Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Translate from Turkish to English

O aktif bir kişidir.
Translate from Turkish to English

O aktif bir çocuktur.
Translate from Turkish to English

Yetmişinde hâlâ aktif.
Translate from Turkish to English

Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
Translate from Turkish to English

Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
Translate from Turkish to English

O oldukça aktif bir kişidir.
Translate from Turkish to English

Üniversite öğrencilerinin sıkı çalışmaları gerekir, ama aynı derecede onların aktif bir sosyal yaşam için de zaman ayırmaları gerekir.
Translate from Turkish to English

Volkan tekrar aktif hale geldi.
Translate from Turkish to English

Büyükbaba kendi yaşı için hâlâ çok aktif.
Translate from Turkish to English

O, eskisi gibi aktif bir kişi değil.
Translate from Turkish to English

David çok aktif.
Translate from Turkish to English

O her zaman aktif.
Translate from Turkish to English

O sürekli aktif.
Translate from Turkish to English

O öğrenci çok aktif.
Translate from Turkish to English

Aso dağı aktif bir yanardağdır.
Translate from Turkish to English

Japonya'da çok sayıda aktif volkan vardır.
Translate from Turkish to English

Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.
Translate from Turkish to English

Andrew politikada aktif oldu.
Translate from Turkish to English

Şehrimiz aktif bir fay hattı üzerindedir.
Translate from Turkish to English

Plan, aktif vatandaşlık hakkında çok konuşuyor. Ama aktif ve tatbiki bir vatandaşlık olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Plan, aktif vatandaşlık hakkında çok konuşuyor. Ama aktif ve tatbiki bir vatandaşlık olmalıdır.
Translate from Turkish to English

O aktif ve zinde.
Translate from Turkish to English

Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
Translate from Turkish to English

Birliğin aktif bir üyesi misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aktif üye.
Translate from Turkish to English

Aktif siyasete girmeyi düşünmüyorum.
Translate from Turkish to English

Aktif politikaya girmeyi düşünmüyorum.
Translate from Turkish to English

Bayan Smith aktif olarak gönüllü bir işle meşgul.
Translate from Turkish to English

Doksan yaşında, Tom'un büyükannesi hâlâ çok aktif bir hayat sürdürüyor.
Translate from Turkish to English

Tom eskisi kadar aktif değil.
Translate from Turkish to English

Tom aktif bir kişi.
Translate from Turkish to English

Tom yaşına göre çok aktif.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar bir kral ve kraliçe ve de Sigurd adında çok güçlü ve aktif ve de yakışıklı oğulları varmış.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary kadar aktif değil.
Translate from Turkish to English

Yetmiş yaşındaki babam hala çok aktif.
Translate from Turkish to English

1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
Translate from Turkish to English

Mary bir arı kadar aktif.
Translate from Turkish to English

Japonya'da birsürü aktif volkan var.
Translate from Turkish to English

Tom aktif bir yaşam sürüyor.
Translate from Turkish to English

Tom aktif.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ aktif.
Translate from Turkish to English

O, kadınların özgürlük hareketinde aktif bir rol aldı.
Translate from Turkish to English

Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur.
Translate from Turkish to English

O bir hesabı aktif hale getirdi.
Translate from Turkish to English

Jüpiter'in uydularından biri olan İo, üzerinde aktif volkanlara sahiptir.
Translate from Turkish to English

Onun aktif bir hayatı var.
Translate from Turkish to English

Çin'in aktif bir rol oynayacağını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Dan, Mormon Kilisesinin aktif bir üyesiydi.
Translate from Turkish to English

Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
Translate from Turkish to English

Aktif olarak direnişin içindeydi.
Translate from Turkish to English

Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom nispeten aktif bir yaşam sürüyor.
Translate from Turkish to English

Bu yanardağ yüzlerce yıldır aktif değildir.
Translate from Turkish to English

Tom çok aktif değil.
Translate from Turkish to English

Biz aktif değiliz.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu kadar aktif kişi değil.
Translate from Turkish to English

Tom yerel politikada aktif bir rol oynuyor ve gelecek yıl belediye başkanlığı için aday olmayı planlıyor.
Translate from Turkish to English

FBI soruşturmada aktif bir ortaktı.
Translate from Turkish to English

Büyükannem seksen beş yaşında hâlâ çok aktif.
Translate from Turkish to English

Beni aktif ve sosyal tutan arkadaşlar için minnettarım.
Translate from Turkish to English

