

Sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.

Japonya'da ticari bir otelde kalmak daha az pahalıdır.

Hangisini tercih edersin, bir sinemaya gitmek ya da evde kalmak?

Tom bugün evde kalmak zorunda mı?

Tom'un gerçekten yapmak istediği evde kalmak ve televizyon izlemekti.

Canın dışarı çıkmak istiyor mu? Pekala çıkamazsın; Çocukla birlikte her zaman burada kalmak zorundasın.

Ben bir süre yatakta kalmak zorunda kaldım.

Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.

Tom amacının geç kalmak olmadığını söyledi.

Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.

Tom'un niyeti o kadar geç kalmak değildi.

Tom bu gece adamlarla içmek için dışarı çıkamaz. O evde kalmak ve annesine bakmak zorunda.

Tom ve Mary çocukların iyiliği için evli kalmak zorundalar.

Ben bir gece kalmak istiyorum.

Tom Mary'nin kalmak için eve geri döndüğünü duyduğunda kulaklarına güçlükle inandı.

Tom Mary'ye yardımcı olmak için evde kalmak zorunda değil.

Ben burada kalmak istiyorum.

Ben evde kalmak zorundayım.

O yatakta kalmak zorunda kaldı.

Evde kalmak eğlenceli değildir.

Burada kalmak güvenli midir?

Burada kalmak daha güvenlidir.

Yalnız kalmak istiyorum.

Burası kalmak için çok sıcak.

Evde kalmak zorunda değilsin.

Tom geç kalmak istemiyor.

Artık kalmak istiyor musun?

O, kuzeni ile birlikte kalmak için gitti.

Fırtınadan dolayı evde kalmak zorunda kaldık.

Hastanede kalmak zorunda mıyım?

Orada kalmak için onun nedenleri var.

O kalmak için buradadır.

Tam burada kalmak daha güvenlidir.

İçeride kalmak için çok güneşli.

Formda kalmak için ne yaparsın.

Bütün gün evde kalmak zorundaydılar.

Burada kalmak için nedenimiz yok.

Bu gece burada kalmak istiyoruz.

İki gün yatakta kalmak zorunda kaldım.

Orada iki gün daha kalmak istedim.

Laurie pizzayı çok sevmesine rağmen zayıf kalmak ister.

Zayıf kalmak için Laurie'nin uyguladığını sen de uygulamalısın.

Dışarıda kalmak dışarı çıkmaktan daha kolaydır.

Gitmek ya da kalmak senin kararın.

Tom bir hafta hastanede kalmak zorundaydı.

Sadece yalnız kalmak istediklerini söylediler.

Tom seninle dövüşmek zorunda kalmak istemiyor.

Şiddetli havalarda, evde kalmak en iyisidir.

Bu sabah çok erken kalmak zorunda mıydın?

Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.

Niçin bu sıcakta Londra'da kalmak zorundasın?

Kalmak istiyorum.

Kalmak için çekinmeyin.

Tam havasına girerken, bir trafik kazasının içindeydim ve iki ay hastanede kalmak zorunda kaldım.

Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.

Ama sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.

Hangi odada kalmak istersiniz?

Genç olmak, okula gitmek zorunda kalmak demektir.

Sanırım kalmak istiyorum.

Anonim kalmak istiyorsun.

Tom kalmak istemedi.

Kalmak istemiyorum.

Tom'a yardım etmek için arkada kalmak zorundaydım.

Tom'la özel olarak konuşabilmek için arkada kalmak zorundaydım.

Evde kalmak için zorlandım.

Arkada kalmak zorundaydım.

Tom kalmak zorunda.

Barıştıysak eğer, artık yalnız kalmak hoşuma gitmiyor.

Her daim genç kalmak güzel olur.

Kalmak zorundayız.

Ben daima senin yanında kalmak isterim.

Kalmak ve izlemek istiyorum.

Bu konuda anonim kalmak istiyorum.

Sessiz kalmak için akıllı olabilirsin.

Kalmak isteyenler kalabilirler.

Eve gitmek ve ofiste işte kalmak arasında tereddüt etti.

Olduğumuz gibi kalmak istiyoruz.

Sessiz kalmak için Dasein'in söyleyecek bir şeyi olmalı.

Sessiz kalmak amaçsız konuşmaktan daha iyidir.

Gerçekten burada kalmak istemiyorsun, değil mi?

Sessiz kalmak ve bir aptal olarak düşünülmek bütün şüpheyi açıkça konuşmak ve gidermekten daha iyidir.

Tom, seninle kalmak istiyorum.

Evde kalmak istiyorum.

Geç kalmak istemeyiz.

Geç kalmak istemiyoruz.

Also check out the following words: Paris'e, çalışmaya, Fransızcamı, tazelemeliyim, tazelemek, etmeyin, yapraklarıyla, gelirim, İvintilerde, yüzmek.