Learn how to use şeyler in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
Translate from Turkish to English
Bir şeyler deneyelim!
Translate from Turkish to English
Uzaylı öğretmeniyle evlenen sıradan bir Japon okul çocuğu hakkındaki bir anime. Japonya'da böyle şeyler olur.
Translate from Turkish to English
Bazen, şeyler onlara farklı açılardan bakılınca daha güzeldir.
Translate from Turkish to English
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
Translate from Turkish to English
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Translate from Turkish to English
Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.
Translate from Turkish to English
Değerli şeyler bankanın korumasındadır.
Translate from Turkish to English
Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
Translate from Turkish to English
Söyleyebileceğin şeyler var ve söyleyemiyeceğin şeyler var.
Translate from Turkish to English
Söyleyebileceğin şeyler var ve söyleyemiyeceğin şeyler var.
Translate from Turkish to English
Kazadan sonra ilk bir ay sadece bir çubuk vasıtasıyla sıvı şeyler içebildi.
Translate from Turkish to English
Yiyecek bir şeyler istiyorum.
Translate from Turkish to English
Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.
Translate from Turkish to English
Herkes yeni şeyler yapmaktan korkar.
Translate from Turkish to English
Urfa'ya gittiğimizde ise Yimpaş'ın marketine gidip bir şeyler alırdık.
Translate from Turkish to English
Sana soracağım bir şeyler var.
Translate from Turkish to English
O, çantadan bir şeyler aldı.
Translate from Turkish to English
Bir şeyler içmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır.
Translate from Turkish to English
Jim dizüstü bilgisayarında bir şeyler yazmaya koyuldu.
Translate from Turkish to English
Amcam her ne zaman gelse, o bizim için bazı güzel şeyler getirir.
Translate from Turkish to English
" Sporları sever misiniz?" "Evet, diğer şeyler arasında, beyzboldan hoşlanırım."
Translate from Turkish to English
Pek çok büyük bilim adamları saçma şeyler hakkında düşünmüştür.
Translate from Turkish to English
Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?
Translate from Turkish to English
Herkesin önünde böyle şeyler söylememelisin.
Translate from Turkish to English
Böyle şeyler söylemen senin dikkatsizliğin.
Translate from Turkish to English
Tom öyle şeyler yapmaz.
Translate from Turkish to English
İnsanoğlu bir şeyler yaratmak için yaratılır.
Translate from Turkish to English
Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
Translate from Turkish to English
Edison'un yeni şeyler icat etmesi her zaman kolay değildi.
Translate from Turkish to English
Yeni şeyler denemekten korkmayın.
Translate from Turkish to English
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Translate from Turkish to English
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
Translate from Turkish to English
Küçük şeyler küçük zihinleri eğlendirir.
Translate from Turkish to English
Öyle şeyler söyleyecek kadar ileri gitmem.
Translate from Turkish to English
Londraya giderken Bay Higgins Tom ve Susie'ye bir sürü ilginç şeyler söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom elleriyle iyidir ve çok sayıda ilginç şeyler yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman bir şeyler okuyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary her zaman aynı eski şeyler hakkında konuşurlar. Bu bir tür sıkıcıdır.
Translate from Turkish to English
Tom bazen gerçekten inanmadığı şeyler söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom anlamı olmayan bazı şeyler söyledi.
Translate from Turkish to English
Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
Translate from Turkish to English
Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım.
Translate from Turkish to English
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile genellikle kendine sakladığı şeyler hakkında konuştu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye öyle şeyler söylememeli.
Translate from Turkish to English
Tom asla kullanmadığı şeyler alarak kesinlikle çok para harcıyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary aynı şeyler hakkında bile konuşuyorlar.
Translate from Turkish to English
Yapmayı asla denememen gereken bazı şeyler vardır.
Translate from Turkish to English
Bu tür şeyler olur.
Translate from Turkish to English
Yapacak çok fazla şeyler var!