Ben Kate'i erkek kardeşinden daha aktif buldum.
Translate from Turkish to English

Şu an dünyada patlamalar yapan veya en azından tarih içinde aktif olmuş hemen hemen 600 volkan var.
Translate from Turkish to English

Japonya'daki Sakurajima volkanı dünyadaki en aktif volkanlardan biridir.
Translate from Turkish to English

O aktif ve formda.
Translate from Turkish to English

Tom aktif bir çocuk.
Translate from Turkish to English

Daha aktif olman gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Bir yönetici hesabınızı aktif ettikten sonra onay e-postası alacaksınız.
Translate from Turkish to English

O eskisi kadar aktif değil.
Translate from Turkish to English

Hâlâ aktif durumdayız.
Translate from Turkish to English

Genç üyelerin daha aktif olmasını istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben çok aktif değilim.
Translate from Turkish to English

Sami aktif bir politikacıydı.
Translate from Turkish to English

Hala siyasi olarak aktif misin?
Translate from Turkish to English

Sen hâlâ politik olarak aktif misin?
Translate from Turkish to English

Tom aşırı aktif bir hayal gücüne sahiptir.
Translate from Turkish to English

Yüksek hız pasif bir yetenektir. Bu, her zaman aktif olduğu anlamına gelir ve üzerinde herhangi bir enerji harcamak zorunda kalmazsınız.
Translate from Turkish to English

Hâlâ siyasi olarak aktif değil misin?
Translate from Turkish to English

Tom kilisesinde aktif.
Translate from Turkish to English

Tom aktif eşcinseldir.
Translate from Turkish to English

Tom aktif eşcinsel değil.
Translate from Turkish to English

Tom aktif eşcinsel değildi.
Translate from Turkish to English

Tom çok aktif değildi.
Translate from Turkish to English

Tom aktif değil.
Translate from Turkish to English

İki tür sonar vardır - aktif ve pasif.
Translate from Turkish to English

Sami aktif olarak gizlice Leyla'yı takip ediyordu.
Translate from Turkish to English

Birçok insan gibi, balıklar da soğukta daha az aktif olma eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

İngilizlerin % 60'ından fazlası aktif bir facebook profiline sahip.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin göründüğü kadar aktif görünmüyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin göründüğü kadar aktif görünmüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom aktif bir çocuk, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom aktif, ama Mary değil.
Translate from Turkish to English

Tom çok aktif, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom erkek kardeşinden daha az aktif.
Translate from Turkish to English

Tom'un aktif olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Mary kız kardeşi kadar aktif değil.
Translate from Turkish to English

Tom toplulukta çok aktif.
Translate from Turkish to English

Bu aktif bir yanardağ.
Translate from Turkish to English

Bu aktif bir volkan.
Translate from Turkish to English

Tom çok aktif bir insan.
Translate from Turkish to English

Aslında virgülün böyle de bir hem kullanım şekli hem de şartı olduğundan haliyle bu tür bir noktalama kuralının mevcudiyetini göz ardı etmemek elzem niteliği taşısa bile günümüze kadar Türkçe Tatoeba'da bu şekilde bir kullanımda bulunulmadığı gibi buna ek olarak işbu kuralın uygulamaya konulması ise hiçbir suretle münazara edilmediği için bundan sonraki kullanımların yaratacağı durumdan ötürü kaynaklanacak kaçınılmaz kural bütünlüğünün sağlanamaması hadisesinin çok aşikar olacağı yadsınamaz bir gerçektir ve bu kategorideki binlerce cümleyi tek tek bulup analiz ettikten sonra hem pasif üyelerin hatalarının giderilmesi hem de diğer üyelerin cümlelerine uyarı mahiyetinde yorum bırakılarak bunun takibinin ardından aktif olmayan üyelerin cümlelerinin de minimum on beş gün bekleme süresinin ardından değiştirilmesi vuku bulacaktır ya da hiçbir değişikliğe gidilmeden mevcut düzenin sürdürülmesi de bazı kişilerin bunu haklı olarak kaçamak bir fikirmiş gibi görmesine yol açma ihtimali taşısa da tercih edilebilecek seçeneklerden biridir, dedi İlker.
Translate from Turkish to English