Learn how to use sürece in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Translate from Turkish to English
Çok gürültü yapmadığımız sürece oynamaya devam edebiliriz.
Translate from Turkish to English
Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
Translate from Turkish to English
Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
Translate from Turkish to English
Rüzgarlı almadığı sürece olur.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Translate from Turkish to English
Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
Translate from Turkish to English
Hayat olduğu sürece, ümit vardır.
Translate from Turkish to English
Saldırılmadığı sürece bir köpek nadiren ısırır.
Translate from Turkish to English
Diğer bir deyişle, doğal bir sıcaklık olmadığı sürece, güvenilirlik mümkün değildir.
Translate from Turkish to English
Benimle konuştuğun sürece, iyi, fakat sen durur durmaz, ben acıkırım.
Translate from Turkish to English
Gerçekleştirmediğin sürece hiçbir şey olmaz.
Translate from Turkish to English
Onu mutlu eden başka biri olsa da, o mutlu olduğu sürece, bu iyi.
Translate from Turkish to English
Birbirimizi sevdiğimiz sürece, biz iyi olacağız.
Translate from Turkish to English
Bunu herkes yapabilir, denedikleri sürece.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece hiçbir şey istemeyeceksin.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece size yardımcı olacağım.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece, hiçbir şey için istemeyeceksin.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece onu asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Ben yaşadığım sürece, nezaketini asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece, bir şey istemeyeceksin.
Translate from Turkish to English
Tom yaşadığı sürece bu hafta sonunu hatırlayacaktır.
Translate from Turkish to English
Tom çocuklara gürültü yapmadıkları sürece odada kalabileceklerini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom o kabul ettiği sürece desteğini sürdürmeye kararlıydı.
Translate from Turkish to English
Kısa sürede geldiğin sürece dışarı gidebilirsin.
Translate from Turkish to English
Erken dönmeye söz verdiğin sürece, dışarı çıkabilirsin.
Translate from Turkish to English
Yatakta para kazanamadığınız sürece, yatakta kalmayınız.
Translate from Turkish to English
Bob'ın üzerine fazla gitmeyin.Bilirsiniz, o, son zamanlarda zor bir sürece rağmen devam etmektedir.
Translate from Turkish to English
Tom istemediği sürece Mary ile dans etmek zorunda değildir.
Translate from Turkish to English
Sen mutlu olduğun sürece umurumda değil.
Translate from Turkish to English
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Saat 11'e kadar geri döneceğine söz verdiğin sürece, dışarı çıkabilirsin.
Translate from Turkish to English
Temiz tuttuğun sürece, sana sahip olduğum herhangi bir kitabı veririm.
Translate from Turkish to English
Sen burada olduğun sürece, ben kalacağım.
Translate from Turkish to English
Elinden geldiği sürece yaşamak istiyor.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece sana destek olacağım.
Translate from Turkish to English
Mutlu olduğun sürece umurumda değil.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece onu bir daha görmeyeceğim.
Translate from Turkish to English
Burada kaldığın sürece güvendesin.
Translate from Turkish to English
İstediğin sürece burada kalabilirsin.
Translate from Turkish to English
Bir çiçek kırmızı olduğu sürece işe yarar.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece seni asla unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Ucuz olduğu sürece, herhangi bir saat işimi görür.
Translate from Turkish to English
Elinden geleni yaptığın sürece sana yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English
İstediğin sürece evimde kalabilirsin.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece onu tekrar hiç görmeyeceğim.
Translate from Turkish to English
Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
Translate from Turkish to English
Yaşadığımız sürece çalışmaya devam etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Müslüman değilim. Oruç tutmamalıyım. Ama aynı apartmanda yaşadığım sürece geleneği dikkate almak önemlidir.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir gürültü yapmadığın sürece burada kalabilirsin.
Translate from Turkish to English
İnsanlar birbirlerine ve ülkesine zarar vermediği sürece neye inanmak istiyorsa ona inanmakta özgür olmalı.
Translate from Turkish to English
Açık olmadığımız sürece zanlarla hareket ederiz.