Translate from Turkish to English
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
Translate from Turkish to English
Ann tahtaya bir şeyler yazdı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.
Translate from Turkish to English
Tom yiyecek bir şeyler için yalvardı.
Translate from Turkish to English
Kesinlikle ondan öğrenebileceğin çok ilginç şeyler vardır.
Translate from Turkish to English
Tom kesinlikle şeyler yaptırabilir.
Translate from Turkish to English
Bir şeyler yemek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bana yiyecek bir şeyler ver.
Translate from Turkish to English
Lütfen bana yiyecek bir şeyler verin.
Translate from Turkish to English
Hamile bayanların sıkı şeyler giyinmemeleri gerekir.
Translate from Turkish to English
O, karısı hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye öyle kaba şeyler söylememeli.
Translate from Turkish to English
Hatalarından bir şeyler öğrenmelisin.
Translate from Turkish to English
O, onun hakkında her zaman hoş şeyler söyler.
Translate from Turkish to English
Otel kasasına bir şeyler koymak istiyorum.
Translate from Turkish to English
O onun hakkında her zaman güzel şeyler söyler, özellikle o etrafta olduğunda.
Translate from Turkish to English
Değiştiremediğin şeyler hakkında şikâyet ederek çok fazla zaman harcamaya çalışma.
Translate from Turkish to English
O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?
Translate from Turkish to English
Ufak tefek şeyler olur.
Translate from Turkish to English
Bu şeyler dengeli bir öğün oluşturur.
Translate from Turkish to English
O, öyle şeyler yaptı mı?
Translate from Turkish to English
Sen bir şeyler duyuyorsun.
Translate from Turkish to English
Çabucak bir şeyler yiyelim.
Translate from Turkish to English
Onu hakkında bir şeyler biliyor olamaz.
Translate from Turkish to English
Zaman zaman, düşmanlarımızın hareketleri ile birtakım olumlu şeyler bile muvaffakiyetsizleştiricileşebilir.
Translate from Turkish to English
Kendiniz için bir şeyler yapmaya çalışın.
Translate from Turkish to English
Garip şeyler yapmak istediğimi kabul ettim.
Translate from Turkish to English
Tom hâlâ Mary'ye bir şeyler hissediyor.
Translate from Turkish to English
Ona böyle şeyler söylemekle vicdansızlık etti.
Translate from Turkish to English
Her zaman aptalca şeyler için dövüşürüz.
Translate from Turkish to English
Edison birçok yararlı şeyler icat etti.
Translate from Turkish to English
Gitmeden bir şeyler atıştırmalısın.
Translate from Turkish to English
Okumak için ilginç bir şeyler veriniz.
Translate from Turkish to English
Yeni şeyler öğrenmeye meraklıdır.
Translate from Turkish to English
Herkes tarafından hakkında iyi şeyler söylenir.
Translate from Turkish to English
Sandviçler, kekler ve benzeri şeyler yedik.
Translate from Turkish to English
Öğretmenim benim için iyi şeyler söyledi.
Translate from Turkish to English
Çok fazla hoşlandığın hoşlanmadığın şeyler var.
Translate from Turkish to English
Çocuklar bir şeyler öğrenmek için okula giderler.
Translate from Turkish to English
Öyle aptalca şeyler yapmaz.
Translate from Turkish to English
Önemsiz şeyler hakkında onunla tartışmayacak kadar akıllıyım.
Translate from Turkish to English
Bana okuyacak ilginç bir şeyler ödünç ver.
Translate from Turkish to English
Çıkalım ve yiyecek bir şeyler alalım.
Translate from Turkish to English
Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
Translate from Turkish to English
Umutsuz insanlar çoğu kez korkunç şeyler yaparlar.
Translate from Turkish to English
Suçlu bir çocuk olarak kötü şeyler yaptı.
Translate from Turkish to English
Hayatta daha önemli şeyler var.
Translate from Turkish to English
Tom genellikle öyle şeyler yapmaz.
Translate from Turkish to English