Turkish example sentences with "ekmek"

Learn how to use ekmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ekmek undan yapılır.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek çok lezzetli.
Translate from Turkish to English

Eve ekmek ve tereyağı getirir.
Translate from Turkish to English

Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
Translate from Turkish to English

Adam ekmek yiyor.
Translate from Turkish to English

Erkek çocuk ekmek yiyor.
Translate from Turkish to English

Ve biraz ekmek.
Translate from Turkish to English

Kutunun içinde taze ekmek var mıydı?
Translate from Turkish to English

Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
Translate from Turkish to English

Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
Translate from Turkish to English

İncil'de, " İnsan yalnız ekmek ile yaşamayacak " diyor.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı için çayla ekmek yedim.
Translate from Turkish to English

Beyaz ekmek, lütfen.
Translate from Turkish to English

Anne bir somun ekmek aldı.
Translate from Turkish to English

Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.
Translate from Turkish to English

Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den biraz ekmek satın alması için dükkâna gitmesini rica etti.
Translate from Turkish to English

Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.
Translate from Turkish to English

Ekmek yiyin!
Translate from Turkish to English

Ben gideyim ve biraz ekmek satın alayım.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl ilkbaharda aşçılık kursuna gittim ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin zaten ekmek aldığını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi işten eve giderken onun biraz ekmek almasını isteyip istemediğini sormak için aradı.
Translate from Turkish to English

O, kız kardeşine bir parça ekmek kesti.
Translate from Turkish to English

Ekmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom, üç yumurta ve bir dilim kızarmış ekmek yedik.
Translate from Turkish to English

Tom bir parça sarımsaklı ekmek yedi.
Translate from Turkish to English

Mayuko kahvaltı için ekmek yer.
Translate from Turkish to English

Tom fareyi bir parça ekmek ile duvardaki deliğin dışına çıkması için ikna etti.
Translate from Turkish to English

Şu adam ekmek yedi.
Translate from Turkish to English

Bu bir çeşit ekmek.
Translate from Turkish to English

Ekmek bir fırında pişirilir.
Translate from Turkish to English

O ekmek ve tereyağı seviyor.
Translate from Turkish to English

Ekmek bayat ve sert.
Translate from Turkish to English

Biraz ekmek ve süte ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

O, bir somun ekmek aldı.
Translate from Turkish to English

Ben sadece bir lokma ekmek aldım.
Translate from Turkish to English

İki somun ekmek aldım.
Translate from Turkish to English

Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
Translate from Turkish to English

Lütfen bana bir parça ekmek ver.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı için bir somun ekmek aldım.
Translate from Turkish to English

O, boğazına bir parça ekmek sıkıştırdı.
Translate from Turkish to English

Ekmek ve süt iyi yiyeceklerdir.
Translate from Turkish to English

Biraz peynir ve ekmek alacağım.
Translate from Turkish to English

Biraz daha ekmek istiyorum, lütfen.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek fırından yeni çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ekmek pişirmeyi öğretti.
Translate from Turkish to English

Ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.
Translate from Turkish to English

Hangisini tercih edersin, pirinç pilavı mı yoksa ekmek mi?
Translate from Turkish to English

Annem her sabah ekmek pişirir.
Translate from Turkish to English

Bu bayat ekmek bir kaya kadar sert.
Translate from Turkish to English

Hâlâ biraz ekmek kaldığını umuyorum.
Translate from Turkish to English

Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
Translate from Turkish to English

Ekmek ve süt alacak kadar parası ancak vardı.
Translate from Turkish to English

Bu sabah bir somun ekmek aldı.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek büyük.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek küçük.
Translate from Turkish to English

Ekmek un, su ve maya'dan yapılır.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği için biraz ekmek ve bir kaynamış yumurta yedim.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek taze değil.
Translate from Turkish to English

Annem hafta sonları ekmek ve kurabiye pişirir.
Translate from Turkish to English

Umarım ekmek yarına kadar dayanır.
Translate from Turkish to English

Yemeğinle bir parça ekmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Ekmek yerim.
Translate from Turkish to English

Ekmek pişiriyorum.
Translate from Turkish to English

Adam ekmek yedi.
Translate from Turkish to English

Ekmek nerede?
Translate from Turkish to English

Çocuk ekmek yiyor.
Translate from Turkish to English

Ekmek fırında.
Translate from Turkish to English

Taze ekmek aldım.
Translate from Turkish to English

Oğlan ekmek yemekte.
Translate from Turkish to English

Adam ekmek yemekte.
Translate from Turkish to English

Ekmek yiyorum.
Translate from Turkish to English

Ekmek yitiren ekmek bulmaz.
Translate from Turkish to English

Ekmek yitiren ekmek bulmaz.
Translate from Turkish to English

Eve gelmeden önce ekmek alırsan harika olur.
Translate from Turkish to English

Kadın ekmek yiyor.
Translate from Turkish to English

Kız ekmek yiyor.
Translate from Turkish to English

Ekmek bayattır.
Translate from Turkish to English

İspanya'da ve Fransa'da her gün taze ekmek alırız.
Translate from Turkish to English

Çoğunlukla postanenin yanındaki fırından ekmek alırım.
Translate from Turkish to English

Adam ekmek yiyordu.
Translate from Turkish to English

Her gün ne kadar ekmek yersin?
Translate from Turkish to English

Ekmek buğdaydan yapılır.
Translate from Turkish to English

Tom üç somun ekmek aldı.
Translate from Turkish to English

Tom yaklaşık haftada bir kez ekmek pişirir.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek en az üç haftalıktır.
Translate from Turkish to English

Taze pişmiş ekmek kokusunu severim.
Translate from Turkish to English

Biraz daha ekmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Tom üç somun ekmek pişirdi.
Translate from Turkish to English

Bana bir dilim ekmek verebilir misin?
Translate from Turkish to English

Ekmek yoksa, sadece pasta yiyin.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm ama bana biraz ekmek satın alabilir misiniz?
Translate from Turkish to English

Ekmek yemeye bayılırım.
Translate from Turkish to English

Ekmek almamı söylemeyi unuttun.
Translate from Turkish to English

Japonya'daki birçok genç insan kahvaltıda ekmek yer.
Translate from Turkish to English

Bu ekmek lezzetli.
Translate from Turkish to English

Hepinize yetecek kadar ekmek var.
Translate from Turkish to English

Ekmek fırındadır.
Translate from Turkish to English

Biraz ekmek, biraz jambon ve bir şişe de şarap al.
Translate from Turkish to English

Tereyağlı ekmek yiyoruz.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: partiye, çağırdı, fazla, yersen, şişmanlarsın, Golfün, hayranıyım, İnsanlar, savaştan, korkar.