Turkish example sentences with "yolun"

Learn how to use yolun in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
Translate from Turkish to English

Eczane yolun sonunda.
Translate from Turkish to English

At yolun aşağısına doğru tırıs gitti.
Translate from Turkish to English

Yolun solunda gidin.
Translate from Turkish to English

Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
Translate from Turkish to English

Yeni yolun tepede yaşayan insanlara faydası olacaktır.
Translate from Turkish to English

Yolun sağ çatalına gittim.
Translate from Turkish to English

Hangi yolun en kısa olduğunu merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
Translate from Turkish to English

Polis onu yolun kenarına çektiği zaman hız limitinin üzerinde 50 ile gidiyordu.
Translate from Turkish to English

Jim henüz yolun sol tarafında sürmeye alışkın değil.
Translate from Turkish to English

Yolun ortasında bir kamyon duruyordu.
Translate from Turkish to English

Onun yolun yukarısına doğru geldiğini gördüm.
Translate from Turkish to English

Bisikleti yolun dışına al.
Translate from Turkish to English

O, bize yolun kapalı olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

O, tam yolun karşısında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Kayalık yolun üzerine yuvarlanır.
Translate from Turkish to English

Bu yolun genişliği nedir?
Translate from Turkish to English

Yolun aşağısında bir otobüs durağı var.
Translate from Turkish to English

Bu yolun nereye götürdüğünü düşünüyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Yolun kenarında duruyordu.
Translate from Turkish to English

Hangi yolun evime götürdüğünü biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Küçük çocuk yolun aşağısında kayboldu.
Translate from Turkish to English

Onlar yolun diğer tarafında yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bizim tarafa yolun düşerse, bize uğramayı unutma.
Translate from Turkish to English

Japonya'da yolun sol tarafında araba süreriz.
Translate from Turkish to English

Araba yolun ortasında istop etti.
Translate from Turkish to English

Bizim için artık yolun sonu.
Translate from Turkish to English

Onların tartışmasını yatıştırmak için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Nihai terfinizi aldığınız zaman, nihai alışverişinizi yaptığınız zaman, mükemmel evinizi satın aldığınız zaman, birikim yapıp maddi güvencenizi sağladığınız zaman ve başarı merdivenlerinin basamaklarına tırmanıp gelebileceğiniz en yüksek noktaya geldiğinizde heyecanınız da kaybolur ve kaybolacaktır. Peki ya sonra ne olacak? Yolun sonunu görebilmek için daha ne kadar çaba sarf etmek zorundasınız? Eminim anlıyorsunuzdur; hiçbir zaman yeterli olmayacak. Öyleyse kendinize şu soruyu sormak zorundasınız: Önemli olan nedir?
Translate from Turkish to English

Top, yolun karşısına yuvarlandı.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabası yolun ortasında park edilmiş.
Translate from Turkish to English

Tom kaldırımda yürümenin daha emniyetli olduğunu biliyordu ama yolun merkezinde yürüdü.
Translate from Turkish to English

Arabasını iki yanı ağaçlı yolun ortasına koydu ve uyudu.
Translate from Turkish to English

Yolun en zor kısmı önümüzde.
Translate from Turkish to English

Yolun yanlış tarafından sürmemeye dikkat et.
Translate from Turkish to English

Yolun kenarındaki bir kazayı görmek için, hiç meraklı gözlerle baktınız mı?
Translate from Turkish to English

Yolun hemen aşağısında, sevdiğim bir kahvehane var.
Translate from Turkish to English

Şarkı derslerimiz için, yolun karşısındaki müzik okuluna giderdik.
Translate from Turkish to English

Bu yolun nereye gittiğini merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Ayın diskinin yarısı ışıklandırıldığında biz buna ilk çeyrek ay deriz. Bu isim kameri ay boyunca ayın yolun dörtte birinde olduğu gerçeğine dayanmaktadır.
Translate from Turkish to English

Sanırım burası yolun sonu.
Translate from Turkish to English

Araba yolun ortasındaydı.
Translate from Turkish to English

Yolun iki şerite ayrıldığı bir yere geldik.
Translate from Turkish to English

Yolun geri kalanında bensiz gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Cehenneme kadar yolun var Tom.
Translate from Turkish to English

