Learn how to use kız in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Şu kız kim acaba.
Translate from Turkish to English
Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Betty şirin bir kız, değil mi?
Translate from Turkish to English
Dorenda gerçekten iyi bir kız. Kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
Translate from Turkish to English
Onun kız arkadaşı Japon.
Translate from Turkish to English
O kız kardeşimin fotoğrafı.
Translate from Turkish to English
O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
Translate from Turkish to English
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
Translate from Turkish to English
Kız hasta görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
Translate from Turkish to English
Kız bir hemşire.
Translate from Turkish to English
Kız çiçekleri kokluyor.
Translate from Turkish to English
Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
Translate from Turkish to English
Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Translate from Turkish to English
O uzun saçlı kız Judy'dir.
Translate from Turkish to English
Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim şekerleri sever.
Translate from Turkish to English
İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
Translate from Turkish to English
Kız, sihir gibi kayboldu.
Translate from Turkish to English
Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
Translate from Turkish to English
O, benim kız kardeşim.
Translate from Turkish to English
Onların iki kız çocuğu var.
Translate from Turkish to English
Hiç kız kardeşin var mı?
Translate from Turkish to English
Kız yavaşça yürüdü.
Translate from Turkish to English
Senin kız arkadaşına rastladım.
Translate from Turkish to English
Kızın artık bir kız değil.
Translate from Turkish to English
Onun kız kardeşi ile ben iyi arkadaş olacağız.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim müziğe meraklıdır.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim müziğe düşkündür.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşini görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Kız ölü bir adam buldu
Translate from Turkish to English
Görünen o ki kız başarısız oldu.
Translate from Turkish to English
Bir kız kardeşim var.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim gelecek sene Tokyo'ya gidecek.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşimin bir işi var.
Translate from Turkish to English
Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim kadar uzunsun.
Translate from Turkish to English
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from Turkish to English
Kız hakkındaki hikâye, haberlerdeydi.
Translate from Turkish to English
Kız hakkındaki anlatı haberlerdeydi.
Translate from Turkish to English
Gazetede güzel bir kız var.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim mükemmel görüşe sahiptir.
Translate from Turkish to English
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
Translate from Turkish to English
O, kız kardeşi kadar hoştur.
Translate from Turkish to English
Piyanoda oturan kız benim kızımdır.
Translate from Turkish to English
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim bana güzel bir oyuncak bebek yaptı.
Translate from Turkish to English
İstasyonda seni kız kardeşime aldıracağım.
Translate from Turkish to English
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
Translate from Turkish to English
İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
Translate from Turkish to English
İki küçük kız papatyaları topluyorlar.
Translate from Turkish to English
1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Translate from Turkish to English
O kız bir film yıldızı olmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Kız atlıyor.
Translate from Turkish to English
O benim kız kardeşimle evlendi.
Translate from Turkish to English
O gerçekten iyi bir kız.
Translate from Turkish to English
Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.
Translate from Turkish to English
Evlat edinilen kız Panamalıdır.
Translate from Turkish to English
Juan'ın kız kardeşi Susan çok akıllı.
Translate from Turkish to English
İki erkek kardeşim ve üç kız kardeşim var.
Translate from Turkish to English
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
Translate from Turkish to English
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.
Translate from Turkish to English
Böyle güzel bir kız hiç görmedim.
Translate from Turkish to English
Bu gece erkek kardeşimin kız arkadaşı ile buluşacağım.
Translate from Turkish to English
Doğruyu söylemek gerekirse o benim kız arkadaşım.
Translate from Turkish to English
Kız, ebeveynlerine Tokyo'daki üniversite hayatından bahsetti.
Translate from Turkish to English
Ne kötü bir kız!
Translate from Turkish to English
Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.
Translate from Turkish to English
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Translate from Turkish to English
Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir kız ondan hoşlanabilir mi?
Translate from Turkish to English
Bu çizgi romanı onun kız kardeşinden ödünç aldım.
Translate from Turkish to English
Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
Translate from Turkish to English
Ben daha önce böyle güzel bir kız hiç görmemiştim.
Translate from Turkish to English
Yanı başımda güzel bir kız buldum.
Translate from Turkish to English
Hasta kız kardeşime baktım.
Translate from Turkish to English
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
Translate from Turkish to English
Bir eşarp takan o kız bakire.
Translate from Turkish to English
Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom ve kız kardeşi her ikisi de bu üniversitede öğrenciler.
Translate from Turkish to English
Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.
Translate from Turkish to English
"Sue size çok kızgın," yeni garson kız söyledi.
Translate from Turkish to English
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
Translate from Turkish to English
O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi.
Translate from Turkish to English
Annem laleleri çok sever ve kız kardeşim de öyle.
Translate from Turkish to English
Şu kız beni çıldırtıyor.
Translate from Turkish to English
Kız ne kadar iyi kayıyor.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşler oldukça farklıdır.
Translate from Turkish to English
Odayı kız kardeşimle birlikte kullanıyorum.
Translate from Turkish to English
George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Evliliğim hakkında kız kardeşimle görüştüm.
Translate from Turkish to English
Ben köpekleri severim, ama kız kardeşim kedileri sever.
Translate from Turkish to English
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
Translate from Turkish to English
Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Translate from Turkish to English
Biz onu küçük kız kardeşinden ayırt edemeyiz.
Translate from Turkish to English
Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
Translate from Turkish to English
Küçük kız gölde boğulmaktan neredeyse kıl payı kurtuldu.
Translate from Turkish to English
Tom'a yazdım, ve kız kardeşim de ona yazdı.
Translate from Turkish to English
Konuştuğun kadın kız kardeşimdir.
Translate from Turkish to English
Babası bir doktor olan kız odur.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: makinesi, benim, Şimşek, çaktı, Aşk, onu, rüyalarında, görmektir, Kimse, fikirlerimi.