Learn how to use evlenmek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Martyna ile evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmek niyetindeydi.
Translate from Turkish to English
Seninle evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary evlenmek için karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bence Tom ve Mary evlenmek için çok genç.
Translate from Turkish to English
Evlenmek hoş olurdu.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kesinlikle evlenmek istemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile evlenmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom çocuk isteyen bir kadınla evlenmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Nancy Jack'le evlenmek gibi aptalca bir şey yapmazdı.
Translate from Turkish to English
Suzie ile evlenmek üzere değilim.
Translate from Turkish to English
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
O, onunla evlenmek için söz verdi.
Translate from Turkish to English
O onunla evlenmek için söz verdi.
Translate from Turkish to English
Onun gibi bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
O, onunla evlenmek istediğini açıkça belirtti.
Translate from Turkish to English
Sanırım onunla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Evlenmek ciddi bir konudur.
Translate from Turkish to English
Onlar yarın evlenmek niyetindeler.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.
Translate from Turkish to English
Çok erken evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Çok erken evlenmek istemem.
Translate from Turkish to English
Hemen evlenmek istiyordu.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmek istediğini açıkladı.
Translate from Turkish to English
O bir milyonerle evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
O, kızımla evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Seni seviyorum ve seninle evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile evlenmek istiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom hiç evlenmek istemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Şu dünyada istediğim şeylerden biri sevdiğim kadınla evlenmek.
Translate from Turkish to English
Ben onunla evlenmek istemiştim.
Translate from Turkish to English
Hayırlısı evlenmekse ve evlenmek hayırlıysa ve birbirimizi ölene kadar seveceksek evlenmemizin sakıncası var mı?
Translate from Turkish to English
Evlenmek hastalıkta ve sağlıkta ölene kadar birbirine destek olmak değil midir?
Translate from Turkish to English
Ben de onu tanımak, arkadaş olmak ve nasipse onunla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Beni kalbinden sevecekse ben de onu kalbimden seveceksem onunla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Mary bir milyonerle evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Senin gibi birisiyle evlenmek isterim.
Translate from Turkish to English
O Bay Doğru'yu bulmak istiyor. Onun yaşında, o evlenmek için hazır olduğunu hissediyor.
Translate from Turkish to English
Hâlâ Tom'la evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Evlenmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Evlenmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Evlenmek mi istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Evlenmek mi istiyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Bir daha asla evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Heather ile evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'la evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ile evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Mary ile evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Evlenmek için çok gençsin.
Translate from Turkish to English
Evlenmek için çok gençsiniz.
Translate from Turkish to English
Evlenmek için acele etmeyin.
Translate from Turkish to English
Tom tekrar evlenmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom evlenmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Ben bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Evlenmek üzereyim!
Translate from Turkish to English
Mary evlenmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
O beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom evlenmek istemiyor.
Translate from Turkish to English
Mary benimle evlenmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ve John'un kızıyla evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Kesinlikle evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye otuz yaşına kadar evlenmek istemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Birçok Amerikalı 4 Temmuzda evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Hiçbirimiz evlenmek istemiyoruz.
Translate from Turkish to English
Evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Seninle evlenmek istediğimi biliyor muydun?
Translate from Turkish to English
Hayırlı olacaksa Mary ile evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onunla evlenmek istedim.
Translate from Turkish to English
Seninle evlenmek istemediğimi biliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'la evlenmek istedim.
Translate from Turkish to English
Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
Translate from Turkish to English
Güzel bir kadın yerine insan bir kadınla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu adamla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ve Maria evlenmek istiyor.
Translate from Turkish to English
İngiltere krallarından biri, halktan biriyle evlenmek için tahttan çekildi.
Translate from Turkish to English
Ben 30 yaşından önce kesinlikle evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Seninle evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Sadece bir sarhoşla evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Sudan’da geçen yıl, cinsel ilişki halinde yakalandığı keçi ile evlenmek zorunda bırakılan adam "dul" kaldı.
Translate from Turkish to English
Bir boz ayı ile mi evlenmek istiyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Sana âşık oldum ve seninle evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir kez daha evlenmek mi istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Evlenmek istemiyorsanız evlenmemelisiniz.
Translate from Turkish to English
Evlenmek istemiyorsanız, evlenmeseniz daha iyi olur.
Translate from Turkish to English
Artık evlenmek zorunda değilim.
Translate from Turkish to English
Evlenmek istediğimden o kadar emin değilim.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary en kısa sürede evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorlardı.
Translate from Turkish to English
Onlar savaştan sonra evlenmek için söz verdi.
Translate from Turkish to English
İstemiyorsan evlenmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Evlenmek istemiyorsan evlenmemelisin.
Translate from Turkish to English
O seninle evlenmek istemiyorsa neden seninle nişanlandı?
Translate from Turkish to English
Artık seninle evlenmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: konuşamıyor, şişe, şarap, içti, Bill'den, daha, zeki, Bill'in, zayıflığından, istifade.