Learn how to use önce in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
İş ben gelmeden önce bitmişti.
Translate from Turkish to English
Toplantı yarım saat önce bitti.
Translate from Turkish to English
Onu üç yıl önce gördüm.
Translate from Turkish to English
Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
O okulu beş yıl önce buldu.
Translate from Turkish to English
Yıllar önce burada bir kale vardı.
Translate from Turkish to English
Kahvaltıdan önce duş aldım.
Translate from Turkish to English
Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
Translate from Turkish to English
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Translate from Turkish to English
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Yaklaşık beş yüz yıl önce onlar Peru'da imparatorluklarını kurmuşlardı.
Translate from Turkish to English
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
Translate from Turkish to English
Onu iki yıl önce bir yerde gördüm.
Translate from Turkish to English
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
Translate from Turkish to English
Sekizden önce geri döndü.
Translate from Turkish to English
Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.
Translate from Turkish to English
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
Translate from Turkish to English
Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Translate from Turkish to English
O, Paris'e iki yıl önce gitti.
Translate from Turkish to English
Ölümden önce hayat var mıdır?
Translate from Turkish to English
Taro iki yıl önce öldü.
Translate from Turkish to English
Yangın, itfaiyeciler gelmeden önce yandaki binaya yayılmıştı.
Translate from Turkish to English
Çin'e iki yıl önce gittim.
Translate from Turkish to English
Castro ölmeden önce Küba'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
Translate from Turkish to English
Bir ay önce Londra'ya gitti.
Translate from Turkish to English
O az önce ulaştı.
Translate from Turkish to English
Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
Translate from Turkish to English
Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
Translate from Turkish to English
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
Translate from Turkish to English
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Translate from Turkish to English
Hava kararmadan önce Londra'ya ulaşacağız.
Translate from Turkish to English
20 yıl önce doğdum.
Translate from Turkish to English
İngiltere'den bir hafta önce geldiler.
Translate from Turkish to English
Her zaman ölmeden önce bir Esperanto kongresi görmek istedim.
Translate from Turkish to English
Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
Translate from Turkish to English
Yatmadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
Translate from Turkish to English
Daha önce İngilizce bir konuşma yaptın mı?
Translate from Turkish to English
Önce Hong Kong'a ve ardından Singapur'a gideceğiz.
Translate from Turkish to English
Daha önce Kyoto'yu hiç ziyaret ettin mi?
Translate from Turkish to English
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
Translate from Turkish to English
Oksijen olmasaydı bütün hayvanlar uzun zaman önce ortadan kalkmış olurdu.
Translate from Turkish to English
Önce bayanlar.
Translate from Turkish to English
Ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi ve bütün servetini köpeği Pookie'ye bıraktı.
Translate from Turkish to English
Uzun süre önce o filmi izledim.
Translate from Turkish to English
Önce o geldi. Bu nedenle iyi bir koltuk aldı.
Translate from Turkish to English
Daha önce öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English
Bir hafta önce onunla karşılaştığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
Translate from Turkish to English
Sabah kahvaltısından önce köpeğini parka götürür.
Translate from Turkish to English
NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
Translate from Turkish to English
Az önce gitti.
Translate from Turkish to English
Öğrenci tüm problemleri daha önce çözdü.
Translate from Turkish to English
Tom'un treni beş dakika önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Seni hatırlıyorum. Üç yıl önce tanıştık.
Translate from Turkish to English
Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.
Translate from Turkish to English
Nehri görmeden önce bağcıkları sökme.
Translate from Turkish to English
Annem ve babam ben doğmadan önce evlendiler.
Translate from Turkish to English
Ben eve gitmeden önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Annem ve babam ben gelmeden önce ayrılmıştı.
Translate from Turkish to English
Uzun zaman önce Kyoto'ya gittim.
Translate from Turkish to English
Babam beş yıl önce öldü.
Translate from Turkish to English
Genelde saat ondan önce yatarım.
Translate from Turkish to English
Sabah dışarıya çıkmadan önce her zaman hava durumunu izlerim.
Translate from Turkish to English
Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.
Translate from Turkish to English
Bir saat önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Annem az önce alışverişe çıktı.
Translate from Turkish to English
Önce para kazanmak için sağlığımızı sonra da sağlığımızı geri kazanmak için paramızı harcarız.
Translate from Turkish to English
O buraya öğleden önce geldi.
Translate from Turkish to English
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
Translate from Turkish to English
Yatmadan önce pencereyi kapat.
Translate from Turkish to English
Daha önce beş fabrikada çalıştı.
Translate from Turkish to English
O oraya varmadan önce, neredeyse hava kararacak.
Translate from Turkish to English
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
O, üç gün önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
Translate from Turkish to English
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.
Translate from Turkish to English
25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
Translate from Turkish to English
Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.
Translate from Turkish to English
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
Translate from Turkish to English
O, işten önce kahve içer.
Translate from Turkish to English
O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
Translate from Turkish to English
Yemek tarifine devam etmeden önce malzemeleri kaynatın.
Translate from Turkish to English
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
Translate from Turkish to English
Ben daha önce böyle güzel bir kız hiç görmemiştim.
Translate from Turkish to English
Ben, o filmi uzun zaman önce izledim.
Translate from Turkish to English
Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
Translate from Turkish to English
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
Translate from Turkish to English
O az önce izinli gitti.
Translate from Turkish to English
İnsanlar otuzundan önce olgunlaşırlar.
Translate from Turkish to English
Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
Translate from Turkish to English
Bir insan her şeyden önce konuşması ile değerlendirilir.
Translate from Turkish to English
Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
Translate from Turkish to English
İmzalamadan önce sözleşmeyi gözden geçirmelisin.
Translate from Turkish to English
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
Translate from Turkish to English
Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
Translate from Turkish to English
Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.
Translate from Turkish to English
Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.
Translate from Turkish to English
Altıdan önce eve gel.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: deliydi, kalırdı, kirasız, geçirdiği, kiralık, yaşların, sonundaydı, başındaydı, komadaydı, çalının.