Learn how to use pek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Translate from Turkish to English
Politik dünyada pek çok düşmanı var.
Translate from Turkish to English
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
Translate from Turkish to English
Endonezya pek çok adadan ve iki yarımadadan oluşur.
Translate from Turkish to English
Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.
Translate from Turkish to English
Shakespeare'in doğduğu yer olan Stratford-on-Avon, her yıl pek çok turist tarafından ziyaret edilir.
Translate from Turkish to English
Onun geçmişi hakkında pek bir şey bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English
Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
Translate from Turkish to English
Japonya ve Çin pek çok yönden birbirinden farklıdır.
Translate from Turkish to English
Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.
Translate from Turkish to English
Pek çok büyük bilim adamları saçma şeyler hakkında düşünmüştür.
Translate from Turkish to English
O, yoksul insanlar için pek çok şey yaptı.
Translate from Turkish to English
Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.
Translate from Turkish to English
O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.
Translate from Turkish to English
Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
Translate from Turkish to English
Pek emin değilim.
Translate from Turkish to English
Uzaktan bakıldığında pek çok şey hoş görünecektir.
Translate from Turkish to English
Mağazayı pek çok kişiye sordum, ancak kimse onu duymamıştı.
Translate from Turkish to English
İnsanlar iletişim kurmak pek çok şeye sahiptir ve bunun için çok yola sahiptir.
Translate from Turkish to English
Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Translate from Turkish to English
Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim.
Translate from Turkish to English
Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir.
Translate from Turkish to English
Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.
Translate from Turkish to English
Jane bir yıl içinde pek çok şey yaşadı. Ben de.
Translate from Turkish to English
Sel pek çok zarara neden oldu.
Translate from Turkish to English
O, pek sevilmez.
Translate from Turkish to English
Babası gibi, onun pek çok kitabı var.
Translate from Turkish to English
Kuraklıkta, pek çok insan ve hayvan açlıktan öldü.
Translate from Turkish to English
Onun başarısız olacağı aklıma pek yatmıyor.
Translate from Turkish to English
Pek çok insan amaçsızca hayatın içinde sürükleniyor.
Translate from Turkish to English
İngilizce bir kitap okurken bilmediğin her kelimeye sözlükten bakmak pek harika bir fikir değil.
Translate from Turkish to English
Tom pek çok kelebek topladı.
Translate from Turkish to English
Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.
Translate from Turkish to English
Ben, benim çalıntı motosikletimi tekrar görmemin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Senin onu tek başına yapabilmenin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
O pek çok kez Avrupa'da bulundu.
Translate from Turkish to English
Pek çok alanda, az yiyecek vardı ve halk açtı.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
Translate from Turkish to English
İngiliz İngilizcesi Amerikan İngilizcesinden pek çok yönden farklıdır.
Translate from Turkish to English
Pek çoğu başka bir iç savaşın başlamasından korkuyordu.
Translate from Turkish to English
Pek çok masum insan öldürüldü.
Translate from Turkish to English
Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.
Translate from Turkish to English
Savaş, pek çok kurban ile sona erdi.
Translate from Turkish to English
Savaşta pek çok insan genç yaşta öldü.
Translate from Turkish to English
Tom'un pek çok zamanı yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
Translate from Turkish to English
Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.
Translate from Turkish to English
Bana pek mantıklı gelmiyor fakat Tom koleje gitmemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bob'ın okumak için pek çok kitabı var.
Translate from Turkish to English
Tom'un mandolin çalmayı öğrenmesi pek olası değil.
Translate from Turkish to English
Tom'un toplantıya katılması pek olası değil.
Translate from Turkish to English
Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.
Translate from Turkish to English
Tom'dan başkasının bunu almayı istemesi pek olası değil.
Translate from Turkish to English
Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.
Translate from Turkish to English
Tom ona pek inanamıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un pek çok arkadaşı yok.
Translate from Turkish to English
O gözü pek.
Translate from Turkish to English
O, pek çok kitaba sahiptir.
Translate from Turkish to English
Pek çok yeteneklerim var.
Translate from Turkish to English
Onun pek çok arkadaşı var.
Translate from Turkish to English
Onun pek çok vahşi fikirleri vardır.
Translate from Turkish to English
O, pek çok filmde göründü.
Translate from Turkish to English
Pek çok hata yaptın.
Translate from Turkish to English
Pek çok şey sözde kolaydır, fakat gerçekleştirmesi aslında zordur.
Translate from Turkish to English
Onun öyle yapacağını pek düşünmüyorum.
Translate from Turkish to English
O, nasıl giyindiğine pek dikkat etmez.
Translate from Turkish to English
Partime pek çok sayıda insan geleceğini asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English
Birinin bana yardım edebilmesinin pek olası olmadığını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Bugün balina görmemizin pek olası olmayacağını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.
Translate from Turkish to English
Bu pek modadır.
Translate from Turkish to English
Ben pek öyle düşünmüyorum.
Translate from Turkish to English
Onların pek çok arkadaşı var.
Translate from Turkish to English
Sebebini bilmiyorum ama patronun senden pek hoşlanmıyor gibi.
Translate from Turkish to English
Dün gece pek uyuyamadım.
Translate from Turkish to English
Pek çok eğlenceli sihirli hileler bilir.
Translate from Turkish to English
Yemek hakkında pek müşgülpesent değilim.
Translate from Turkish to English
Onların pek çok ortak yanı var.
Translate from Turkish to English
Mesele şu ki şimdi pek param yok.
Translate from Turkish to English
Takımımızın kazanması pek olası değil.
Translate from Turkish to English
Pek çok problemle karşı karşıyayız.
Translate from Turkish to English
Ormanda pek geyik görmedik.
Translate from Turkish to English
Bu hikaye bana pek olası görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Partide pek çok oyun oynadık.
Translate from Turkish to English
Onun o hikayesi pek olası görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Teorilerini pek az insan anlayabilmektedir.
Translate from Turkish to English
Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
Translate from Turkish to English
Bu yaz pek ziyaretçimiz yoktu.
Translate from Turkish to English
Pek çok arkadaşı olmasına rağmen, o yalnız.
Translate from Turkish to English
Baharda pek çok turist Kyoto'yu ziyaret eder.
Translate from Turkish to English
Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
Translate from Turkish to English
Savaş sırasında pek çok acı deneyimlerimiz oldu.
Translate from Turkish to English
Tom'un tutuklanmasının pek ihtimali olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Benim düşüncem ofiste pek geçerli sayılmaz.
Translate from Turkish to English
Onun pek çok sorunu var.
Translate from Turkish to English
Tom sporda pek iyi değildir.
Translate from Turkish to English
Pek az umut var.
Translate from Turkish to English
Öğlen pek yemek yemedin, değil mi?
Translate from Turkish to English
Dün gece çok iyi uyuyamadım, o yüzden kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: ağrım, peyniri, sevmez, çalışırken, kaza, harcadığından, kazanıyor, test, sürüşünü, geçmesi.