Translate from Turkish to English
Kimsenin ben istemediğim sürece bana dokunmasına izin vermek istemem.
Translate from Turkish to English
Herkes açık olduğu sürece sorun yok.
Translate from Turkish to English
Dünya'da savaşlar olmadığı sürece hepimizin mutlu olması normal olur.
Translate from Turkish to English
Umudun olduğu sürece, bir şans vardır.
Translate from Turkish to English
Kimse birbirini kandırmadığı sürece herkes özgürce yaşama hakkına sahip olmalı.
Translate from Turkish to English
Kimseyi kırmadığım sürece canım ne yapmak isterse onu yapmakta özgür değil miyim?
Translate from Turkish to English
Seni affettim bu sana yaşadığın sürece vicdan azabı olarak kalsın.
Translate from Turkish to English
Burada kaldığınız sürece güvendesiniz.
Translate from Turkish to English
Beni beklettiğiniz sürece bekleyeceksiniz.
Translate from Turkish to English
Beni üzdüğünüz sürece üzüleceksiniz.
Translate from Turkish to English
İçindeki ihtiras ve kıskançlık sürekli olduğu sürece seninle görüşmeyeceğim.
Translate from Turkish to English
Ben istemediğim sürece sen gerçeklerimi öğrenemeyeceksin.
Translate from Turkish to English
İstemediğim sürece sana öğretmeyeceğim.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece seni unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
İş yapıldığı sürece işi kimin yaptığı Tom'un umurunda değil.
Translate from Turkish to English
Onlar orada olduğu sürece yardım etmeyeceğim.
Translate from Turkish to English
Cümleler kısa olduğu sürece Google Çeviri oldukça iyi çeviri sunar.
Translate from Turkish to English
Allah izin verdiği sürece aklıma koyup da yapamayacağım şey yok.
Translate from Turkish to English
Gördük senin beni yaşadığın sürece desteklediğini, sözlerini tutamıyorsun.
Translate from Turkish to English
Benim hakkımı yediğini yaşadığın sürece unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Hoşlandığın sürece burada kal.
Translate from Turkish to English
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
Translate from Turkish to English
Biz dışarıda olduğumuz sürece bebeğimize bakacak birine ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
İstediğin sürece kal.
Translate from Turkish to English
İstemediğin sürece dansa gitmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Bana böyle davrandığın sürece senin arkadaşın olamam.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece bu toplantıyı zevkle anacağım.
Translate from Turkish to English
Bana ihtiyacın olduğu sürece burada kalacağım.
Translate from Turkish to English
Biri yaptığı sürece ona kimin yardım ettiği Tom'un umurunda değildi.
Translate from Turkish to English
Bekleyebildiğin sürece bekleyebilirim.
Translate from Turkish to English
Kalabildiğimiz sürece kalacağız.
Translate from Turkish to English
Tom istediği sürece kalabilir.
Translate from Turkish to English
İstediğin sürece kalabilirsin.
Translate from Turkish to English
Umudun olduğu sürece bir şans kalır.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece sana yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English
Denedikleri sürece bunu herkes yapabilir.
Translate from Turkish to English
Kaldığın sürece kalmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece seni hatırlayacağım.
Translate from Turkish to English
Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.
Translate from Turkish to English
Tom o yapıldığı sürece onun nasıl yapıldığını umursamadı.
Translate from Turkish to English
Sadece kimse bana onu sormadığı sürece sır saklarım.
Translate from Turkish to English
Benim çatımın altında yaşamadığın sürece!
Translate from Turkish to English
Çatımın altında yaşadığın sürece benim kurallarıma göre yaşayacaksın.
Translate from Turkish to English
Temiz tuttuğun sürece kitabı istediğin kadar kullanabilirsin.
Translate from Turkish to English
Yaşadığım sürece bugünü unutmayacağım.
Translate from Turkish to English
Kalmamı istediğiniz sürece kalacağım.
Translate from Turkish to English
Sen hayatımda olduğun sürece mutluyum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Niye, uzağa, koştu, zaten, başladı, Çoğu, erkek, çocuğu, bilgisayar, oyunlarını.