Learn how to use halinde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
Translate from Turkish to English
Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.
Translate from Turkish to English
Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.
Translate from Turkish to English
Işık ve ses dalgalar halinde iletilir.
Translate from Turkish to English
Eti ince dilimler halinde kesin.
Translate from Turkish to English
Altın ince plakalar halinde dövüldü.
Translate from Turkish to English
Tom bugün her zamanki halinde.
Translate from Turkish to English
Büyük gruplar halinde seyahat etmeyi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben irtibat halinde olacağım.
Translate from Turkish to English
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
Translate from Turkish to English
Kale şimdi harabe halinde.
Translate from Turkish to English
Temas halinde kalacağımızı umuyorum.
Translate from Turkish to English
O, onunla temas halinde kalır.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağması halinde, gitmem.
Translate from Turkish to English
Onlar koro halinde şarkı söylediler.
Translate from Turkish to English
Yangın halinde, merdivenleri kullan.
Translate from Turkish to English
Trans halinde dolaşıyor.
Translate from Turkish to English
Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.
Translate from Turkish to English
İrtibat halinde olacağız.
Translate from Turkish to English
Yağmur halinde atletik toplantı iptal edilecektir.
Translate from Turkish to English
Tom şu anda iyi bir ruh halinde değil.
Translate from Turkish to English
Tom bugün kesinlikle şaka ruh halinde değil.
Translate from Turkish to English
Kuşlar grup halinde uçuyorlardı.
Translate from Turkish to English
Askerler iki sıra halinde yürüyorlardı.
Translate from Turkish to English
Sudan’da geçen yıl, cinsel ilişki halinde yakalandığı keçi ile evlenmek zorunda bırakılan adam "dul" kaldı.
Translate from Turkish to English
Kurşun kalemler düzine halinde satılıyor.
Translate from Turkish to English
Tek sıra halinde sıralan.
Translate from Turkish to English
Çocuklar tek sıra halinde üst kata çıktı.
Translate from Turkish to English
Öğrenciler tek sıra halinde yürüdüler.
Translate from Turkish to English
Tom'un onu tek parça halinde evde yaptığına memnun oldum.
Translate from Turkish to English
Temas halinde bulunacağım.
Translate from Turkish to English
Zorluk olması halinde, sorabilirsin.
Translate from Turkish to English
Tom bugün her zamanki halinde değil.
Translate from Turkish to English
Tom bugün her zamanki halinde değildi.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman hareket halinde.
Translate from Turkish to English
Arabam ara sokakta park halinde.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary koro halinde şarkı söyledi.
Translate from Turkish to English
İtalyanca fiiller üç çekim halinde gruplandırılır.
Translate from Turkish to English
Onu iki kopya halinde gönderin.
Translate from Turkish to English
O bugün iyi bir ruh halinde.
Translate from Turkish to English
Lütfen parayı bana yirmi dolarlık banknotlar halinde verin.
Translate from Turkish to English
O kendi halinde bir katılımcı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin neden kötü ruh halinde olduğunu biliyor.
Translate from Turkish to English
Temas halinde olalım.
Translate from Turkish to English
Öğretmen öğrencilerin ikili grup halinde diyaloğu patik yapmalarını istedi.
Translate from Turkish to English
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
Translate from Turkish to English
Tom'la bağlantı halinde misin?
Translate from Turkish to English
Bir internet kafede web üzerinde arkadaşlarınızla temas halinde olun.
Translate from Turkish to English
Tom gece gündüz hareket halinde.
Translate from Turkish to English
Harika! Daire kaba inşaat halinde mi alındı, yoksa oturmaya hazır mı?
Translate from Turkish to English
Bronz heykel, parçalar halinde kırıldı.
Translate from Turkish to English
Bugün kötü bir ruh halinde görünüyorlar.
Translate from Turkish to English
Ağaç parçalar halinde kesilmişti.
Translate from Turkish to English
O her türlü insanlarla iletişim halinde.
Translate from Turkish to English
İşaret sizi buraya park etmeniz halinde polisin arabanızı çekeceği konusunda uyarıyor.
Translate from Turkish to English
Başka sorularımız olursa iletişim halinde olacağız.
Translate from Turkish to English
Biberleri küçük küçük dilimler halinde kes.
Translate from Turkish to English
Seni tek parça halinde geri istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ekmeği diyagonal dilimler halinde bir parmak genişliğinde kes.
Translate from Turkish to English
Tom panik halinde.
Translate from Turkish to English
Yangın olması halinde bu butona bas!
Translate from Turkish to English
Her şey değişim halinde.
Translate from Turkish to English
Peyniri ince dilimler veya küpler halinde kesin.
Translate from Turkish to English
Terapi toplantı halinde.
Translate from Turkish to English
Ben de iyi bir ruh halinde değilim.
Translate from Turkish to English
Ben büyük gruplar halinde seyahat etmeyi sevmiyorum.
Translate from Turkish to English
Keşke Tom'la irtibat halinde kalsaydım.
Translate from Turkish to English
Tom'la hala temas halinde olan tek kişiyim.
Translate from Turkish to English
Tom ile temas halinde kalmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
O, domatesleri ince dilimler halinde kesti.
Translate from Turkish to English
Tom'u hareket halinde görmedim.
Translate from Turkish to English
Tom duyguları ile temas halinde.
Translate from Turkish to English
Benim evim inşaat halinde.
Translate from Turkish to English
Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı.
Translate from Turkish to English
Tom bizimle irtibat halinde olacak.
Translate from Turkish to English
Tom o zaman iyi bir ruh halinde değildi.
Translate from Turkish to English
Gouda peynirini küçük küpler halinde kesin.
Translate from Turkish to English
Martılar koloniler halinde yuva yaparlar.
Translate from Turkish to English
Çiftler halinde çalışmak, bu sorunları çözmenin en kolay yoludur.
Translate from Turkish to English
Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
Translate from Turkish to English
Bu ansiklopedi aylık parçalar halinde yayınlanır.
Translate from Turkish to English
Üç farklı grup halinde ders kitabı göndereceğiz.
Translate from Turkish to English
Mormon misyonerleri çiftler halinde çalışır.
Translate from Turkish to English
Şu anda siyaset tartışacak bir ruh halinde değilim.
Translate from Turkish to English
Tom son iki aydır sürekli seyahat halinde.
Translate from Turkish to English
Serbest hareket eden bir sarkacı titreşim halinde tutmak için fazla enerji gerekmez.
Translate from Turkish to English
Bu tank hareket halinde atış yapabilir.
Translate from Turkish to English
Yol inşaat halinde.
Translate from Turkish to English
Seni tek parça halinde görmek güzel.
Translate from Turkish to English
Tom bugün bozuk ruh halinde.
Translate from Turkish to English
Kurtlar sürüler halinde dolaşırlar.
Translate from Turkish to English
Kar toz halinde.
Translate from Turkish to English
Tom iyi bir ruh halinde değil.
Translate from Turkish to English
Gemi seyir halinde.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary temas halinde olmayı kabul etti.
Translate from Turkish to English
Dörde bölünmüş Çin lahanasını biraz geniş şeritler halinde kesin.
Translate from Turkish to English
Kendilerini bir daire halinde biçimlendirdiler.
Translate from Turkish to English
Başka bir şey olması halinde sana burada ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
O adam panik halinde.
Translate from Turkish to English
Onlarla iletişim halinde değiliz.
Translate from Turkish to English
Biz ihtilaf halinde olabiliriz.
Translate from Turkish to English