Turkish example sentences with "sağ"

Learn how to use sağ in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

Sağ omzum acıyor.

Simgeye sağ tıklat.

Yılan sağ mı yoksa ölü mü?

Onun sağ gözü kördür.

Sağ gözü kördür.

Sadece bir kişi kazadan sağ kurtuldu.

Sağ salim geri döndüğüne memnunum.

Sola dönerseniz, restoranı sağ tarafınızda bulursunuz.

Sola dönerseniz, kiliseyi sağ tarafınızda bulursunuz.

Yolun sağ çatalına gittim.

Sağ gözüm kör.

Ben sağ bacağımı kırdım.

Sağ bacağımı incittim.

Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.

Noelde Tom'un sağ bacağı hâlâ sargılıydı.

Noel günü, Tom'un sağ bacağı hâlâ alçılıydı.

Tom solaktır, ancak sağ eliyle yazar.

Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.

Mary, Tom'un sağ yanağına tokat attıktan sonra, sol ayağının üstünde tepindi.

Tom'un sağ kolunda bir kartal dövmesi vardı.

Tom'un sağ elinde bir şeyi var.

Taro, annesinin sağ tarafında.

Tom topu sağ eli ile yakaladı.

Sağ elinizi kaldırın.

Benim sağ elim uyuşmuş.

Sağ tarafınıza yatın.

Onun sağ duyusu yok.

Onun sağ bacağına bir top çarptı.

Uçak kazasından sağ kurtuldu.

Ben sağ kolumu kaldıramıyorum.

Ben sağ kolumu bükemiyorum.

Sağ ayağım uyuşuyor.

Sağ elbise kolunu yukarı çek.

O, sağ kolunu uzattı.

Sağ kolumu geremiyorum.

Sağ tarafla ısırma.

Sanırım sağ kolum kırık.

Deneyim sana sağ duyuyu öğretecektir.

Mary sağ duyudan yoksundur.

O, kazadan sağ kurtuldu.

Sağ ol, altı dosyanın tamamını indirdim.

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.

Tom'un sağ bacağında bir çürük vardı.

Tom Mary'nin sağ salim dönmesi için dua etti.

Sağ tarafınızda denizi görebilirsiniz.

Sağ duyudan yoksun olmalı.

Sağ gözüme bir şey oldu.

Tüm rehineler sağ salim serbest bırakıldı.

Bir cam parçasıyla sağ elimi kestim.

Kazada sağ bacağımı yaraladım.

O kazada sağ bacağım yaralandı.

Restoranı sağ tarafınızda bulacaksınız.

Babamın hâlâ sağ olduğunu düşünmeden edemiyorum.

Sağ tarafta kalın.

Sağ elinin, soldakinin ne yaptığını bilmesine izin verme.

Arabanın parçalanması hakkında üzgün olduğunu biliyorum fakat yaralanmadın ve sağ olduğuna şükretmelisin.

Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.

Eğer herhangi bir sorun varsa sağ elini kaldır.

Araba viraja gelince sağ tarafa döndü.

Tom sağ tarafımda oturuyor.

Sağ elini cebinden çıkar.

Onun o sakallının sağ yanında diz çökmesi beni tiksindirmişti.

Otobüste sağ tarafta mı oturuyorum sol tarafta mı?

Tom'un sağ kulağının sol kulağından çok daha büyük olduğunu hiç fark ettiniz mi?

Onlar sağ salimler.

Tom sağ salim.

Mesajın için sağ ol.

Tom sağ flaşörü açtı.

Tom'un, sağ ayağında küçük bir dövme olduğunu fark ettim.

Sağ elinde ne var?

Kahve için sağ ol.

Burada olduğun için sağ ol.

Meyve için sağ ol.

Özgürlük heykelinin sağ kolu 42 fit uzunluğundadır.

Tom sağ elinde bir şey tutuyordu.

Tom sağ sinyal lambasını yaktı.

Tom sağ elini kaldırdı.

Tom'un sağ eli kontrol edilemez bir biçimde titremeye başladı.

Tom'un sağ gözünün altında farklı bir yara izi vardı.

İkiniz de sağ olun.

Ben sağ elimi kullanırım.

Sağ bacağım acıyor.

Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

Ekip sağ salim geri döndü.

Rahatladım, o, eve sağ salim geldi.

Çok rahatladık, o, eve sağ salim döndü.

Tom fen sınıfımda sağ tarafımda otururdu.

Dün geceki uçak kazasından sağ kurtulan yok.

Muammer Kaddafi sağ salim kurtuldu.

Dün sağ salim buraya geldi.

Atlarsam, sağ kalır mıyım?

Sağ dizime biraz anti inflamatuar krem akıtıyorum.

O, sağ kulağını deldirdi.

Sağ kolumu kaldıramam.

Sağ salim olduğuna şükret.

Sağ ol, hayatım.

Tom, top oynarken sol ayağını, yazarken ise sağ elini kullanır.

Ezberci eğitim sistemiyle, sağ beyin yarım küresi gelişmez.

Bu kadar kısa sürede geldiğin için sağ ol.

Sağ salim eve vardınız umarım.

Also check out the following words: önünde, yuvarlak, tepsi, tutuyor, doğmuş, olmayı, tercih, ederdim, Kızı, yere.