Learn how to use hafta in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
Translate from Turkish to English
Yağmur bir hafta sürdü.
Translate from Turkish to English
Son hafta 5 öğrenci sınıfta yoktu.
Translate from Turkish to English
Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.
Translate from Turkish to English
O iki hafta New York'ta olacak.
Translate from Turkish to English
O, üç hafta New York'ta kaldı.
Translate from Turkish to English
Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.
Translate from Turkish to English
Hafta sonları asla çalışmam.
Translate from Turkish to English
Bill gelecek hafta geri gelecek.
Translate from Turkish to English
Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.
Translate from Turkish to English
İngiltere'den bir hafta önce geldiler.
Translate from Turkish to English
Hafta içi her zaman meşguldür.
Translate from Turkish to English
Ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi ve bütün servetini köpeği Pookie'ye bıraktı.
Translate from Turkish to English
Bu kitabı bir hafta içinde okuyarak bitirmek gerçekten zordur.
Translate from Turkish to English
Bir hafta önce onunla karşılaştığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Gelecek hafta New York'a gidiyor.
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki hafta Balaton'a gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Okuldan geçen hafta ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.
Translate from Turkish to English
Patron sekreterine hafta sonuna kadar iyi bir fikirle gelmesini söyledi.
Translate from Turkish to English
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta konserde altı kişi vardı.
Translate from Turkish to English
Erkek kardeşim geçen hafta bana bir mektup gönderdi.
Translate from Turkish to English
Tom geçen hafta işini bıraktı.
Translate from Turkish to English
Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile bir hafta sonu daha geçirmek zorunda kalmaktan ödü patladı.
Translate from Turkish to English
Bir hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Mary Hat bu hafta New Orleans'ta idi.
Translate from Turkish to English
Bizim kampüs festivali önümüzdeki hafta yapılacak.
Translate from Turkish to English
Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?
Translate from Turkish to English
Bu hafta ev aramaya gitmeliyim.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta yaptığım elbise budur.
Translate from Turkish to English
Bu, geçen hafta çektiğim bir resimdir.
Translate from Turkish to English
O mağazada bu hafta erkek takımları satılıyor.
Translate from Turkish to English
Hafta sonunda ne yapıyor olacaksın?
Translate from Turkish to English
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta ses sınavına katıldı.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta güzel bir kız bebek doğurdu.
Translate from Turkish to English
Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı .
Translate from Turkish to English
O, geçen hafta gezi için yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.
Translate from Turkish to English
O, bir hafta içinde yüzebilecek.
Translate from Turkish to English
O bir hafta içinde geri dönecek.
Translate from Turkish to English
O bir hafta önce ikiz doğurdu.
Translate from Turkish to English
O bir hafta önce hastalandı.
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak.
Translate from Turkish to English
Oğlum gelecek hafta Fransa'ya hareket edecek.
Translate from Turkish to English
Biletler bir hafta içinde satıldı.
Translate from Turkish to English
Biz Paris'te fazladan iki hafta daha kaldık; ve bunu turistik yerleri gezerek geçirdik.
Translate from Turkish to English
İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English
Lütfen bugünden itibaren iki hafta içerisinde tekrar gel.
Translate from Turkish to English
O iki hafta içinde iyileşecek.
Translate from Turkish to English
Bizim iki hafta boyunca tek bir damla yağmurumuz olmadı.
Translate from Turkish to English
İki hafta geçti.
Translate from Turkish to English
Hava tahmini göre, yağışlı mevsim önümüzdeki hafta başlayacak.
Translate from Turkish to English
O iki hafta izin aldı ve Çin'i ziyaret etti
Translate from Turkish to English
O, önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
Translate from Turkish to English
O, gelecek hafta Londra'ya bir iş gezisi yapacak.
Translate from Turkish to English
Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.
Translate from Turkish to English
Jane soğuk algınlığını atlatmadan bir hafta önceydi.
Translate from Turkish to English
Arabayı ne zaman yıkayacaksın?- Sanırım bu hafta içerisinde.
Translate from Turkish to English
Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Düne kadar bir hafta boyunca yağmur yağıyordu.
Translate from Turkish to English
Kedi geçen hafta hastaydı.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta sonu John'un evindeydik.
Translate from Turkish to English
O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta meşguldün.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta burada mıydın?
Translate from Turkish to English
Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.
Translate from Turkish to English
Tom'un annesi Tom üniversiteden mezun olmadan tam bir hafta önce öldü.
Translate from Turkish to English
Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.
Translate from Turkish to English
O, Tom'a cevap yazmadan iki hafta önceydi.
Translate from Turkish to English
Tom'un cenaze töreni bu hafta olacak.
Translate from Turkish to English
Tom'un kırık kolunun iyileşmesi birkaç hafta sürdü.
Translate from Turkish to English
Tom geçen hafta Boston'da bir iş gezisindeydi.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da bir hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlıyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un gelecek hafta Boston'a gitmesi bekleniyor.
Translate from Turkish to English
Tom geçen hafta Boston'da Mary'yi ziyaret etmiş olabilir. Emin değilim.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin geçen hafta Boston'a gerçekten gitmediğinden emin.
Translate from Turkish to English
Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.
Translate from Turkish to English
İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle!
Translate from Turkish to English
Tom bir sonraki hafta sonu kesinlikle Mary'yi ziyarete gitmeli.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi bu hafta başlarında gördü.
Translate from Turkish to English
Bu, bir hafta önce kaybettiğim aynı çanta.
Translate from Turkish to English
Bu, bir hafta önce kaybettiğim aynı saat.
Translate from Turkish to English
Tom yaşadığı sürece bu hafta sonunu hatırlayacaktır.
Translate from Turkish to English
Tom geçen hafta plaja gitti.
Translate from Turkish to English
Tom eşi şikayetçi olmadan önce üç hafta boyunca tıraş olmadan gitti.
Translate from Turkish to English
Tom'un hafta sonundan önce ev ödevini teslim etmesi gerekiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un üç hafta önce kaybolduğu bildirildi.
Translate from Turkish to English
Tom bu hafta gece vardiyasında.
Translate from Turkish to English
Tom gelecek hafta yeni bir araba satın alacak.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary hafta sonu için uzaklara gitti.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary bir hafta süreyle partiyi erteleme kararı aldı.
Translate from Turkish to English
Tom sana o ve Mary'nin geçen hafta sonu ne yaptığından bahsetti mi?
Translate from Turkish to English
O, 1000 sayfanın üstünde büyük bir kitap olmasına rağmen, onun tamamını gelecek hafta bu zamana kadar okumuş olacağım.
Translate from Turkish to English
O önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: güvenemem, boğulan, kurtarmak, artçı, şoklar, Tsunami, dalgalarının, beklenmektedir, çöktü, suçüstü.