Zayıflamak için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

"Tavuk neden yolun karşısına geçti?" çok meşhur ve bolca cevabı olan bir İngiliz bilmecesidir.
Translate from Turkish to English

Arabayı burada parkedelim ve yolun geriye kalanını yürüyelim.
Translate from Turkish to English

Diğer yolun daha güvenli olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

Polis bize yolun kapalı olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Bu yolun nereye gittiğini söyleyebilir misin?
Translate from Turkish to English

Onu yapmak için en iyi yolun bu olduğundan emin misin?
Translate from Turkish to English

Yolun sonunda otobüsten indim.
Translate from Turkish to English

Bu, yolun sonu.
Translate from Turkish to English

Tom yolun sol tarafında araba sürmeye alışkın değil.
Translate from Turkish to English

Yolun diğer tarafında beklemelisiniz.
Translate from Turkish to English

Yolun açık olsun demek isterdim.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı yolun yolcusudur.
Translate from Turkish to English

Dan yolun birkaç metre ötesinde insan kafatası buldu.
Translate from Turkish to English

Yolun kenarında beyaz ve sarı çiçekler vardı.
Translate from Turkish to English

Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.
Translate from Turkish to English

Boston'a giden yolun yarısındayız.
Translate from Turkish to English

Cehenneme kadar yolun var!
Translate from Turkish to English

Yolun orta şeridinde seyretme.
Translate from Turkish to English

Arızalı bir araba yolun ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English

Yolun arabalar için yeterince geniş olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Nerede yolun karşısına geçiyorsun?
Translate from Turkish to English

Nerede yolun karşısına geçiyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Buradan Tom'un evine gitmek için en iyi yolun hangisi olduğunu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Yolun orada oturuyorum.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletlerinde arabalar yolun sağ tarafından gider.
Translate from Turkish to English

Bir polis arabası yolun kenarında durdu.
Translate from Turkish to English

Yolun ortasında beyaz bir çizgi var.
Translate from Turkish to English

Yolun her adımında seninle birlikteydim.
Translate from Turkish to English

Kiraz ağaçları yolun iki tarafında ekilir.
Translate from Turkish to English

Yolun sadece bir kısmı kapalıydı.
Translate from Turkish to English

Ben yolun sol tarafında sürmeye alışmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Bunu doğrulamak için bir yolun yok.
Translate from Turkish to English

Tom yavaşladı ve yolun kenarına çekti.
Translate from Turkish to English

Tom yolun kenarına çekti.
Translate from Turkish to English

Bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Bu yolun eni nedir?
Translate from Turkish to English

Geçen gün yoğun bir eyaletler arası yolun ortasında benzinim bitti.
Translate from Turkish to English

O yolun sonunda bankayı bulacaksın.
Translate from Turkish to English

Bir kamyon yolun ortasında çaprazlamasına durdu.
Translate from Turkish to English

O bize yolun kapalı olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'u daha çok çalışmaya teşvik etmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Kocam yolun her adımında arkamdaydı.
Translate from Turkish to English

Annem ve babam yolun her adımında arkamdaydılar.
Translate from Turkish to English

Yolun her bir tarafında bir hendek var.
Translate from Turkish to English

Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.
Translate from Turkish to English

Ben tam yolun aşağısında yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom yolun kenarında sebze satar.
Translate from Turkish to English

O yaklaşık olarak yolun üç kilometre yukarısında.
Translate from Turkish to English

İsyancılar yolun karşısında bir barikat yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yolun dışına itti.
Translate from Turkish to English

Mutluluğa giden yolun bazen cesarete ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.
Translate from Turkish to English

Birçok kaza, yolun buzlu koşullarından kaynaklanıyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar bu yolun yüzeyini düzleştirdiler, bu yüzden o şimdi çok daha güvenli.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: bazı, üniversite, öğrencileri, dışında, pek, bilinmiyor, Mahjong, taşları, güzeller, genellikle.