Matematik, fiziğin mantığı gibidir.
Translate from Turkish to English

O benim için bir baba gibidir.
Translate from Turkish to English

Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.
Translate from Turkish to English

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
Translate from Turkish to English

Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Gerçek bir arkadaş ender bir kuş gibidir.
Translate from Turkish to English

Matematik fiziğin mantığı gibidir.
Translate from Turkish to English

Kadınlar kendilerini özel hissettiren erkekler gibidir.
Translate from Turkish to English

Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
Translate from Turkish to English

Dinsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir.
Translate from Turkish to English

Hayat bir sabun köpüğü gibidir.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim bir erkek gibidir.
Translate from Turkish to English

O, benim için bir kardeş gibidir.
Translate from Turkish to English

O benim için bir anne gibidir.
Translate from Turkish to English

O tıpatıp büyükbabası gibidir.
Translate from Turkish to English

O dinlemeyecektir. Onunla konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.
Translate from Turkish to English

Aşk kızamık gibidir. Hepimiz ona katlanmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.
Translate from Turkish to English

İyi bir koç oyuncularına bir baba gibidir.
Translate from Turkish to English

Tavsiye tuz gibidir.
Translate from Turkish to English

Benim evim seninki gibidir.
Translate from Turkish to English

Uyuyan bir çocuk melek gibidir.
Translate from Turkish to English

İngilizce evrensel bir dil gibidir.
Translate from Turkish to English

Buradaki iklim Hokkaido'daki gibidir.
Translate from Turkish to English

İngilizce dünya çapında ortak bir dil gibidir.
Translate from Turkish to English

Endişelenmek olmayan bir borcu ödemek gibidir.
Translate from Turkish to English

O olduğu gibidir.
Translate from Turkish to English

Bazı açılardan, eğitim bir hastalık gibidir: Onun üstesinden gelmelisin.
Translate from Turkish to English

Aşk oksijen gibidir.
Translate from Turkish to English

Kitapsız bir oda, ruhsuz bir beden gibidir.
Translate from Turkish to English

İnanıp inanmamak sizin bileceğiniz iş, geçmişim söylediğim gibidir.
Translate from Turkish to English

Bir kanser hücresi ne gibidir?
Translate from Turkish to English

Hayat büyük bir karayolu gibidir.
Translate from Turkish to English

Liste aşağıdaki gibidir.
Translate from Turkish to English

Sigara içen bir kişiyi öpmek kül tablası yalamak gibidir.
Translate from Turkish to English

Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.
Translate from Turkish to English

Mary benim için bir kız kardeş gibidir.
Translate from Turkish to English

O futbol oyuncusu dev gibidir.
Translate from Turkish to English

Çünkü romanlar tablolar gibidir, uygulama yapman gerekir.
Translate from Turkish to English

O bana "Çocuklar küçük hayvanlar gibidir" dedi.
Translate from Turkish to English

Hayat satranç oyunu gibidir.
Translate from Turkish to English

Yazılım seks gibidir: parasız olunca daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Yazılım seks gibidir: parasız olduğunda daha iyidir.
Translate from Turkish to English

İdeal eş bir hamamböceği gibidir, onu sadece geceleri ya da mutfakta görebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Duygular atlar gibidir: ya sen bunları kontrol edersin ya da onlar seni dörtnala getirir.
Translate from Turkish to English

Tom benim kardeşim gibidir.
Translate from Turkish to English

Hayat bir kaktüsten bal yalamak gibidir.
Translate from Turkish to English

Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
Translate from Turkish to English

Bazı dillerde konuşma, dua etme gibidir.
Translate from Turkish to English

O benim en iyi arkadaşım. Sanki benim kardeşim gibidir.
Translate from Turkish to English

O, benim öz çocuğum gibidir.
Translate from Turkish to English

Dünya büyük bir mıknatıs gibidir.
Translate from Turkish to English

Hayat seyehat gibidir.
Translate from Turkish to English

Mutluluk cam gibidir: kırılgandır.
Translate from Turkish to English

Tatoeba bir bahçe gibidir: fidanlar ekmelisin, onlarla ilgilenmelisin ve nasıl büyüteceğini izlemelisin.
Translate from Turkish to English

