Turkish example sentences with "fazlasını"

Learn how to use fazlasını in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu köprü on tondan fazlasını taşıyamaz.

İnsanlar ne kadar zengin olurlarsa olsunlar, her zaman daha fazlasını isterler.

Cümleler bize çok şey öğretebilirler ve kelimelerden çok daha fazlasını.

Benim arka bahçe on kişiden daha fazlasını barındırabilir.

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.

Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.

Bu patates cipsi, size daha fazlasını istetecek kadar yeterince iyi.

Tom çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı.

Tom sadece arkadaş olmak istedi. Ancak, Mary çok daha fazlasını istedi.

Tom kullanılmış bir motosiklet için 300 dolardan fazlasını harcamak istemiyor.

Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.

Üniversiteye gidersen harcadığından daha fazlasını kazanırsın.

Yakında Hollandaca birkaç kelimeden çok daha fazlasını öğreneceğimi umuyorum.

Çok daha fazlasını istiyorum.

Ondan daha fazlasını bekleyemezsin.

Birisi beş dilden daha fazlasını akıcı olarak konuşabildiğini iddia ettiğini duyduğumda tamamen inanmıyorum.

Birinin beş dilden daha fazlasını akıcı olarak konuştuğunu iddia ettiğini duyduğumda şüphe ederim.

O, çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı.

Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.

Ben onun daha fazlasını istiyorum.

Beklenebilenden daha fazlasını teklif etti.

İnsanlar işbirliği yaptığında daha fazlasını elde ederler.

Bu otel 1,000 misafirden daha fazlasını barındırabilir.

Bundan fazlasını yapamam.

O daha fazlasını hak ediyor.

Daha fazlasını hak ediyorsun.

Daha fazlasını hak ediyorum.

Daha fazlasını yapmak istiyorum.

Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.

Bundan daha fazlasını bilmiyorum.

Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsun.

Tom'un daha fazlasını bildiğinden kuşkulanıyorum.

Tom'un gördüğümü düşündüğünden daha fazlasını gördüm.

Tom'un bildiğinden daha fazlasını gördüm.

Hepimiz elimizden gelenin fazlasını yapmamız lazım.

O ne zaman alışverişe gitse, kendini gücünün yettiğinden daha fazlasını alarak bitirir.

Bana daha fazlasını göster.

Yaz tatillerimin dörtte üçünden fazlasını seyahat ederek geçirdim.

Daha fazlasını bilmem gerekiyor.

Daha fazlasını bilmeliyim.

Tom niyet ettiğinin daha fazlasını söyledi.

Bize bundan daha fazlasını borçlusun.

Bundan çok daha fazlasını hak ediyorsun.

Onların yapabildiğinden daha fazlasını yapabiliriz.

Dört göz iki gözden daha fazlasını görür.

Daha fazlasını bilmek ister misin?

Tom beklediğinden daha fazlasını aldı.

Senden daha fazlasını umuyordum.

Tom söylemesi gerekenden daha fazlasını söyledi.

Hayatımda bir aptalca hatadan daha fazlasını yaptım.

Sana söylediklerim yeterli ve daha fazlasını söylemeyeceğim.

Hayatımda aptalca bir hatadan daha fazlasını yaptım.

Tom ondan yapmasını istediğimizden fazlasını yaptı.

Bundan fazlasını götüremem.

Ondan fazlasını yapacağım.

Daha fazlasını istiyorsunuz, değil mi?

Bundan daha fazlasını umuyordum.

Cümleler bize çok şey öğretir. Sadece kelimelerden daha fazlasını.

Söylemem gerekenden daha fazlasını zaten söyledim.

Söylemem gerekenden daha fazlasını zaten sana söyledim.

Keşke daha fazlasını yapabilsem.

Sadece Tom için daha fazlasını yapabilmeyi diliyorum.

Tom benim için senin yaptığından çok daha fazlasını yaptı.

Daha fazlasını bekliyordum.

Ondan daha fazlasını yapacağız.

Ondan daha fazlasını yapamaz mıyız?

Ondan daha fazlasını yapamazdın.

Ben daha fazlasını umuyordum.

Ona senin bana borçlu olduğundan çok daha fazlasını ben sana borçluyum dedim. Sana nişanlımın hayatını borçluyum, Mary.

Bir karınca kendi ağırlığının 50 kat fazlasını kaldırabilir.

Bundan fazlasını borçlu değil misin?

Senin bildiğinden daha fazlasını biliyorum.

Yapacağımdan daha fazlasını bildiğini düşünüyorsun.

Tom onun hakkında benim bildiğimden çok daha fazlasını biliyor.

Yaptığımdan daha fazlasını bildiğimi düşünüyorsun.

Bildiğimi düşündüğünden çok daha fazlasını biliyorum.

Keşke yardım etmek için daha fazlasını yapabilsem.

Lütfen bana daha fazlasını göster.

Tom ve Meryem her yıl kazançlarının yarısından fazlasını biriktirir.

Tom ondan daha fazlasını yaptı.

Tom onun hakkında senin düşünebildiğinden çok daha fazlasını biliyor.

Muhtemelen benim hakkımda senin hakkında bildiğimden daha fazlasını biliyorsun.

Tom fazlasını hak ediyor.

Ondan çok daha fazlasını yapabiliriz.

Ben daha fazlasını bilmek zorundaydım.

Bir günde iki yüz e-postadan daha fazlasını alıyorum.

İnsanlar çoğunlukla bana bilmek istediğimden daha fazlasını söylüyor.

Bana söylediğinden daha fazlasını bildiğini düşünüyorum.

Tom sana onun hakkında benim söyleyebildiğimden daha fazlasını söyleyebilir.

Belki de Tom bize söylediğinden daha fazlasını biliyor.

Bana ondan biraz daha fazlasını söyle.

Daha fazlasını yapabileceğimi biliyorum.

Bundan daha fazlasını yapamam.

O adam daha fazlasını istedi.

Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar.

Sana bundan çok daha fazlasını söyleyemem.

Tom hâlâ daha fazlasını istiyor.

Ben senin düşündüğünden daha fazlasını biliyorum.

100 kelimeden daha fazlasını biliyorum.

Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsunuz.

Sadako daha fazlasını demek istiyordu ama dudakları artık kımıldamak istemedi.

Also check out the following words: lunapark, sağolsun, şehir, popüler, oldu, Onunla, beraber, olduğun, sürece, mutlu.