Turkish example sentences with "i̇ş"

Learn how to use i̇ş in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İş ben gelmeden önce bitmişti.

İş iştir.

İş işten geçince akıllanmak kolaydır.

İş başarılıydı.

İş bitirilmeli.

İş neredeyse bitti.

İş arıyor.

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.

İş için beni deneyin, lütfen.

İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.

İş tecrübeniz var mı?

İş için bu firmaya başvuruda bulunacağım.

İş istikrarlı bir şekilde ilerliyor.

İş nasıl?

İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.

İş mülakatlarına katıldı.

İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.

İş Tom tarafından yapılmalı.

İş bu yıl % 50 oranında genişlemiştir.

İş liderleri Roosevelt'i suçladı.

İş hayatının çoğunluğunu bir diplomat olarak geçirdi.

İş yapılmıştır.

İş yavaş.

İş yarım yapıldı.

İş dünyası gelişiyor.

İş gelişiyor.

İş oldukça yavaştır.

İş programın gerisinde.

İş teklifi hâlâ duruyor.

İş zor olacaktı.

İş şimdi devam etmektedir.

İş çok zordu.

İş az önce bitirildi.

İş henüz bitmiş değil.

İş onun tarafından yalnız başına mı yapıldı.

İş için Osaka'daydım.

İş için Yokohama'yı ziyaret ettik.

İş senin için çok fazla mıdır?

İş için müracaat etti ve onu aldı.

İş için ödeme yapıldığını hatırlamıyorum.

İş mektubu yazmaya henüz alışkın değilim.

İş senin için çok mu zor?

İş zaten yapıldı.

İş çok ilgimi çekti.

İş neredeyse hemen başladı.

İş yerinde bir kravat takmam gerekir mi?

İş için sık sık yurt dışına çıkar.

İş için biriyle görüşmek zorunda kaldım.

İş için tek kişidir.

İş 15:00'e kadar bitirilmesi gerekir.

İş mi şimdi bu yaptığın?

İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim.

İş için bir sürü insan başvurdu.

İş değiştirmek istiyor musun?

İş için New York'a gitti.

İş için gönüllüler yoktu.

İş gittikçe zorlaşmaya başlar.

İş öğleden önce bitirilmeli.

İş yarına kadar bitirilecek mi?

İş daha da kötüye gitmeye devam ediyor.

İş için bazen Tokyo'ya gider.

İş sekize kadar bitirilecek.

İş teklifini çok kibar şekilde reddetti.

İş adresim 465 Beşinci Caddedir.

İş için görüştüğüm ilk adamdı.

İş genç kızlar için uygun değil.

İş en az on gün alır.

İş için mi yoksa zevk için mi buradasın?

İş hataları bu yıl yüzde on'a düştü.

İş işten geçti.

İş sözleşmesi geçen ay bitti.

İş ilginç fakat her zaman kolay değil.

İş için sık sık Japonya'yı ziyaret eder.

İş için ne tür aletlere ihtiyacın olur?

İş bana göre her şeydir.

İş yapıldı mı?

İş yapalım.

İş arama nasıl gidiyor?

İş bulmalısın.

İş değiştirmek istiyorum.

İş cuma günü gündüz on birde bitirilmedi, bu yüzden onu önümüzdeki pazartesiye ertelemeye karar verdiler.

İş yokluğu yüzünden, personelin yarısı işten çıkartıldı.

İş asla bitmez, değil mi?

İş aramak için New York'a geldi.

İş için röportaj yapıldı fakat onu alamadı.

İş hakkında yalan söylemekle suçlandı.

İş yarına kadar tamamlanmalı.

İş zordu ama Tom hâlâ onu yapmak istiyordu.

İş arkadaşlarından biri fısıldadı.

İş arkadaşlarım ben hastayken benim yerimi doldurdular.

İş için en iyi kişi olduğunu düşündüğümden dolayı Tom'u işe aldım.

İş tamamlanmadan ayrılmak istemedim.

İş bulmadım.

İş için ben hiçbir yere başvurmayacağım.

İş birliği yapacaksın.

İş gezisi için Özbekistan'a gittim.

İş kaybediyorum.

İş benim için en önemlisi.

İş nedir?

İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.

İş arkadaşlarınla dalga geçmen hoş değil.

Also check out the following words: çocuk, Hava, bulutlanıyor, Pardon, ama, radyoyu, kısabilir, acaba, Tenis, sağlıklıdır.