Turkish example sentences with "tane"

Learn how to use tane in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Odada 2 tane pencere var.
Translate from Turkish to English

Kaç tane elma var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane dolma kalemin var?
Translate from Turkish to English

İki tane kitap yazdı.
Translate from Turkish to English

Onun üç tane erkek kardeşi var.
Translate from Turkish to English

Kaç tane çocuğun var?
Translate from Turkish to English

2010 sayısında iki tane sıfır vardır.
Translate from Turkish to English

İddaa oynamak için iki tane kupon aldım ve ikisinde de kazandım.
Translate from Turkish to English

Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
Translate from Turkish to English

Pepperberg "Kaç tane anahtar?" diye sordu.
Translate from Turkish to English

Evimin içinde iki tane zombi var.
Translate from Turkish to English

Üç tane köpeğimiz var, biri beyaz, ikisi siyah.
Translate from Turkish to English

Tanıdığım iki tane Wieńczysława var. Esmer olanı işyerinde çalışıyor. Öteki sarışın olanı ise okulumuzda bir öğrenci.
Translate from Turkish to English

Birasını içti ve bir tane daha sipariş etti.
Translate from Turkish to English

Bir tane daha bira istiyorum.
Translate from Turkish to English

O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Kaç tane erkek kardeşin var?
Translate from Turkish to English

O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
Translate from Turkish to English

Odada kaç tane erkek çocuk var?
Translate from Turkish to English

Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar.
Translate from Turkish to English

Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
Translate from Turkish to English

Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

O, iki saat taksi bekledi ama bir tane bulamadı.
Translate from Turkish to English

Yeni bir tane almak için eski ehliyetini teslim etmen gerekir.
Translate from Turkish to English

Masanın üstünde kaç tane kitap var?
Translate from Turkish to English

Trafik kazalarından bahsedecek olursak, geçen yıl bir tane gördüm.
Translate from Turkish to English

Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
Translate from Turkish to English

Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
Translate from Turkish to English

Bu dergiyi kaç tane abonesi var?
Translate from Turkish to English

Saatim bozuldu, bu yüzden yeni bir tane istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bir soprano saksafon almak istedi fakat bir tane almaya gücü yetmedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.
Translate from Turkish to English

Bir banka arıyorum. Buraya yakın bir tane var mı?
Translate from Turkish to English

Şehrinizde kaç tane okul var?
Translate from Turkish to English

Bob topladığı pulların neredeyse tümünü Tina'ya verdi ve kendisine sadece birkaç tane ayırdı.
Translate from Turkish to English

Alex'in kaç tane arabası var?
Translate from Turkish to English

Tom kaç tane kurşun kalem alacağını belirtmedi.
Translate from Turkish to English

Lütfen bir tane deneyin.
Translate from Turkish to English

Ben bir tane almalıyım.
Translate from Turkish to English

Başka bir tane deneyin.
Translate from Turkish to English

Ben yeni bir tane alacağım.
Translate from Turkish to English

Daha sonra bir tane bulacağım.
Translate from Turkish to English

Bana daha iyi bir tane göster.
Translate from Turkish to English

O kaç tane istiyor?
Translate from Turkish to English

Benim için bir tane ısmarlar mısın?
Translate from Turkish to English

Sana yeni bir tane alayım.
Translate from Turkish to English

Kaç tane şapka kazandın?
Translate from Turkish to English

Kaç tane çantan var?
Translate from Turkish to English

Ben bir tane daha havlu getireceğim.
Translate from Turkish to English

Kaç tane araban var?
Translate from Turkish to English

Size bir tane daha alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
Translate from Turkish to English

Kaç tane odan var?
Translate from Turkish to English

Yarın bir tane almak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Sana bir tane daha alayım.
Translate from Turkish to English

Kaç tane kitabın var?
Translate from Turkish to English

Bunların arasından bir tane seçin.
Translate from Turkish to English

Kaç tane elma istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Onun kaç tane dolma kalemi var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane kameran var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane kurşun kalemin var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane kız kardeşin var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane raketin var?
Translate from Turkish to English

Her çeşitten üç tane alacağım.
Translate from Turkish to English

Kaç tane resim satın aldın?
Translate from Turkish to English

Kaç tane dil konuşursun?
Translate from Turkish to English

Dün kaç tane yumurta alabildin?
Translate from Turkish to English

Tom portakalı sever ve haftada üç ya da dört tane yer.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık kaç tane kitabın var?
Translate from Turkish to English

Onun kaç tane kitabı vardır?
Translate from Turkish to English

Üç tane tarçınlı çörek alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Bir ayda kaç tane kitap okursun?
Translate from Turkish to English

Bir çantaya ihtiyacım var. Bir tane ödünç verir misin?
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar kaç tane arabanız oldu?
Translate from Turkish to English

Her gün kaç tane gemi yolculuğu vardır?
Translate from Turkish to English

Şu ana kadar kaç tane bilgisayarın oldu?
Translate from Turkish to English

Bir kurşun kalem istiyorsan, sana bir tane ödünç veririm.
Translate from Turkish to English

O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
Translate from Turkish to English

O berber dükkanında kaç tane berber çalışır.
Translate from Turkish to English

Senin iPodunda kaç tane seslikitabın var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane farklı okula devam ettin?
Translate from Turkish to English

Japonya'da her yıl kaç tane intihar olduğunu düşünüyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Bana birkaç tane ver.
Translate from Turkish to English

Sana bir tane borçluyum.
Translate from Turkish to English

Lütfen bir tane daha al.
Translate from Turkish to English

Bana bir tane daha gösterir misin?
Translate from Turkish to English

Kaç tane kitabınız var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane yolcu var?
Translate from Turkish to English

Kaç tane kardeşin var?
Translate from Turkish to English

Eğer istersen sana bir tane ödünç veririm.
Translate from Turkish to English

Bir kedinin kuyruğunda kaç tane tüy vardır?
Translate from Turkish to English

Dolma kalemim eski. Yeni bir tane istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kaç tane tabak getirmemiz gerektiğini hatırlamıyor.
Translate from Turkish to English

Kaç tane dil konuşabilirsin?
Translate from Turkish to English

Bir lokma yedi, ve sonra bir tane daha.
Translate from Turkish to English

Bir arabada kaç tane sıvı kullanılır?
Translate from Turkish to English

Lütfen bana her çeşitten üç tane verin.
Translate from Turkish to English

Kaç tane çanta kontrol etmek istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Bir kitapçıdan bir tane İngilizce kitabı aldı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: sürebilir, Akira, tenisi, oynayabilir, edeceğim, üçünün, büyüğüyüm, ödevime, Tabii, Arkadaşımdan.