Turkish example sentences with "etti"

Learn how to use etti in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

John Bill'in zayıflığından istifade etti.

O, görevinden istifa etti.

Onu konsere davet etti.

O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.

Mantıksız sohbet devam etti.

Zehir içerek intihar etti.

Hitler Polonya'yı 1939'da işgal etti.

Eski radyomuz için on dolar teklif etti.

Fransa devlet başkanı, Okinava'yı ziyaret etti.

O, Camilla ile evlenerek ailesini hoşnut etti.

O bir bira sipariş etti.

Takımımız beyzbolda onları 5-0 mağlup etti.

Yeni bir ev inşa etti.

O bana bu sözlüğü tavsiye etti.

Kocasından nefret etti.

Bu makineyi kim icat etti?

Delil bizi onun masumluğuna ikna etti.

Kanıt bizi onun masumluğuna ikna etti.

Evet, Bob bana yardım etti.

Kardeşim ödevimi yapmamda bana yardım etti

O, yalan söylediğini itiraf etti.

Yarım saat koşmaya devam etti.

O çocuk şekerleme için annesiyle alay etti.

Onların konuşmaları devam etti.

Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.

Erken bir başlangıcı tavsiye etti.

O, hatasını kabul etti.

Adam parayı almadığını iddia etti.

O,suçunu itiraf etti.

Onun şu amcası sık sık Amerika'yı ziyaret etti.

Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.

Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.

Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.

Dün amcam beni ziyaret etti.

Tren çoktan hareket etti.

İdeal bir koca olduğunu ispat etti.

Nedensiz olarak bana hakaret etti.

Nedeni olmadan bana hakaret etti.

Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.

Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.

Bir hata yapmış olduğunu fark etti.

Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.

Sam'in nerede olduğunu ve ne yaptığını merak etti.

O intihar etti.

Haber onu çok rahatsız etti.

Haber onu mutlu etti.

Bilgisayarlar her yeri işgal etti.

Sürekli gürültü bizi sağır etti.

Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatıldığını kontrol etti.

Teklifimi çabucak kabul etti.

John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

Birasını içti ve bir tane daha sipariş etti.

Doktor bu hastaya sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.

O cinayete tanıklık etti.

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.

O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.

O, efendisine iyi hizmet etti.

Satış elemanı elbiseyi alması için onu ikna etti.

Şair çalışmasında intihar etti.

Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.

Dr. Bell hastayı tedavi etti.

O bir süre tereddüt etti.

O, dün beni ziyaret etti.

Düşman bütün gün saldırısına devam etti.

O bir satıcı kılığına girdi ve onun evini ziyaret etti.

Ann'e kim telefon etti?

Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.

Karaokeyi kim icat etti?

O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.

O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.

O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.

O bana ateş etti.

Sonunda kabul etti.

Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti.

Trene zamanında yetişmek için acele etti.

Bahçeyi kim tahrip etti?

O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.

O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.

Onu konsere gitmek için davet etti.

O, bir baş selamı ile varlığımı kabul etti.

O, benim onu 6:00 da uyandırmamı rica etti.

O, Almanya'daki arkadaşlarından birine mektup yazmamı rica etti.

Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.

Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.

Tom ve arkadaşları onlarla gelmemi rica etti.

Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.

O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.

Gülümsedi ve küçük hediyemi kabul etti.

"Tamam, pekala", Willie nihayet kabul etti.

" Evet bu," o devam etti, "faturaların tutulduğu yerdir."

Birçok turist adayı işgal etti.

Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti.

Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.

O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.

George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

George Ellie'yi daha çok çalışması için teşvik etti.

" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?

O,her zaman çalışmaya devam etti.

O her zaman sigara içmeye devam etti.

O, profesörün konuşma şekli ile alay etti.

Also check out the following words: Bulaşıklar, lavaboda, yığılıyorlar, terslemek, çantasına, karısını, Kumar, ödemeden, dolabı, kırmızıgöz.