Turkish example sentences with "evlenmek"

Learn how to use evlenmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.

Martyna ile evlenmek istiyorum.

Onunla evlenmek niyetindeydi.

Seninle evlenmek istiyorum.

Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.

Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?

Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.

Tom ve Mary evlenmek için karar verdi.

Bence Tom ve Mary evlenmek için çok genç.

Evlenmek hoş olurdu.

Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.

Tom Mary'nin kesinlikle evlenmek istemediğini söylüyor.

Tom, Mary ile evlenmek istemiyordu.

Tom çocuk isteyen bir kadınla evlenmek istemiyordu.

Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.

Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.

Nancy Jack'le evlenmek gibi aptalca bir şey yapmazdı.

Suzie ile evlenmek üzere değilim.

Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.

Onunla evlenmek istiyorum.

Tom, Mary ile evlenmek istiyor.

O, onunla evlenmek için söz verdi.

O onunla evlenmek için söz verdi.

Onun gibi bir kızla evlenmek istiyorum.

O, onunla evlenmek istediğini açıkça belirtti.

Sanırım onunla evlenmek istiyorum.

Evlenmek ciddi bir konudur.

Onlar yarın evlenmek niyetindeler.

Yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.

Çok erken evlenmek istemiyorum.

Çok erken evlenmek istemem.

Hemen evlenmek istiyordu.

Onunla evlenmek istediğini açıkladı.

O bir milyonerle evlenmek istiyor.

O, kızımla evlenmek istiyor.

Seni seviyorum ve seninle evlenmek istiyorum.

Tom, Mary ile evlenmek istiyordu.

Tom hiç evlenmek istemediğini söyledi.

Şu dünyada istediğim şeylerden biri sevdiğim kadınla evlenmek.

Ben onunla evlenmek istemiştim.

Hayırlısı evlenmekse ve evlenmek hayırlıysa ve birbirimizi ölene kadar seveceksek evlenmemizin sakıncası var mı?

Evlenmek hastalıkta ve sağlıkta ölene kadar birbirine destek olmak değil midir?

Ben de onu tanımak, arkadaş olmak ve nasipse onunla evlenmek istiyorum.

Beni kalbinden sevecekse ben de onu kalbimden seveceksem onunla evlenmek istiyorum.

Mary bir milyonerle evlenmek istiyor.

Senin gibi birisiyle evlenmek isterim.

O Bay Doğru'yu bulmak istiyor. Onun yaşında, o evlenmek için hazır olduğunu hissediyor.

Hâlâ Tom'la evlenmek istiyorum.

Evlenmek ister misin?

Evlenmek ister misiniz?

Evlenmek mi istiyorsun?

Evlenmek mi istiyorsunuz?

Bir daha asla evlenmek istemiyorum.

Heather ile evlenmek istiyorum.

Tom'la evlenmek istiyorum.

Tom ile evlenmek istiyorum.

Mary ile evlenmek istiyorum.

Evlenmek için çok gençsin.

Evlenmek için çok gençsiniz.

Evlenmek için acele etmeyin.

Tom tekrar evlenmek istemiyordu.

Tom evlenmek istemiyordu.

Ben bakire bir kızla evlenmek istiyorum.

Evlenmek üzereyim!

Mary evlenmek istemiyordu.

O beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini söyledi.

Tom evlenmek istemiyor.

Mary benimle evlenmek istediğini söyledi.

Tom Mary ve John'un kızıyla evlenmek istiyor.

Kesinlikle evlenmek istemiyorum.

Tom Mary'ye otuz yaşına kadar evlenmek istemediğini söyledi.

Birçok Amerikalı 4 Temmuzda evlenmek istiyor.

Hiçbirimiz evlenmek istemiyoruz.

Evlenmek istiyorum.

Seninle evlenmek istediğimi biliyor muydun?

Hayırlı olacaksa Mary ile evlenmek istiyorum.

Onunla evlenmek istedim.

Seninle evlenmek istemediğimi biliyorum.

Tom'la evlenmek istedim.

Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.

Güzel bir kadın yerine insan bir kadınla evlenmek istiyorum.

Bu adamla evlenmek istiyorum.

Tom ve Maria evlenmek istiyor.

İngiltere krallarından biri, halktan biriyle evlenmek için tahttan çekildi.

Ben 30 yaşından önce kesinlikle evlenmek istemiyorum.

Seninle evlenmek istemiyorum.

Sadece bir sarhoşla evlenmek istemiyorum.

Sudan’da geçen yıl, cinsel ilişki halinde yakalandığı keçi ile evlenmek zorunda bırakılan adam "dul" kaldı.

Bir boz ayı ile mi evlenmek istiyorsunuz?

Sana âşık oldum ve seninle evlenmek istiyorum.

Bir kez daha evlenmek mi istiyorsun?

Evlenmek istemiyorsanız evlenmemelisiniz.

Evlenmek istemiyorsanız, evlenmeseniz daha iyi olur.

Artık evlenmek zorunda değilim.

Evlenmek istediğimden o kadar emin değilim.

Tom ve Mary en kısa sürede evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorlardı.

Onlar savaştan sonra evlenmek için söz verdi.

İstemiyorsan evlenmek zorunda değilsin.

Evlenmek istemiyorsan evlenmemelisin.

O seninle evlenmek istemiyorsa neden seninle nişanlandı?

Artık seninle evlenmek istemiyorum.

Also check out the following words: sevmiyoruz, önerirsin, Paris'te, aylığına, kiraladım, uyandığımda, diğer, yolcular, inmişti, oldukça.