Turkish example sentences with "daha"

Learn how to use daha in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

John Bill'den daha zeki.

John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.

Kendimi nedense geceleri daha iyi hissediyorum.

Çok daha iyi hissediyorum.

Daha dikkatli sür, aksi halde başın belaya girecek.

Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.

Onu tanıdıkça daha çok seversin.

Az daha treni kaçırıyordum.

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

Ben senden daha güzelim.

O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

Ben ondan daha uzunum.

Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.

Daha fazla zamana ihtiyacım var.

O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.

Lütfen daha yavaş konuşun.

Bir kere daha dene.

Büyük deprem meydana geldiğinde ben daha on yaşındaydım.

Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.

Annem babamdan yaşça daha büyük.

Annem babamdan daha yaşlı.

Size daha sonra katılacağım.

Diğer tüm diller Uygurcadan daha kolaydır.

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.

Bir daha onunla buluşmamaya karar verdi.

Cümleleri eklemeyi keşfettim, Tatoeba'da çevirmek diğerlerinden daha çok eğlenceli olabilir.

Bazen, şeyler onlara farklı açılardan bakılınca daha güzeldir.

Burada daha uzun kalmak istiyorum.

Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.

Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?

Nakido, Twitter'dan daha iyidir.

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.

Onun bisikleti benimkinden daha iyi.

İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

Justin Bieber, Katie Holmes'tan daha ünlüdür.

Onun gözleri midesinden daha büyük.

Bugün kendimi daha iyi hissediyorum.

Daha fazla sebze ye.

Biraz daha biber ekle.

Daha kibar olmayı denemelisin.

Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.

Pekin, Roma'dan daha büyüktür.

Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?

Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

Sandığımdan daha az zaman var.

Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.

Sen benden daha uzunsun.

Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.

Bu program sandığım kadarıyla daha büyük bir seyirci kitlesi için hazırlanmış olmalı.

Cüzdanımda daha fazla para yok.

Bir daha gelme.

Tom, Fransızcayı İngilizceden daha kötü konuşur.

Bugün hava dünkünden daha kötü.

Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.

Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.

Favori web sitem Kylie Konnect'tir ve Facebook'tan daha iyidir.

Çin'in nüfusu Japonya'dan yaklaşık sekiz kat daha büyüktür.

Böyle bir şey yapıyor olmaktan çok daha iyisini biliyorum

Dün hava bugünkünden daha soğuktu.

O aptal erkek arkadaşınla daha ne kadar çıkmaya devam edeceksin?

Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?

Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.

Bir dörtlü, bir üçlüden bir üye daha fazladır.

Gençken yeni bir dil öğrenmek daha kolay.

Sen benden daha iyisin.

Bilal, Karam'dan daha uzundur.

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.

Daha yavaş konuşabilir misiniz?

Tom benden daha büyük.

Erkek kardeşim babamın kazandığının yarısı kadar daha az para kazanıyor.

Diğer üçünden daha hızlı koşabilirim.

Daha önce İngilizce bir konuşma yaptın mı?

Ken veya Tony'den hangisi daha hızlı koşar.

Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?

Daha fazla ders çalışmalısın.

Onun için ikisinin daha güzel oluşu çok önemliydi.

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.

Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.

Bir kez daha geç kalmıştı.

Canım bir bira daha istiyor.

Bügün daha iyi hissediyor musun?

Daha kaliteli olanlarına sahip misin?

Daha önce Kyoto'yu hiç ziyaret ettin mi?

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.

Genel olarak konuşursak köpekler kedilerden daha sadıktır.

Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.

Seni ondan daha çok seviyorum.

Kollarımızdaki pazularımızdan çok daha fazlasına sahibiz,Per.

Yükseklerden eskisinden daha az korkuyorum.

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.

Hava bugün dünkünden daha rüzgârlı.

Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.

Beni daha sonra arar mısınız?

Niçin çok daha erken söylemedin?

Also check out the following words: bokunu, temizlesin, düzücüyle, düzüşme, boktan, düzüştüler, gerizekalı, Mahvetme, Katıksız, batırmayın.