Turkish example sentences with "seni"

Learn how to use seni in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Artık seni sevmiyorum.

Seni anlamak gerçekten çok zor.

Seni nasıl da özledim!

Seni seviyorum.

Seni çok seviyorum.

İstasyona giderken ben seni geçtim.

Üzgünüm, ama seni iyi duyamıyorum.

Seni gördüğüme sevindim.

Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.

Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.

Üzgünüm, seni seviyorum.

Sovyet Rusya'sında, cümle seni yazar!

Seni gördüğüme şaşırdım.

Ben seni oraya götüreceğim.

Bu otobüs seni müzeye götürecek.

Seni mutlu edeceğim.

Karım da seni görmekten memnun olacak.

Seni özledim.

John'a güvenebilirsin. O seni asla hayal kırıklığına uğratmayacak.

Seni patronum diye çağıracağım.

Seni anlıyorum.

Herkes seni bekliyor.

Çok fazla içki içmek seni hasta eder.

Seni her zaman seveceğim.

Henry seni görmek istiyor.

Seni istiyorum.

Emilia, buraya gel! Baban seni bekliyor!

Seni burada görmek ne hoş sürpriz!

Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim.

Seni terk etmiyorum.

Her iki yol da seni istasyona götürecektir.

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.

Seni ondan daha çok seviyorum.

Otobüs seni şehir merkezine götürecek.

Seni on yıla mahkûm ediyorum.

Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.

Önceki gün seni striptiz kulübünde gördüm.

Ben seni bekleyemem.

Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var.

İstasyonda seni kız kardeşime aldıracağım.

Seni daha sonra tekrar arayayım, tamam mı?

Her zamanki saatte seni karşılayacağım.

Seni hatırlıyorum. Üç yıl önce tanıştık.

Seni ne kadar sevdiğimi bilemezsin.

Seni bekleyebilirim.

Seni arayacağım.

Seni arıyorum.

Polis seni içeriye atacak.

Polis seni hapse koyacak.

Polis seni hapishaneye koyacak.

Polis seni hapse atacak.

Polis seni parmaklıkların arkasına koyacak

İyi zamanlama. Ben seni yeni modelin test sürüşüne alacağım.

Seni sonsuza kadar seveceğim.

Yakında seni hapse gönderebiliriz.

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

Seni yanlış anladığım için üzgünüm.

Ben seni arayacağım.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.

O seni görmeyi beklemiyordu.

Hepimiz, seni ve aileni görmeye can atıyoruz.

Her durumda, bu seni ilgilendirmez.

Hepimiz seni özledik.

Seni asla terk etmeyeceğim.

Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.

Tom, Mary'nin seni sevdiğinden şüpheleniyor.

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.

Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum.

Bugün gerçekten seni görmek istiyorum.

Bugün seni görmeyi çok arzu ediyorum.

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.

Kaza için seni suçlamıyorum, senin hatan değildi.

Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.

Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Dün gece seni aramaya çalıştım, fakat cevap vermedin.

Seni gördüğüme memnun oldum.

Seni vurmak istemiyorum, fakat zorunda kalırsam, vururum.

Seni öldüreceğim.

Ben seni gördüğüm andan itibaren seviyorum.

Seni Noel'de görebileceğimi umuyorum.

Ben her zaman ne olursa olsun seni seveceğim.

Ben liseden beri seni görmedim.

Dün seni ziyaret etmeye niyetlenmiştim.

Ay adına, seni cezalandıracağız.

Bana seni öyle depresif yapan şeyi söyle.

Seni bu sonuca götüren nedir?

Ben seni yeni yılda göreceğim.

Onun seni azarlaması için hiçbir sebep yoktur.

Tom'a zarar verecek bir şey yaparsan, seni öldürürüm.

Ben seni odaya girerken fark ettim.

Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.

İstasyona vardığımda, seni ararım.

Seni arabayla İstasyona bırakacağım.

Seni görmek için can atıyorum.

Seni burada görmek oldukça sürpriz oldu.

Onun seni ne kadar çok sevdiğinin farkında mısın?

Bu seni hiç ilgilendirmez.

Seni odamda bekleyeceğim.

İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.

Also check out the following words: Terörizm, bölünmesi, özerk, bölgelerin, oluşumu, faktördür, Tux, Linux'un, maskotudur, muffin.