Turkish example sentences with "yıllar"

Learn how to use yıllar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mutlu yıllar Muiriel!

Mutlu yıllar sana!

Yıllar önce burada bir kale vardı.

Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.

Hindistan uzun yıllar Birleşik Krallık tarafından yönetildi.

Mutlu yıllar!

Yıllar geçti.

O, yıllar süren mutsuzluktan sonra onu boşadı.

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.

Gerçekler uzun yıllar boyunca halka açıklanmadı.

Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.

İki olay arasında yıllar geçer.

Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum.

Yıllar önce, ben Hiroşima'nın merkezini ziyaret ettim.

O yıllar sonra geri geldi.

Liseden mezun olmadan önce Tom'a rastladım fakat yıllar sonrasına kadar Mary ile karşılaşmadım.

Yıllar süren hüsranlardan sonra, nihayet çabalarım meyve verdi.

Mary ve ben uzun yıllar boyunca birbirimizi tanıyoruz.

O yıllar önceydi.

Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

Yıllar önce golf oynamaya başladım.

Yıllar sonra iyi bir müzisyen oldu.

Birçoğu İngiliz fabrikalarında yıllar geçirmişti.

Tom Mary'yi severdi fakat yıllar önceydi.

Yıllar çabucak geçiyor.

888.888 numaralı cümle, sahibine mutlu yıllar getirecek.

Yıllar önce bana verdiğin saate hâlâ sahibim.

Yıllar sonrasını düşünelim.

Beni yıllar yılı ezmenin nedeni toprak gibi sert olmam için miydi?

Yıllar önce mi yoksa daha yeni mi?

Eşimi yıllar önce seçmeme rağmen bizi ayırmanız üzücü.

Başkan olarak uzun yıllar geçirdim, zamanın geldiğini hissettiğim için istifa ettim.

Dünya'da yıllar yılı kalamayacağım gibi hissediyorum, buna üzülmeyin.

Benim duygularıma saygı gösteren oldu mu yıllar yılı?

Yıllar yılı güvendiğin öğretmenin ve ailen sana oyun oynamışsa insan biraz buruk oluyor.

Yıllar yılı yalnız bırakıldım bu ayıp değil mi?

Sevdiğimi kaybettim yıllar yılı pervane gibi gezdim durdum.

En sevdiğim öğretmenim ve akrabam yıllar yılı benden gerçekleri saklamadı mı?

Ben yıllar yılı mutsuzken ve şimdi de arada bir hüzne düşerken siz mutlu musunuz?

Sen bana kin beslemişsin yıllar yılı.

O yıllar yılı çok çalıştı.

Beni yıllar yılı uyuttunuz değil mi?

Benden yıllar yılı gerçekleri saklamış.

Yıllar yılı seyirci kaldın.

İçimde kötülüğün olmadığını göremediysen sen beni yıllar yılı tanımamışsın demektir.

O hanımı yıllar yılı bekledim.

O yıllar önce doğru olabilirdi.

Artık yıllar dışında şubat sadece 28 gün çeker.

Tom'u yıllar önce biliyordum.

Mutlu yıllar Shishir!

Tom yıllar sonra Mary'nin John'ı tanımasına şaşırdı.

Tom yıllar önce emekli oldu.

Ne yapman gerektiğini beni yıllar yılı yalnız bıraktığında düşünecektin.

Ürünlerinin kalitesi yıllar geçtikçe kötüleşti.

Ailenin tanımı yıllar içinde değişti.

Yıllar boyunca birçok farklı strateji denedik.

Yıllar yılı canımızı yaktılar.

Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.

Yıllar ona yalnızca kötü alışkanlıklar kazandırdı.

Yıllar sonra şans eseri ona caddede rastladım.

Yıllar geçtikçe, bir aptal daha zeki olmaz, ama yaşlı bir aptal olur.

Salakça bir yanlış anlaşılma yüzünden uzun yıllar süren arkadaşlıkları bitti.

İnşallah kesintiye uğramaz da uzun yıllar boyunca devam eder.

Mary yıllar boyunca güzellik ürünlerine binlerce dolar harcadı.

Şimdi yıllar içinde onlar yaşlanmışlardır.

Aradan yıllar geçti.

Bunu yıllar önce bir kıyafet mağazasından almıştım.

Normalde yıllar alır.

Bu yıllar önceydi.

"Mutlu Yeni Yıllar." "Sana da aynısını diliyorum!"

Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.

O zamandan beri yıllar geçti.

O zamandan beri çok yıllar geçti.

Pazar sabahından beri yıllar geçmiş gibi görünüyor.

Tenis oynadığımdan beri yıllar oldu.

Pierre'i gördüğümden beri yıllar oldu.

Yıllar geçip gitti.

Bunu yapmam yıllar aldı.

O uzun yıllar Ukrayna'da yaşadı.

Bu yıllar içerisinde ölümsüz şiirler yazdı.

Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.

Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.

Uzun yıllar önce Paristeydim.

Uzun yıllar, Pluto, bizim güneş sistemimizin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edildi.

Yıllar süren çapkınlıktan sonra, Tom sonunda Mary ile yuva kurdu.

Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!

Bu görevin tamamlanması uzun yıllar sürdü.

Bu, Tom'un bana yıllar önce verdiği bir şey.

O yıllar, hayatımın en güzel yıllarıydı.

Eski ev terk edildikten yıllar sonra harap bir hale gelmiş.

O yıllar önce oldu.

O yıllar alabilir.

Yıllar yıllar önce, yaşlı bir adam yaşarmış.

Yıllar yıllar önce, yaşlı bir adam yaşarmış.

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır.

Bu köprünün kullanıma hazır hale gelmesi yıllar sürebilir.

Karına mutlu yıllar!

Yıllar boyunca Rheinland'da yaşadım.

O yıllar boyunca diplomat olarak çalıştı.

O yıllar sürerdi.

Bunu yıllar önce yapmalıydım.

Also check out the following words: Güney, Otogarı'na, Yemeğimiz, ucuz, başına, Etli, pilav, yuan, Vejetaryen, Fare.