Turkish example sentences with "önce"

Learn how to use önce in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İş ben gelmeden önce bitmişti.

Toplantı yarım saat önce bitti.

Onu üç yıl önce gördüm.

Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.

O okulu beş yıl önce buldu.

Yıllar önce burada bir kale vardı.

Kahvaltıdan önce duş aldım.

Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.

Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Yaklaşık beş yüz yıl önce onlar Peru'da imparatorluklarını kurmuşlardı.

Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.

Onu iki yıl önce bir yerde gördüm.

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.

Sekizden önce geri döndü.

Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.

Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.

O, Paris'e iki yıl önce gitti.

Ölümden önce hayat var mıdır?

Taro iki yıl önce öldü.

Yangın, itfaiyeciler gelmeden önce yandaki binaya yayılmıştı.

Çin'e iki yıl önce gittim.

Castro ölmeden önce Küba'ya gitmek istiyorum.

Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.

Bir ay önce Londra'ya gitti.

O az önce ulaştı.

Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.

Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.

Hava kararmadan önce Londra'ya ulaşacağız.

20 yıl önce doğdum.

İngiltere'den bir hafta önce geldiler.

Her zaman ölmeden önce bir Esperanto kongresi görmek istedim.

Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.

Yatmadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.

Daha önce İngilizce bir konuşma yaptın mı?

Önce Hong Kong'a ve ardından Singapur'a gideceğiz.

Daha önce Kyoto'yu hiç ziyaret ettin mi?

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.

Oksijen olmasaydı bütün hayvanlar uzun zaman önce ortadan kalkmış olurdu.

Önce bayanlar.

Ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi ve bütün servetini köpeği Pookie'ye bıraktı.

Uzun süre önce o filmi izledim.

Önce o geldi. Bu nedenle iyi bir koltuk aldı.

Daha önce öğle yemeği yedim.

Bir hafta önce onunla karşılaştığını söyledi.

Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.

Sabah kahvaltısından önce köpeğini parka götürür.

NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.

Az önce gitti.

Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.

Tom'un treni beş dakika önce ayrıldı.

Seni hatırlıyorum. Üç yıl önce tanıştık.

Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.

Nehri görmeden önce bağcıkları sökme.

Annem ve babam ben doğmadan önce evlendiler.

Ben eve gitmeden önce ayrıldı.

Annem ve babam ben gelmeden önce ayrılmıştı.

Uzun zaman önce Kyoto'ya gittim.

Babam beş yıl önce öldü.

Genelde saat ondan önce yatarım.

Sabah dışarıya çıkmadan önce her zaman hava durumunu izlerim.

Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.

Bir saat önce ayrıldı.

Annem az önce alışverişe çıktı.

Önce para kazanmak için sağlığımızı sonra da sağlığımızı geri kazanmak için paramızı harcarız.

O buraya öğleden önce geldi.

Yağmur başlamadan önce geri dönelim.

Yatmadan önce pencereyi kapat.

Daha önce beş fabrikada çalıştı.

O oraya varmadan önce, neredeyse hava kararacak.

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

O, üç gün önce ayrıldı.

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.

Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.

Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.

Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.

O, işten önce kahve içer.

O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.

Yemek tarifine devam etmeden önce malzemeleri kaynatın.

Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.

Ben daha önce böyle güzel bir kız hiç görmemiştim.

Ben, o filmi uzun zaman önce izledim.

Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.

O az önce izinli gitti.

İnsanlar otuzundan önce olgunlaşırlar.

Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.

Bir insan her şeyden önce konuşması ile değerlendirilir.

Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?

İmzalamadan önce sözleşmeyi gözden geçirmelisin.

O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.

Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.

Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.

Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.

Altıdan önce eve gel.

Also check out the following words: işine, kalktı, melodilerimden, çalıyordu, Başkan, askeri, güçleri, varmak, Moskova'yı, Yakınlarda.