Turkish example sentences with "sevgi"

Learn how to use sevgi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sevgi ile arzuyu karıştırmayın.

Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.

Sevgi ile tek başına yaşayamazsın.

Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.

Hiçbir şey sevgi kadar değerli değildir.

Tüm sevgi ve hüzün kalbimde erir.

Sevgi ve Barış.

Yuvamızı sevgi ve mutluluk dolu yapacağımızı umuyoruz.

İhtiyacınız olan tüm şey sevgi.

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var.

Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.

Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.

Sevgi ile merhameti asla karıştırmayın.

O sevgi ve şefkat istiyor.

Birbirlerini sevgi dolu öptüler.

Bana sevgi dolu bir mektup gönderdi.

Tom, gözlerinde sevgi ile Mary'ye baktı.

Bu eve güçlü bir sevgi bağı hissediyorum.

Sevgi mi? O da ne? Ben bir yetimim. Sevgiyi hiç tadamadım ki.

Güven, sevgi ve saygı olmadan işler başarılamaz.

Hayatımda sahte bir sevgi, saygı ve şak şak istemiyorum.

Eğer sevgi isteseydim insanları sevmeliydim.

Beklentilerim çok yüksek değildi ama sen "Saygı ve Sevgi" adlı kitabın tiyatrosunu kötü oynadın.

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez.

Parayla satın alınmayan bir sevgi evrendeki en mutluluk verici şey değil midir?

İnsanlar insani duygularını tatmin etmeli fakat sevgi ve aşk güzel duygular değil midir?

Sevgi ve aşk yok muydu Dünya'da?

Sevgi ve aşk yalan mı?

Arkadaş olmak için karşılıklı sevgi şart değil mi?

Sıcacık içten bir aşk ve sevgi için ne yapılmazdı ki?

Sevgi ve aşk yok mu Dünya'da?

Sizce aşk ve sevgi yalan mı?

Hayatıma giren kadınları sizin ayarlamanıza gerek yoktu. Ben sevgi ve aşka inanan biriydim.

Hala sevgi ve aşka inanıyorum.

Ne isterseniz söyleyin ona karşı sevgi ve aşktan başka bir şey yok içimde.

Aşk ve sevgi görev bağlamında bir iş olarak görülüyorsa olmasın daha iyi.

Şimdi gerçek bir sevgi ve aşk var mı dünyada diye çok merak ediyorum.

Tom sevgi dolu.

Her kim ki içinde sevgi olsun, o Tanrı'dadır ve Tanrı da ondadır çünkü Tanrı sevginin kendisidir.

İnsanlar birbirlerine saygı duymalı ve sevgi beslemeli.

Sevgi, aşk, sevda güzel duygulardır.

Sevgi ve aşk duyulmadan hiçbir meslek yapılmaz.

Sevgi ve saygı olmadan insan ilişkileri yürümez.

Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.

Çocukların sevgi ve ilgiye ihtiyacı var.

O sadece sevgi ve ilgi istiyor.

Çocuklar yetişkinler kadar sevgi ve ilgi istiyorlar.

Bir çocuk gülümsemesindedir sevgi.

Bir masumun yüreğindedir sevgi.

Ne olursa olsun birbirini seven iki aşıktadır sevgi.

Sevgi kadar değerli hiçbir şey yoktur.

Bizim ilişkimiz çok içten ve sevgi dolu.

Sevgi, yaşamayı arzuladığını yaşamakta olanı bulursan yaşanacak bir haldir.

Sevgi affetmez.

Sevgi varsa, taşıdığın yükün ağırlığı vız gelir!

Sevgi her şeye cevaptır.

Birazcık sevgi kırıntısı, hayatı daha anlamlı hâle getirebilir.

Sen sevgi dolu bir kadınsın, Mary.

Sevgi neden bu kadar karmaşık.

Hepimiz birbirimizi arayan sevgi damlalarıyız.

Eskiden sevgi ile cinselliği ilişkilendirirdim.

Her durumda, sevgi sonuna kadar direnmedir.

Gerçek sevgi ve aşkın değeri paha biçilemez.

Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı.

Tom'un ailesi sıkı fıkı ve sevgi doludur.

Tom'un bütün ihtiyacı olan şey biraz aşk ve sevgi.

Kim sevgi ve şefkat istemez?

Onlar sevgi ile kucaklaştı.

Sevgi her şeydir.

Yoksulluk ön kapını çaldığında sevgi arka kapıdan kaçar.

"Bunu sevgi ya da para için yapacak mısın?" "Bunu para için yapacağım.

Bir öksürük ve sevgi gizli olamaz.

Sevgi kızgınlıktan iyidir. Umut korkudan iyidir.

Rusçada "okşamak, sevgi" ile "bayağı gelincik" sözcükleri eşsesli ve muhtemelen etimolojik olarak ilişkilidirler.

Noel'in gerçek hediyeleri sevgi ve barıştır. Onları bir mağazadan satın alamazsınız.

Bence sevgi birinin kendi duygularını dizginleyebilir ve diğerlerini dikkate alır.

Sevgi ölümden daha güçlüdür.

Sevgi o kadar zor değil.

Gıda, sevgi değildir.

Ölüme yakın deneyiminden sonra Tom daha sevgi dolu ve daha ön yargısız bir insan olmuştu.

Esperanto sevgi dilidir.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz.

Sevgi dolu bir ailem var.

Tom sevgi dolu bir evde büyüdü.

Sevmek için yol yoktur. Sevgi yoldur.

Mizah olmadan hayat çekilmez olurdu. Bu sevgi için de geçerlidir.

Doğru bir cevap bir sevgi öpücüğü gibidir.

Sevgi nefreti yener.

İnsanlar seçtiklerinde sevmeye başlayabilir ama biten sevgi geldiğinde seçenekleri yoktur.

Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.

Rose sevgi dolu ve şefkatli bir bayan.

Aşk evlilik tarafından tedavi edilebilen bir sevgi olarak tanımlandı.

Sen asla Mary'den daha nazik, daha sevgi dolu bir kişiyle tanışmayacaksın.

Bu dünyada hiçbir şey sevgi kadar vazgeçilmez değildir.

Sadece sevgi ve ilgi istiyor.

O her zaman akrabalarına karşı çok sevgi doludur.

O iyi olacak. Ona sadece çok sevgi ve bakım ver.

Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olması gerekir.

Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.

Sevgi cevaptır. Ancak cevabı beklerken seks, bazı oldukça iyi sorular ortaya çıkarmaktadır.

Onlar ülkeleri için yenilenmiş bir sevgi hissettiler.

Also check out the following words: gönderiyorum, Adamı, Kadının, fotoğrafını, çekiyorum, Kadın, okuyor, Pekin, Çin'in, başkentidir.