Turkish example sentences with "beraber"

Learn how to use beraber in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Translate from Turkish to English

Onlar bu projede beraber çalıştılar.
Translate from Turkish to English

Tüm gün beraber oynamaya bayılırlardı.
Translate from Turkish to English

Kapadokya'ya beraber gitmeyi ben de çok isterim.
Translate from Turkish to English

Bu biraz farklı bir şeydi ve beraber takıldığım insanlar bunlardan takıyordu.
Translate from Turkish to English

Ara sıra beraber filme gideriz.
Translate from Turkish to English

Ara sıra beraber balığa gideriz.
Translate from Turkish to English

Onunla beraber görünmek istemiyorum
Translate from Turkish to English

Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.
Translate from Turkish to English

Beraber kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary beraber epey zaman geçirdiler.
Translate from Turkish to English

Millet beraber gelişmeli ve alım gücü bireyler arasında daha adil dağıtılmalı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimi ben düşündüm ama çocuklarımı birbirine emanet edecek milleti hep beraber oluşturalım olur mu?
Translate from Turkish to English

Teknolojiyi ve yenilikleri takip edip onların daha iyisini yapmak için hep beraber çalışmalıyız.
Translate from Turkish to English

En düşük fiyatlı ekmeği mi aldık yoksa beraber şoka mı girdik.
Translate from Turkish to English

Ondan başkasıyla beraber olmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

köye ulaşıncaya dek beraber yuruduler fakat sonra yolları ayrıldı
Translate from Turkish to English

Neden hep beraber gülmeyi başaramıyoruz?
Translate from Turkish to English

Birbirimizi suçlamaktan vazgeçelim ve beraber mutlu bir biçimde yaşayalım olmaz mı?
Translate from Turkish to English

Biz beraber olsaydık başkasına bakar mıydık?
Translate from Turkish to English

Hepimiz beraber gülemez miyiz?
Translate from Turkish to English

Hepimiz beraber ağlayamaz mıyız?
Translate from Turkish to English

Onlar tatile beraber gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'la beraber kalıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile beraber çıkmamı öneren kişiydi.
Translate from Turkish to English

Beraber gülelim.
Translate from Turkish to English

Boston'a Mary ile beraber giden kişi Tom'dur.
Translate from Turkish to English

Amcam ile beraber Tokya'da kalıyorum.
Translate from Turkish to English

Onu beraber pişirdik.
Translate from Turkish to English

Ve bununla beraber, Tatoeba bir cümleye daha sahip oldu.
Translate from Turkish to English

Bu akşam beraber yemek yiyelim mi?
Translate from Turkish to English

Beraber birkaç güzel yıl geçirdik.
Translate from Turkish to English

Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla beraber gitmemi istedi.
Translate from Turkish to English

Şimdi beraber çalışma zamanı.
Translate from Turkish to English

Kütüphanede beraber çalışabilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Sen ve ben beraber çalışabiliriz.
Translate from Turkish to English

Neden ikiniz beraber çıkmıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Bunu beraber yapacağız.
Translate from Turkish to English

Tom'la beraber çok zaman geçiriyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Bu problemi beraber çözelim.
Translate from Turkish to English

Sen ve Tom uzun süre beraber miydiniz?
Translate from Turkish to English

Belki beraber oturabiliriz.
Translate from Turkish to English

Belki beraber oturmalıyız.
Translate from Turkish to English

Ai ve Mariko yakın arkadaşlar. Her yere beraber giderler.
Translate from Turkish to English

Beraber seyahat edebiliriz.
Translate from Turkish to English

Böyle ayak bağı olacaksanız, beraber çalışmaktan vazgeçeriz!
Translate from Turkish to English

Beraber yürüsek mi?
Translate from Turkish to English

Emily ile beraber gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Beraber taşınıyoruz.
Translate from Turkish to English

Keşke beraber gitsek.
Translate from Turkish to English

Beraber kahvaltı edelim mi?
Translate from Turkish to English

Tom geçen yaz Mary ile ilşkiyi bitirdi fakat şimdi o onunla yeniden beraber olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'la beraber olduğumda çok eğleniyorum.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar bütün düşündüğüm Tom'la beraber olmak.
Translate from Turkish to English

Sadece beraber kalalım istiyorum.
Translate from Turkish to English

Beraber çalışmalıyız.
Translate from Turkish to English

Beraber çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Beraber büyüdük.
Translate from Turkish to English

Onu beraber yaptık.
Translate from Turkish to English

Her şeyi beraber yaptık.
Translate from Turkish to English

Beraber yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Beraber çalışmanız gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Sen ve Tom yeniden mi beraber oluyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Beraber pikniğe gittik.
Translate from Turkish to English

Gelecek sefer yürüyüşe giderken seninle beraber gelmemin bir sakıncası var mı?
Translate from Turkish to English

Ne? Yalnız mısın? Tom'la beraber geleceğinizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onlarla beraber kalıyorum.
Translate from Turkish to English

Onunla beraber kalıyorum.
Translate from Turkish to English

O bir yazar, bununla beraber bir siyasetçidir.
Translate from Turkish to English

Bugün plajda beraber olduğun kız kimdi?
Translate from Turkish to English

Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
Translate from Turkish to English

Tom ile çocukluğumuz beraber geçti.
Translate from Turkish to English

Babam ile beraber inşaatta çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary partiden beraber ayrıldı.
Translate from Turkish to English

O adam karısıyla beraber öldü.
Translate from Turkish to English

Yalnızca üç ay beraber olduk.
Translate from Turkish to English

Beraber gelmemin bir sakıncası var mı?
Translate from Turkish to English

Yarın sabah okula beraber gideceğiz.
Translate from Turkish to English

Biz yarın beraber çalışalım mı?
Translate from Turkish to English

Nasıl onunla beraber çalışıyorsun?
Translate from Turkish to English

Zaten yemiş olmasaydım, öğlen yemeğini sizinle beraber yemeyi çok isterdim.
Translate from Turkish to English

Oraya beraber yürüyebilirdik.
Translate from Turkish to English

Beraber akşam yemeğine çıkacağız sonra da tiyatroya gideceğiz.
Translate from Turkish to English

Barda yanımda oturan şafak sökene kadar beraber içtiğim adamlarla gerçekten iyi anlaştım.
Translate from Turkish to English

Danm Matt ile beraber yaşadı.
Translate from Turkish to English

Hadi beraber dua edelim !
Translate from Turkish to English

İngilizce konuşmakla beraber Fransızca da konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben sık sık beraber ders çalışırız.
Translate from Turkish to English

Yirmi yıldan fazla beraber olan mutlu bir çiftiz.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin beraber çalışmayı öğrenmeleri gerek.
Translate from Turkish to English

Mekanıma geri döndük ve sonra resimleri beraber boyamaya başladık.
Translate from Turkish to English

Beraber çalıştık.
Translate from Turkish to English

Bunu beraber yapalım istiyorum.
Translate from Turkish to English

Hiç bir kadınla beraber yatmadın mı?
Translate from Turkish to English

Hiç bir kadınla beraber olmadın mı?
Translate from Turkish to English

Seninle beraber gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un sırrı kendisiyle beraber mezara gitti.
Translate from Turkish to English

Oraya Tom'la beraber gitmeyi düşünüyordum.
Translate from Turkish to English

Tom yüzmeye bizimle beraber gitmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Onlar hala anne ve babalarıyla beraber yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Dün gece beraber televizyon seyrettik.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: köfte, istiyorum, kötü, birisi, ondan, hoşlanmaz, gün, kadarı, değilim, dikkatli.