Tom'un ailesi canciğer kuzu sarması gibidir.
Translate from Turkish to English

Onun gözleri safir gibidir.
Translate from Turkish to English

Matematik aşk gibidir - basit bir fikir fakat o içinden çıkılmaz hale getirilebilir.
Translate from Turkish to English

Onlar su ve ateş gibidir.
Translate from Turkish to English

REM uykusu sırasında beyin dalgaları uyanıkken olduğu gibidir ve bu, rüyalar gördüğün zamanki aşamadır.
Translate from Turkish to English

Tom benim için bir oğul gibidir.
Translate from Turkish to English

O, bir ninja gibidir.
Translate from Turkish to English

Bir motel, otel gibidir, yalnızca daha küçüktür ve çoğunlukla arabayla seyahat eden kişiler tarafından kullanılır.
Translate from Turkish to English

Bulgarca, Rusça gibidir.
Translate from Turkish to English

Erkekler ayılar gibidir - Onlar ne kadar çirkin olursa o kadar çekici olurlar.
Translate from Turkish to English

Bir aptala öğretmeye çalışmak ölü bir adam için tıbbi tedavi sağlamak gibidir.
Translate from Turkish to English

Zaman bir nehir gibidir; O, kaynağına geri dönmez.
Translate from Turkish to English

Tom benim için bir ağabey gibidir.
Translate from Turkish to English

Bıyıksız bir öpücük tuzsuz bir yumurta gibidir.
Translate from Turkish to English

Bıyıksız bir öpücük bir kase tuzsuz çorba gibidir.
Translate from Turkish to English

Bıyıksız bir adamı öpmek tuzsuz yumurta yemek gibidir.
Translate from Turkish to English

Aile ağacın dalları gibidir. Hepimiz farklı yönlere uzarız, ama kökümüz birdir.
Translate from Turkish to English

Hayat bir kutu çikolata gibidir.
Translate from Turkish to English

Gerçekten kıskançlığını kontrol etmek zorundasın. O senin içindeki bir canavar gibidir.
Translate from Turkish to English

Espriden anlamayan insan, çiçeksiz çayır gibidir.
Translate from Turkish to English

Gerçek, ay gibidir, bunun yalnızca bir tarafını görebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Sözler ya pencere ya da duvar gibidir.
Translate from Turkish to English

Hayal olmadan, kişinin zihni bir hapishane gibidir.
Translate from Turkish to English

Bir kişinin kültürünü öldürmek onları öldürmek gibidir.
Translate from Turkish to English

Bir fil gibidir.
Translate from Turkish to English

O kişi benim gibidir.
Translate from Turkish to English

Şarapsız bir yemek güneşsiz bir gün gibidir.
Translate from Turkish to English

Numeroloji şizofreni gibidir.
Translate from Turkish to English

Kedi, insan gibidir.
Translate from Turkish to English

Yaşam bir sabun köpüğü gibidir.
Translate from Turkish to English

Ölüm herkesin sonuncu bitirmek için çalıştığı bir yarış gibidir.
Translate from Turkish to English

O, annesi gibidir.
Translate from Turkish to English

Erkeksiz bir kadın, bisikletsiz bir balık gibidir.
Translate from Turkish to English

Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
Translate from Turkish to English

Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
Translate from Turkish to English

Bir kardeş omuz gibidir.
Translate from Turkish to English

Dünya, içinde büyük bir mıknatısı olan bir top gibidir.
Translate from Turkish to English

Esprisiz insanlar çiçeksiz çayırlar gibidir.
Translate from Turkish to English

Kahkaha bir cam sileceği gibidir. Yağmuru durduramaz, ancak seni ileri doğru hareket ettirir.
Translate from Turkish to English

Aşk kızamık gibidir, hepimiz onu çekmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Aşk kızamık gibidir - herkesin onu yaşaması gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Gerçek aşk hayaletler gibidir, herkes ondan bahseder ama az sayıda insan görmüştür.
Translate from Turkish to English

Bir kere hiç gibidir, iki kere onlarcasıdır.
Translate from Turkish to English

Ben bir çift olarak yaşamak istemiyorum. Bu bir köpeğe sahip olmak gibidir.
Translate from Turkish to English

Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir.
Translate from Turkish to English

Bu toplumda her kişi sağlıklı bir insan vücudunun bağışıklık sisteminde bir hücre gibidir.
Translate from Turkish to English