Turkish example sentences with "yazmak"

Learn how to use yazmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.

Onu yazmak birkaç saatimi aldı.

Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.

Bu onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.

Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?

Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.

Yazmak için hiç kağıt yok.

Tom mektubu bugün yazmak zorunda mı?

Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.

Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.

“Yazmak için bana bir şey ver.” “Bu olur mu?” “Evet, olur.”

Raporu yazmak onun zamanını aldı.

Mürekkeple yazmak zorunda mıyım?

Yazmak için kurşun kalemim yok.

Bana yazmak için bir şey verin.

E-posta yazmak için çok zaman harcıyor musun?

Lütfen yazmak için bana bir parça kağıt ver.

İngilizce bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

Yazmak için bir şeye ihtiyacım var.

Yazmak için bir şeyin var mı?

Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile.

Mektubumu yazmak için hiç kalemim yok.

Bir roman yazmak için ani bir dürtü hissetti.

Berberice yazmak için Tifinag alfabesini kullanabilirsin.

Berberice yazmak için Tifinag alfabesini kullanabilirsiniz.

Yazmak şöyle dursun, Fransızca'yı okuyamaz bile.

Bu kitabı yazmak üç yılımı aldı.

Romanı yazmak üç yılını aldı.

Mektubu yazmak üç saatimi aldı.

Bir kart yazmak Brian'ın birkaç saatini aldı.

Mektubu yazmak ne kadar zamanını aldı?

Yeni bir Anayasa yazmak dört ay sürdü.

İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.

Tatoeba'ya daha yüzlerce kelime yazmak istiyorum, fakat işime dönmem lazım.

Mürekkeple mi yazmak zorundayım?

Sanırım Tom yazmak için bir şey istiyor.

Kız arkadaşıma Fransızca bir aşk mektubu yazmak istiyorum.

Her bildiğimi buraya yazmak istemiyorum bize zarar vermek isteyenler olabilir.

Yazmak için vaktim yok.

Tebeşirle yazmak kolay değil.

Bir makale yazmak istiyorum.

Yoldan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.

Karşıdan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.

Bir kitap yazmak için henüz gerekli malzemeleri toplamadım.

Lütfen adını yazmak için bir kurşun kalem kullan.

Mektup yazmak zorunda mıyım?

Bir kitap yazmak istiyorum.

İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.

Yazmak için bana bir parça kağıt ver.

Esperantoca cümleleri uygun bir klavye olmadan yazmak kolay değildir.

Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?

Bana yazmak için bir şey ver.

Almanca bir cümle yazmak üzereyim.

Notlarımı yazmak için bir deftere ihtiyacım var.

Kıbrıs ile ilgili bir kitap yazmak istiyorum.

Olanları duydum ve sana yazmak istedim.

Raporu yazmak için henüz zamanım yok.

Araba sürerken mesaj yazmak çok tehlikelidir.

Kendim küçük bir not yazmak istedim.

Anlamlı bir şey yazmak istedim.

Fransızca yazmak, konuşmaktan daha zordur.

Her gün yazmak için söz verdi.

Kaydedilmiş verinin üzerine yazmak ister misin?

Ben onu unutmadan önce onun adresini yazmak zorundayım.

Günlük yazmak iyi bir alışkanlıktır.

Kopya yazmak çok yararlıdır.

Düşündüğümü yazmak zorunda olmam en iyisi.

Böyle yazmak daha iyidir.

Aşk mektupları yazmak benim için kolay değil.

Önümüzdeki pazartesiye kadar on sayfalık rapor yazmak zorundayım.

Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı.

Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?

Bu dolma kalemle yazmak çok kolay.

Tom ne olduğu hakkında yazmak istemedi.

Ben bir mektup yazmak zorundayım.

Ben bir şiir yazmak istiyorum.

Yazmak üç saat sürecek.

O raporu yazmak için yardım ettim.

Yazmak yerine kaytarırsan, kitabı asla bitirmeyeceksin.

Cümlelerinin çevrilmesini istiyorsan, en iyi seçeneğin onları İngilizce yazmak.

Bir mektup yazmak kolay bir iş değil.

Benim bölgemdeki örümcekler hakkında bir kitap yazmak istiyorum.

Bunu yazmak isteyeceksiniz.

Bunu yazmak isteyeceksin.

Yazmak ölümden daha derin bir uyku.

Birçok cümle yazmak istiyorum.

Yazmak için sana bir şey alacağım.

Sen kompozisyonunun temiz bir kopyasını yazmak zorunda değilsin.

Şarkı yazmak benim bir hobimdir.

İngilizce yazmak istiyorsan, yaz.

Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.

Yazmak ilgimi çekmiyor. Okumak istiyorum, yazmak değil. Okumak istiyorum.

Yazmak ilgimi çekmiyor. Okumak istiyorum, yazmak değil. Okumak istiyorum.

Yapman gereken tek şey buraya adını ve adresini yazmak.

Tom, Mary'ye onun doğum günü için bir şarkı yazmak istedi.

Ben üzerine yazmak için bir şey istiyorum.

Onun adını ve telefon numarasını yazmak zorunda kaldım.

Bir sms yazmak zorundayım.

Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.

Sanırım Tom'un yazmak için bir şeye ihtiyacı var.

Benim için Türkçede yazı yazmak daha kolay. Türkçe konuşmak oldukça zor.

Also check out the following words: köpek, elimi, ısırmaya, çalıştı, Evimin, arkasında, kilise, Sam, Tom'dan, yaş.