Turkish example sentences with "odaya"

Learn how to use odaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Odaya parfüm kokusu yayıldı.

Odaya girmemelisin.

Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

O, sen ayrıldıktan sonra odaya girdi.

Altı gece için bir odaya ihtiyacım var.

Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.

Tom odaya koştu.

Ben seni odaya girerken fark ettim.

Ben adamın odaya girdiğini gördüm.

Mayuko odaya girdi.

Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.

Ben odaya girerken o odadan ayrıldı.

Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.

John odaya girdiğinde Tom ve Mary ateşli bir tartışmanın ortasındaydı.

Tom odaya girmeye karar verdi.

Odaya girdiğimi uyarmak için Tom ve Mary birbirlerine bağıramayacak kadar çok meşguldü.

Tom odaya girdi ve arkasından kapıyı çarptı.

Odaya girdiğinde Tom gülümsemiyordu.

O, aceleyle odaya daldı.

Tom Mary'nin odaya sessizce sokulduğunu gören tek kişiydi.

Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Mary odaya geldiğinde Tom konuşmayı durdurdu.

Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.

Tom Mary'nin odaya doğru yürüdüğünü gördüğünde yalakalık yaptı.

Tom'un odaya gizlice girdiğini başka hiç kimse fark etmedi.

Derhal odaya gel.

Onun odaya girmesi için adam kenara çekildi.

Adam bitişik odaya girdi.

Jim bebeği uyandırmamak için odaya sessizce girdi.

Jane odaya girer girmez öğrenciler onun etrafında toplandı.

John odaya doğru koştu.

Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.

Tom aceleyle odaya girdi.

Tom onlara uçak kazasından bahsetmek için öğrencileri odaya geri çağırdı.

Tom kapıyı çalmadan odaya girdi.

Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

Odaya gel.

O odaya girdi.

O, odaya gitti.

Birisi odaya girdi.

Onun odaya girdiğini gördüm.

Kız odaya girdi.

Onun odaya girişini gördüm.

Bir adamın odaya girdiğini gördüm.

O, odaya doğru gitti.

Onlar onu odaya girerken gördüler.

Onu odaya kadar izledim.

O, sessizce odaya girdi.

O, bu odaya girmiş olmalı.

Kimseyi odaya girdirme.

O, odaya girdiğinde o ayağa kalktı.

O, bizi odaya girmememiz için uyardı.

Ona valizimi odaya taşıttım.

O, odaya geldiğinde bana sırıttı.

Ben odaya girer girmez onlar konuşmaktan vazgeçtiler.

Pencereyi aç ve odaya biraz temiz hava girsin, lütfen.

O, koşarak odaya geldi.

O, beni odaya çağırdı.

Biz onun arkasından odaya girdik.

Tom Mary'den sonra odaya girdi.

Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.

Birinin odaya girdiğini duydum.

Çocuk odaya koşarak geldi.

Çocukların odaya girdiğini gördük.

O masa bu odaya uymuyor.

Küçük odaya sıkıştırıldık.

Şapkasını çıkarmış olarak odaya girdi.

Ben odaya girdiğimde o piyano çalıyordu.

Arka kapıdan odaya girdik.

Tam odaya girmek üzereydik.

Odaya girdim ve onunla el sıkıştım.

Çocuklarını odaya çağırdı.

Odaya her gelenle konuştu.

Şapkasını giymiş olarak odaya geldi.

Odaya izinsiz girme.

Tom anahtarları için odaya baktı.

Ceketi üzerinde odaya doğru koştu.

Odaya gitti ve yatağa yattı.

On kişi küçük bir odaya tıkıştırıldı.

Odaya girdiğimde öğle yemeği yiyordu.

Odaya girdiğimde onu gördüm.

Odaya girdim ve onunla tokalaştım.

Şu ana kadar hiç kimse odaya giremedi.

Tom, Mary'yi odaya kadar izledi.

Lütfen kapıyı çalmadan odaya girmeyin.

Odaya girdiğinde şapkasını çıkardı.

Birlikte bütün kitapları topladık ve onları boş bir odaya koyduk.

O, odaya geldi.

Odaya bir fare geldi.

Odaya gittim.

Tom Mary'den birkaç dakika sonra odaya geldi.

Radyo kulaklığını açtım bu yüzden Tom'un odaya girdiğini duymadım.

Odaya girip çıkıp durmayın.

John odaya girdiğinde Tom ve Mary Fransızca konuşuyorlardı.

Mary odaya girdiğinde Tom gülümsedi.

Odaya girdiğimde, Tom ve Mary kanepede birlikte sarılıp yatmıştı.

Beyaz boya odaya ışık katacaktır.

Tom, altı odaya sahip bir ev satın aldı.

Bir odaya ihtiyacım var.

Daha büyük bir odaya ihtiyacım var.

Mary odaya girdiğinde Tom eşyalarından bazılarını karıştırıyordu.

Also check out the following words: gibidir, Sevgi, arzuyu, karıştırmayın, gezileri, ertelendi, paran, fincan, Bunun, kamera.