Türkisch Beispielsätze mit "odaya"

Lernen Sie, wie man odaya in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Odaya parfüm kokusu yayıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girmemelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sen ayrıldıktan sonra odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Altı gece için bir odaya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom odaya koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben seni odaya girerken fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben adamın odaya girdiğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mayuko odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben odaya girerken o odadan ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.
Translate from Türkisch to Deutsch

John odaya girdiğinde Tom ve Mary ateşli bir tartışmanın ortasındaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom odaya girmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdiğimi uyarmak için Tom ve Mary birbirlerine bağıramayacak kadar çok meşguldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom odaya girdi ve arkasından kapıyı çarptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdiğinde Tom gülümsemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, aceleyle odaya daldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin odaya sessizce sokulduğunu gören tek kişiydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary odaya geldiğinde Tom konuşmayı durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin odaya doğru yürüdüğünü gördüğünde yalakalık yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un odaya gizlice girdiğini başka hiç kimse fark etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Derhal odaya gel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun odaya girmesi için adam kenara çekildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam bitişik odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jim bebeği uyandırmamak için odaya sessizce girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane odaya girer girmez öğrenciler onun etrafında toplandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John odaya doğru koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom aceleyle odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onlara uçak kazasından bahsetmek için öğrencileri odaya geri çağırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapıyı çalmadan odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya gel.
Translate from Türkisch to Deutsch

O odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, odaya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birisi odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun odaya girdiğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun odaya girişini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir adamın odaya girdiğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, odaya doğru gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar onu odaya girerken gördüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu odaya kadar izledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sessizce odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bu odaya girmiş olmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kimseyi odaya girdirme.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, odaya girdiğinde o ayağa kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bizi odaya girmememiz için uyardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona valizimi odaya taşıttım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, odaya geldiğinde bana sırıttı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben odaya girer girmez onlar konuşmaktan vazgeçtiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencereyi aç ve odaya biraz temiz hava girsin, lütfen.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, koşarak odaya geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, beni odaya çağırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz onun arkasından odaya girdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den sonra odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birinin odaya girdiğini duydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk odaya koşarak geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocukların odaya girdiğini gördük.
Translate from Türkisch to Deutsch

O masa bu odaya uymuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük odaya sıkıştırıldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şapkasını çıkarmış olarak odaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben odaya girdiğimde o piyano çalıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arka kapıdan odaya girdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam odaya girmek üzereydik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdim ve onunla el sıkıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklarını odaya çağırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya her gelenle konuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şapkasını giymiş olarak odaya geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya izinsiz girme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom anahtarları için odaya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ceketi üzerinde odaya doğru koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya gitti ve yatağa yattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

On kişi küçük bir odaya tıkıştırıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdiğimde öğle yemeği yiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdiğimde onu gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdim ve onunla tokalaştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu ana kadar hiç kimse odaya giremedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'yi odaya kadar izledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen kapıyı çalmadan odaya girmeyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdiğinde şapkasını çıkardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birlikte bütün kitapları topladık ve onları boş bir odaya koyduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, odaya geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya bir fare geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den birkaç dakika sonra odaya geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Radyo kulaklığını açtım bu yüzden Tom'un odaya girdiğini duymadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girip çıkıp durmayın.
Translate from Türkisch to Deutsch

John odaya girdiğinde Tom ve Mary Fransızca konuşuyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary odaya girdiğinde Tom gülümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Odaya girdiğimde, Tom ve Mary kanepede birlikte sarılıp yatmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beyaz boya odaya ışık katacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, altı odaya sahip bir ev satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir odaya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Daha büyük bir odaya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary odaya girdiğinde Tom eşyalarından bazılarını karıştırıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Tüm, yılları, kaybettin, affet, Kusura, bakmayın, kayboldum, Kayıp, sorum, deneyeceğim.