Turkish example sentences with "seversin"

Learn how to use seversin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onu tanıdıkça daha çok seversin.

Ne tür müzik seversin?

Kawaguchi seversin.

Sen filleri seversin.

Topları seversin.

Gerçekten çizgi romanları seversin, değil mi?

Hangi meyveyi en çok seversin?

Hangisini daha çok seversin, kurgu ya da kurgu olmayan?

En çok hangi konuları seversin?

En çok hangi tür insanları seversin?

Ne seversin?

Çay mı yoksa kahve mi seversin?

En çok hangi sporu seversin?

En çok hangi çiçeği seversin?

Hangi kutuyu daha çok seversin?

İlkbaharı mı yoksa sonbaharı mı seversin?

Sığır güvecini nasıl seversin?

En çok hangi meyveyi seversin?

Japoncayı mı yoksa İngilizceyi mi seversin?

Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?

En çok hangi mevsimi seversin?

Hangisini daha çok seversin, elmaları mı yoksa muzları mı?

Peki, hangi sporları seversin?

Kedileri mi yoksa köpekleri mi daha çok seversin?

Ne seversin? Ne sevmezsin?

Ne tür dondurma seversin?

En çok ne tür meyveyi seversin?

Ne tür bira içmeyi seversin?

Hangisini daha çok seversin, et mi yoksa balık mı?

Hangisini daha çok seversin, bunu mu yoksa şunu mu?

Japon yiyeceğinin hangi türlerini seversin?

Hangi tür Japon yiyeceklerini seversin?

Hangisini daha çok seversin, yazı mı yoksa kışı mı?

Hangisini daha çok seversin, suşiyi mi yoksa tempurayı mı?

Hangisini daha çok seversin, paten yapmayı mı yoksa kayak yapmayı mı?

Hangisini daha çok seversin, bisiklet sürmeyi mi yoksa koşmayı mı?

Hangisini daha çok seversin, Denver' ı mı yoksa Montreal'i mi?

Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?

Hangisini daha çok seversin, fizik mi yoksa kimya mı?

Umarım bu yeri seversin.

Zeytinleri seversin, değil mi?

En çok hangi uygulamaları seversin?

Kırmızı ve mavi, hangisini seversin?

Bence seversin.

Bence bunu seversin.

Seversin kavuşamazsın aşk olur.

Tenisi seversin, değil mi?

Ne tür oyunlar oynamayı seversin?

Parayı çok seversin, değil mi?

Çikolata seversin, değil mi?

Hangisini seversin, yeşil çay mı yoksa siyah çay mı?

Oğlunu kızından çok seversin, değil mi?

Pizza seversin, değil mi?

En çok hangisini seversin? Elma mı, portakal mı?

Klasik müzik dinlemeyi seversin, değil mi?

Ne yapmayı seversin?

Mary o kadar güzel ki istesende istemesende onu seversin.

İlk buluşmadan sonra gidilecek ne tür bir yeri seversin?

En çok neyi yemeyi seversin?

Hangi renkleri seversin?

Umarım beni hep seversin.

Hangi grupları seversin?

Umarım beni seversin.

Umarım benimle seyahat etmeyi seversin.

Hangisini daha çok seversin, kola mı yoksa pepsi mi?

Araba sürerken ne tür müzik dinlemeyi seversin?

Ne tür fıkraları seversin?

Taze kaşarı mı seversin yoksa eski kaşarı mı?

En çok ne pişirmeyi seversin?

Ne tür yemek pişirmeyi seversin?

Salatanda ne seversin?

Hafta sonlarında ne yapmayı seversin?

Fıstık ezmesini seversin, değil mi?

Çayını nasıl seversin?

Yüzmeyi seversin.

Kahveni koyu mu seversin?

Sen herkesi seversin.

Sen elma seversin.

Sen meyveyi seversin.

En çok ne tür ekmeği seversin?

Kocanı memnun etmeyi seversin, değil mi?

Hanımını memnun etmeyi seversin, değil mi?

Hangisini daha çok seversin, İngilizceyi mi yoksa müziği mi?

Ben caz severim. Sen ne tür müzik seversin?

Saatleri seversin, değil mi?

Hikayeleri seversin, değil mi?

En çok hangi tür yoğurdu seversin?

İngiliz edebiyatı okumayı seversin, değil mi?

Gün batımını seversin, değil mi?

Tom, kızlarda uzun saçı mı yoksa kısa saçı mı seversin?

Cazı seversin, değil mi?

Hangisini daha çok seversin, tavuk mu yoksa balık mı?

Yeşil çay mı yoksa siyah çay mı seversin?

Sen kahveyi seversin.

"Yağmuru severim." "Belki sen seversin ama ben sevmem."

Hafif ekşi çikolataları seversin, değil mi?

En çok hangi yiyeceği seversin?

Hangi lisanı daha çok seversin, Kannada ya da Telugu?

En çok hangi filmi seversin?

Ne tür müzik dinlemeyi seversin?

Hangi rengi daha çok seversin, maviyi mi yoksa kırmızıyı mı?

Also check out the following words: Günaydın, Mike, uyu, Timmy, yıllar, Muiriel, Hepinize, hırsızlığın, yanlış, olduğunu.