Turkish example sentences with "odada"

Learn how to use odada in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Odada 2 tane pencere var.
Translate from Turkish to English

Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English

Odada hiç kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Bu odada top oynama.
Translate from Turkish to English

Bu odada koşma.
Translate from Turkish to English

Genellikle bu odada uyuruz.
Translate from Turkish to English

Karanlık bir odada okumak iyi değildir.
Translate from Turkish to English

Odada ileri geri yürüdü.
Translate from Turkish to English

Odada çılgın gibi koşuşturma.
Translate from Turkish to English

Tom ve köpeği aynı odada uyur.
Translate from Turkish to English

Onlar, odada biraz uyudular.
Translate from Turkish to English

Odada çok az mobilya vardı.
Translate from Turkish to English

Odada kaç tane erkek çocuk var?
Translate from Turkish to English

Odada dört parça mobilya vardı.
Translate from Turkish to English

Odada birkaç çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Odada çok sayıda çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.
Translate from Turkish to English

John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.
Translate from Turkish to English

Her iki odada bir saat var mı?
Translate from Turkish to English

Tom uyandığında kendini garip bir odada buldu.
Translate from Turkish to English

Tom bizim üstümüzdeki odada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Mary odada iken, Tom her zaman gergin hissettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Böylesine loş bir odada kitap okumayın.
Translate from Turkish to English

Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır.
Translate from Turkish to English

Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklara gürültü yapmadıkları sürece odada kalabileceklerini söyledi.
Translate from Turkish to English

Sadece Tom ve Mary hâlâ odada olanlardır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Odada birçok mobilya vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
Translate from Turkish to English

Aşağıdaki odada kim yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Dün gece bu odada kimin televizyon izlediğini düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Mayuko odada yalnızdı.
Translate from Turkish to English

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yan odada konuşurken duyabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Bu odada kim var?
Translate from Turkish to English

Bu odada hava sıcak.
Translate from Turkish to English

Bu odada oynama.
Translate from Turkish to English

Bu odada okuma.
Translate from Turkish to English

O odada hava karanlık.
Translate from Turkish to English

Bu odada sigara içmeyin.
Translate from Turkish to English

O, odada yalnızdı.
Translate from Turkish to English

O, odada etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English

Bu odada sigara içebilirsin.
Translate from Turkish to English

O odada etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English

Odada kimse yok.
Translate from Turkish to English

Odada birisi var mı?
Translate from Turkish to English

Odada masalar var.
Translate from Turkish to English

Odada bir piyano var.
Translate from Turkish to English

Bu odada bir masa vardır.
Translate from Turkish to English

Bu odada sigara içemezsin.
Translate from Turkish to English

Odada biri var mıydı?
Translate from Turkish to English

Gürültülü bir odada çalışırdım.
Translate from Turkish to English

Çocuk odada ağlıyordu.
Translate from Turkish to English

O, odada yalnız bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Odada bazı çantalar var.
Translate from Turkish to English

Burada bu odada öğle yemeği yiyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Bu odada hava çok sıcak değil mi?
Translate from Turkish to English

Bitişik odada birinin konuştuğunu duyuyorum.
Translate from Turkish to English

O odada kesinlikle hiç mobilya yoktu.
Translate from Turkish to English

Görünüşe göre cinayet kilitli bir odada gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
Translate from Turkish to English

Bu odada gürültü etmeyin.
Translate from Turkish to English

Odada yakalamaç oynamayın.
Translate from Turkish to English

Odada ışık açıktı.
Translate from Turkish to English

Bu odada sigara içemezsiniz.
Translate from Turkish to English

Odada bir masa yoktur.
Translate from Turkish to English

Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
Translate from Turkish to English

Odada hiç masa yok.
Translate from Turkish to English

Bu odada kaç kişi var?
Translate from Turkish to English

Tek göz odada yaşam mücadelesi veren bir sanatçıydı.
Translate from Turkish to English

Bu odada on kişi var.
Translate from Turkish to English

Odada bir televizyon var.
Translate from Turkish to English

O odada kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Bu odada uyumayacaksın.
Translate from Turkish to English

Bu odada bir televizyon var.
Translate from Turkish to English

Bu odada oldukça rahatım.
Translate from Turkish to English

Bu odada sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English

O odada hiç mobilya yoktu.
Translate from Turkish to English

Odada bir kâğıt buldum.
Translate from Turkish to English

Odada bir sürü kız var.
Translate from Turkish to English

Odada neredeyse hiçbir şey yoktu.
Translate from Turkish to English

Küçük bir odada kaldık.
Translate from Turkish to English

Odada bir iğne düşüşünü duyabilirdin.
Translate from Turkish to English

Odada bir sürü misafir var.
Translate from Turkish to English

Odada hiç mobilya kalmadı.
Translate from Turkish to English

Odada büyük bir seyirci vardı.
Translate from Turkish to English

Odada bir kitap bile yoktu.
Translate from Turkish to English

Odada bir sürü insan vardı.
Translate from Turkish to English

Odada çeşitli nesneler vardı.
Translate from Turkish to English

Odada bir sürü mobilya var.
Translate from Turkish to English

Odada kendilerine barikat yaptılar.
Translate from Turkish to English

Odada bir fare koşturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bu odada neredeyse hiç kitap yok.
Translate from Turkish to English

Lütfen bu odada sigara içmekten kaçının.
Translate from Turkish to English

Bu odada bir sürü mobilya var.
Translate from Turkish to English

Bu odada çok fazla mobilya var.
Translate from Turkish to English

Odada bir masa ve bir sandalye vardı.
Translate from Turkish to English

Odada iki yüz kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Odada 100'den fazla insan var.
Translate from Turkish to English

Bitişik odada devam eden bir parti var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kesmiyor, Tatilimiz, bitecek, genellike, gelir, Neredeyse, ailede, televizyon, gürültü, yapmadığımız.