Turkish example sentences with "arabalar"

Learn how to use arabalar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

Arabalar, otobüsler, kamyonlar; hepsi birer araçtır.

Arabalar banliyö hayatı için kaçınılmazdır.

Evler ve arabalar gökyüzünden bakınca küçücük görünüyorlardı.

Ekonomik arabalar size tasarruf sağlar.

Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır.

Yol arabalar için çok dar.

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.

Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.

Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.

Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.

Tom'un işi ikinci-el arabalar satmaktır.

Bu arabalar büyük.

Arabalar kafa kafaya çarpıştı.

Büyük arabalar çok yakıt kullanırlar.

Bisikletlerin yerini arabalar aldı.

Benim işim arabalar satmaktır.

Sıfırken 3.000.000 yen fiyatı olan arabalar, şimdi 300.000 ediyor; bu durumda sanırım benimkini biraz daha kullanacağım.

Arabalar birbirlerine çarptılar.

Arabalar birbiri ardına oraya vardılar.

Bu arabalar Almanya'dan ithal edildi.

Japonya'da yapılan arabalar tüm dünyada kullanılmaktadır.

Arabalar pahalı.

Otoparkta bazı arabalar gördüm.

Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.

Sokaklar sadece arabalar için değildir.

Firma bazı yeni arabalar satın aldı.

Sence yol arabalar için yeterince geniş mi?

Bu yeni arabalar satılık.

Yollar kaygandı, arabalar yavaşladı.

Bu arabalar bizim.

Avrupa'nın çoğu ülkesinde arabalar sağdan gitmek zorundadır.

Bu arabalar kirli.

Arabalar hakkında bir şey biliyor musun?

Tom'un arabalar hakkında bilmediği şeyler bilmeye değmez.

Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanımda.

Şehir arabalar tarafından üretilen siyah dumanla kirletilmiş.

Bu yeni model arabalar piyasada.

Arabalar gereklidir.

Bu caddede yasa dışı park edilen arabalar çekilecek.

İnsanlar kaldırımda yürür. Arabalar caddeleri geçer.

Tom ve bütün arkadaşları her yıl kolayca yeni arabalar satın alabilirler.

Onlar bütün geceyi arabalar hakkında konuşarak geçirebilirler.

Alman otomobil endüstrisi mükemmel arabalar üretir.

Arabalar satmak benim işim.

Arabalar pahalanıyor.

Jimmy arabalar hakkında her şeyi biliyor.

Arabalar hakkında her şeyi biliyorum.

Dan model arabalar yapmayı sever.

Gelecekte arabalar kendilerini sürecekler.

"Bu arabalar senin mi?" "Evet onlar benim.

İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.

Dört çekerli arabalar kaygan ve ıslak düzeylerde direnebilir.

Tom arabalar hakkında her şeyi biliyor.

Elektrikli arabalar popüler oluyor.

Elektrikli arabalar evde şarj edilebilir.

2012 yılında her yerde uçan arabalar olacak.

Garajdaki tüm arabalar Tom'a ait.

Yolun arabalar için yeterince geniş olduğunu düşünüyor musun?

Bu arabalar bizimdir.

Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.

Amerika Birleşik Devletlerinde arabalar yolun sağ tarafından gider.

Arabalar gözlerimizin önünde birbiri ardına çalışıyorlar.

"Bu arabalar senin mi?" "Evet, onlar benim."

"Bu arabalar senin mi?" "Evet onlar benim."

Elektrikli arabalar soğuk havalarda da çalışmazlar.

Elektrikli arabalar aslında yeşil değildir.

Dan bu dünyada iki şeyi sevdi: arabalar ve kadınlar.

Onlar arabalar ve takılar satın aldılar.

Dizel arabalar Avrupa'da popülerdir.

Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.

Kendi kendine giden arabalar kendileri götürürler.

Tom Boston'da arabalar satar.

Gıcırdayan arabalar uzağa ulaşır.

Arabalar yükleniyordu.

Bu arabalar aynı tipte.

Elektrikli arabalar dünyayı değiştirecek.

Bu, arabalar hakkında.

Çalıntı arabalar burada sona eriyor.

Çalıntı arabalar burayı boyluyor.

Arabalar çok kirletir.

Bana gelecekte uçan arabalar olacağı söylendi.

Bütün uçan arabalar nerede?

En iyi arabalar bile karbon dioksit yayar.

Sami arabalar hakkında çok şey biliyordu.

Tom, ikinci el arabalar alır ve satar.

Bütün bu arabalar nereden geldi?

Arabalar hakkında çok şey biliyorum.

Tom, ikinci el arabalar satardı.

Boston'da arabalar satıyorum.

Tom, arabalar hakkında çok şey biliyor.

Arabalar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Uçan arabalar istedik, bunun yerine 140 karakterimiz var.

Sami arabalar hakkında çok fazla şey bilmiyor.

Benzinli arabalar Şeytan'ın aracıdır.

Sami güzel arabalar sürdü.

Sami güzel arabalar kullanıyordu.

Uçan arabalar nerede?

Tom arabalar hakkında çok şey biliyor.

Büyük arabalar çok benzin yakar.

ABD'de arabalar yolun sağ kısmından gider.

Also check out the following words: Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz, kağıt, yeterli, Üşüyüp, ısıtıcıyı.