Lernen Sie, wie man etti in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, görevinden istifa etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu konsere davet etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mantıksız sohbet devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zehir içerek intihar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hitler Polonya'yı 1939'da işgal etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eski radyomuz için on dolar teklif etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fransa devlet başkanı, Okinava'yı ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, Camilla ile evlenerek ailesini hoşnut etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bir bira sipariş etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Takımımız beyzbolda onları 5-0 mağlup etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yeni bir ev inşa etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bana bu sözlüğü tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kocasından nefret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu makineyi kim icat etti?
Translate from Türkisch to Deutsch
Delil bizi onun masumluğuna ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kanıt bizi onun masumluğuna ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Evet, Bob bana yardım etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kardeşim ödevimi yapmamda bana yardım etti
Translate from Türkisch to Deutsch
O, yalan söylediğini itiraf etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yarım saat koşmaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O çocuk şekerleme için annesiyle alay etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onların konuşmaları devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, hatasını kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Adam parayı almadığını iddia etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O,suçunu itiraf etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun şu amcası sık sık Amerika'yı ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dün amcam beni ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tren çoktan hareket etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Nedensiz olarak bana hakaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Nedeni olmadan bana hakaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir hata yapmış olduğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sam'in nerede olduğunu ve ne yaptığını merak etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O intihar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Haber onu çok rahatsız etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Haber onu mutlu etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sürekli gürültü bizi sağır etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatıldığını kontrol etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Teklifimi çabucak kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birasını içti ve bir tane daha sipariş etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Doktor bu hastaya sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O cinayete tanıklık etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, efendisine iyi hizmet etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Satış elemanı elbiseyi alması için onu ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şair çalışmasında intihar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dr. Bell hastayı tedavi etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bir süre tereddüt etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, dün beni ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bir satıcı kılığına girdi ve onun evini ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ann'e kim telefon etti?
Translate from Türkisch to Deutsch
Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Karaokeyi kim icat etti?
Translate from Türkisch to Deutsch
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bana ateş etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sonunda kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bahçeyi kim tahrip etti?
Translate from Türkisch to Deutsch
O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu konsere gitmek için davet etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir baş selamı ile varlığımı kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, benim onu 6:00 da uyandırmamı rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, Almanya'daki arkadaşlarından birine mektup yazmamı rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve arkadaşları onlarla gelmemi rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gülümsedi ve küçük hediyemi kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
"Tamam, pekala", Willie nihayet kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
" Evet bu," o devam etti, "faturaların tutulduğu yerdir."
Translate from Türkisch to Deutsch
Birçok turist adayı işgal etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
George Ellie'yi daha çok çalışması için teşvik etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
O,her zaman çalışmaya devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O her zaman sigara içmeye devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, profesörün konuşma şekli ile alay etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: yoksun, mutluluklarından, kurtarılamaması, ölümlere, yaralandığı, şoktu, trafiği, karışıklığına, otobüsteki, yolcuların.