Turkish example sentences with "geçmiş"

Learn how to use geçmiş in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.

Geçmiş olsun!

Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.

Modası geçmiş cazibeleri var.

Hiçbir kültürel geçmiş, sanatı anlamak için gerekli değildir.

Bu ayakkabıların modası geçmiş.

Bu gelmiş geçmiş en iyi metottur.

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.

Onun zaten modası geçmiş.

Bütün gün sandalyede oturdu, geçmiş olayları düşündü.

Tom otuzunu geçmiş.

Sınavı geçmiş olmaktan dolayı mutluydu.

Senin eteğin modası geçmiş.

O kırkı geçmiş.

Geçmiş hakkında üzülme.

O, sınavı geçmiş olamaz.

Bizim politikamız geçmiş için değil gelecek için yapmaktır.

Geçmiş hatalarının üzerinde durma.

Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?

O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.

Uzak geçmiş hakkında konuşarak oturduk.

Geçmiş deneyimleri hakkında bilgi aldılar.

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.

Bunun modası geçmiş.

Geçmiş hatalarının üzerinde durma!

Bir ressamın kalitesi taşıdığı geçmiş miktarına bağlıdır.

Onun modası geçmiş.

Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?

Vakit gece yarısını geçmiş.

Geçmiş geçmişte kaldı.

Geçmiş benim için çok önemli değil fakat kapris kaldıracak sakinliğim yok.

Oyunların sıkıcı ve modası geçmiş.

Tom kendinden geçmiş.

Bu pasaportun süresi geçmiş.

O gelmiş geçmiş en tehlikeli adamdır.

O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.

Bana geçmiş tıbbi hikayeni anlatır mısın?

Kendimden geçmiş olmalıyım.

Geçmiş geçmişte kalmıştır. Onun hakkında yapabileceğin hiçbir şey yok.

Geçmiş ve gelecek yok; her şey sonsuz bir şimdikilikte akıyor.

Geçmiş tozdur; üfle gitsin.

Geçmiş geçmişte bırakılmalıdır.

Geçmiş bize hep umutsuzluk ve kadercilik aşılıyor. Gelecek ise umut ve sorunsuzluk vaad ediyor.

Geçmiş yaşamlarım hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum.

Bu arabanın modası geçmiş.

Seni son gördüğümden beri yirmi yıl geçmiş.

Bir hafta geçmiş.

Gelecek ve geçmiş benzerdir.

O, gelmiş geçmiş en iyi partiydi.

Modası geçmiş bir şey.

Zamanı geçmiş bir şey.

Metodlarının modası geçmiş.

Bu makinenin zamanı geçmiş.

Bunun son kullanma tarihi aylar önce geçmiş.

Mary'nin kocası geçmiş yıl dönümü yemekleri için onu lüks bir Fransız restoranına götürdü.

Geçmiş silinemez.

Geçmiş hayatta bir prenses olduğumu düşünüyorum.

Pazar sabahından beri yıllar geçmiş gibi görünüyor.

Kendimden geçmiş gibiydim.

Öğleyi geçmiş. Haydi yemek yiyelim.

Geçmiş geçmiştir.

Onun geçmiş yaşamı ile ilgili bir şeyin farkında mısınız?

Bu ayın sonunda, bu şehirde çalışan insanların sayısı bini geçmiş olacak.

Onlar benim geçmiş yaşamım hakkında birçok soru sordular.

Bu gelmiş geçmiş en iyi parti.

Geçmiş bayramınız kutlu olsun!

Geçmiş hakkında bir şey bilmiyorum ama artık fakslarımız ve e-postalarımız var.

Tom'un giysilerinin modası geçmiş.

Senin elbisenin çoktan modası geçmiş.

Sarılığı geçmiş mi sorun bakalım.

"-mış, -miş, -muş, -müş" öğrenilen geçmiş zaman ekleridir.

"-mış, -miş, -muş, -müş" duyulan geçmiş zaman ekleridir.

Geçmiş hakkında sık sık düşünmüyorum.

Bugün kendinden geçmiş görünüyorsun.

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu.

Tüplü televizyonlar modası geçmiş olarak görülüyor.

Gelecek için korkmayın, geçmiş için ağlamayın.

Geçmiş için üzülme!

Bence aynı fikirdeyiz, geçmiş geçmiştir.

Tom'un boyu babasını geçmiş.

Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu.

Neden hiç geçmiş hakkında konuşmak istemiyorsun?

O kitap modası geçmiş.

Bu kitap vadesi geçmiş.

Dostluk geçmiş hakkında bir şeydir.

Şu an pratikte ölü olması gereken Ahmet ve Mehmet'in sülalesi hâlâ teorikte yaşıyorsa geçmiş günlerin hatrına saysınlar.

Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor.

Üçü geçmiş olmamalı.

Cep sözlüklerinin modası geçmiş.

Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş.

Tanaka sınavını geçmiş gibi görünüyor.

Tom gelmiş geçmiş en kötü yönetmendir.

Geçmiş hakkında endişelenmiyorum.

Geçmiş bir yaşamda tanıştığımızı düşünüyorum.

Geçmiş ve gelecek arasında gerçekten bir an var mı?

Bu ceketin modası geçmiş.

Bu liste, grubun geçmiş üyelerini içerir.

O, şüphesiz şimdiye kadar gelmiş geçmiş en büyük şairlerden biriydi.

Geçmiş hayatımda bir ormandım.

Geçmiş deneyim gerekli değil.

Geçmiş olsun.

Also check out the following words: ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim, Üzülmeyin, şey, düzelecek, şakaydı, Üstü, kalsın.