Turkish example sentences with "içti"

Learn how to use içti in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

John birçok şişe şarap içti.

Birasını içti ve bir tane daha sipariş etti.

O, barda oturarak peş peşe viski içti.

Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.

Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

Dün çok içti.

Köpek biraz su içti ve gitti.

Tom çok içti.

Tom ikinci fincan kahveyi içti ve bir çörek daha yedi.

Tom akşam yemeğinden sonra bir fincan kafeinsiz kahve içti.

Tom dün gece oldukça çok fazla içti.

Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.

Gabriel sadece sıcak çorba ve biraz şeri içti.

O bir şişeden portakal suyu içti.

O bir bardak süt içti.

O bir fincan kahve içti.

Onlar iki şişe şarap içti.

O, dün çok içti.

O bir şişe şarap içti.

Tom bir fincan kahve içti.

O, bankta otururken sigara içti.

O bir bardak kırmızı şarap içti.

O, üç şişe bira içti.

O, ikinci bir porsiyon çorba içti.

O, bir şişe sütü tamamen içti.

O üç bardak su içti.

O biraz viski içti.

O biraz içti.

O, bira içti.

O, bir bira içti.

O, kendini öldüresiye içti.

O, öğle yemeğinden sonra bir puro içti.

Suyun çok azını içti.

Çok koyu bir yeşil çay içti.

Tom biraz çok fazla içti.

Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.

Köpek biraz su içti ve uzaklaştı.

Tom birkaç fırt tekila içti.

Viskiyi sanki suymuş gibi içti.

Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.

Laurie kolayı içti.

Partide iki bardak şarap içti.

Tom daha önce üç fincan kahve içti.

Mary sigara içerken Tom kahve içti.

O ne içti?

Tom sessizce içti.

Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.

Tom Mary'nin içtiği kadar çok birayı iki kez içti.

Tom limonata içti.

Tom üç kokteyl içti.

Tom bir bira içti.

Tom kahvesini içti.

Tom biraz su içti.

Tom biraz meyve suyu içti.

Tom şarabını içti.

Büyükannem sadece biraz çorba içti.

Süt içti.

Bir bardak süt içti.

Bir sigara içti.

Tom şişeden bir hap aldı ve onu içti.

Tom hapı ağzına koydu ve biraz su içti.

Tom birkaç büyük bardak şarap içti ve biraz sarhoş oldu.

Tom doğrudan şarap şişesinden içti.

Tom kahve kupasından içti ve gazete okudu.

Tom doğrudan tenekeden içti.

Tom kesinlikle Mary'nin dün gece içtiğinden daha çok içti.

Tom bir bardak süt içti.

Tom birayı bir dikişte içti.

Tom su şişesini aldı ve su içti.

Tom dün gece çok içti.

Tom biraz yemek yiyip bira içti ve sonra hemen uyumaya gitti.

Tom bir bardak portakal suyu içti.

Oturup sigara içti.

Rusya'daki yolculuğunda, Tom çok fazla votka içti.

Bir balık yedi ve meyve suyu içti.

Kazayla deterjan içti.

Tom dün gece çok içti ve bu sabah biraz akşamdan kalma.

Kız, sütü bir dikişte içti.

Kız, sütü tek yudumda içti.

Tom bardağı aldı ve bir yudum içti.

Bay Kojima kahvaltıdan sonra bir sigara içti.

Tom ona verilen suyu içti.

Tom bir yudumda tüm meyve suyunu içti.

Tom Mary'nin ona verdiği suyu içti.

Tom bir şey yiyemedi ama birazcık su içti.

Tom verandada oturdu ve çay içti.

Tom susamıştı, bu yüzden bir bardak su içti.

Tom portakal suyunu içti.

Mary büyük bir bardak portakal suyunu tek nefeste içti.

Tom bütün bir şişe şarabın tümünü tek başına içti.

Tom süt içti.

Tom bir kadeh kırmızı şarap içti.

Tom bir bardak kırmızı şarap içti.

Jailson lezzetli bir portakal suyu içti.

Tom sodasını içti.

Tom bir hindili sandviç yedi ve bir bardak portakal suyu içti.

O bir yudumda içti.

Tom sadece son bira kutusunu içti.

O bir hata yaptı ve zehir içti.

Tom çok fazla şarap içti.

Also check out the following words: tane, pencere, tanıdıkça, seversin, Hastaymış, gözüküyor, lezzetli, kıyafetim, demode, Sonsuza.