Turkish example sentences with "elde"

Learn how to use elde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Translate from Turkish to English

Biz kitaplardan çok zevk elde ederiz.
Translate from Turkish to English

Yeni üretim süreci, yüksek verim elde eder.
Translate from Turkish to English

Bu eski posta pullarını nasıl elde ettiniz?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
Translate from Turkish to English

Yeni bir bakış açısı elde etmelisin.
Translate from Turkish to English

Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
Translate from Turkish to English

Üçe üç eklerseniz, altı elde edersiniz.
Translate from Turkish to English

Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.
Translate from Turkish to English

Her elde beş parmağımız var.
Translate from Turkish to English

Bir yandan da ona imreniyorum; tam olarak ne istediğini biliyor ve onu elde etmekten çekinmiyor.
Translate from Turkish to English

İstediğimi elde etmeyi başardım.
Translate from Turkish to English

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
Translate from Turkish to English

İnsanlar işbirliği yaptığında daha fazlasını elde ederler.
Translate from Turkish to English

İstediğini elde etmeyi başardı.
Translate from Turkish to English

Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
Translate from Turkish to English

Zor kullanarak istediğini elde eder.
Translate from Turkish to English

Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.
Translate from Turkish to English

Bir şans elde ederek bir kader yaratacaksın.
Translate from Turkish to English

Kitaptan büyük kâr elde etti.
Translate from Turkish to English

Tom'u elde etmeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Perry ondan değerli bilgiler elde etti.
Translate from Turkish to English

Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.
Translate from Turkish to English

Genellikle istediğimi elde ederim.
Translate from Turkish to English

Bunu istiyoruz ve elde edeceğiz.
Translate from Turkish to English

Çok çabalasan bile, bunu elde edemeyeceksin.
Translate from Turkish to English

Bu resmi nasıl elde ettiniz?
Translate from Turkish to English

Çok fazla seçicilik yaparsan hiçbir şey elde edemezsin.
Translate from Turkish to English

Mavi ve kırmızıyı karıştırırsan mor elde edersin.
Translate from Turkish to English

Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.
Translate from Turkish to English

Eğer 100 ile 1000'i toplarsanız, 1100'ü elde edersiniz.
Translate from Turkish to English

İstediklerimi elde ettim.
Translate from Turkish to English

Metallerin doğal kaynaklardan elde edilerek kullanım amacına uygun olarak hazırlanmasına metalürji denir.
Translate from Turkish to English

10'dan 4'ü çıkarırsan 6'yı elde edersin.
Translate from Turkish to English

Buzu eriterek su elde edilir.
Translate from Turkish to English

İlk önce ikisinin el yazısını elde edeceğiz, sonra bu mektupla karşılaştıracağız.
Translate from Turkish to English

Sonunda, istediğimizi elde ettik.
Translate from Turkish to English

Şu anda, tüm istediğim yiyecek bir şey elde etmek.
Translate from Turkish to English

Elde edebileceğinin en iyisi bu.
Translate from Turkish to English

Eğer cümle veritabanında ise, biz hemen çevrilmiş sürümünü elde edeceğiz.
Translate from Turkish to English

Çalışmazsan, hiçbir şey elde edemezsin.
Translate from Turkish to English

İçimde dileğini elde edeceğine dair bir his var.
Translate from Turkish to English

Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.
Translate from Turkish to English

İstediğim her şeyi elde ettim.
Translate from Turkish to English

Umarım istediğini elde ettin.
Translate from Turkish to English

Biz takım olarak çalışırsak, bir şey elde edebiliriz.
Translate from Turkish to English

Tom dikkat çekici sonuçlar elde etti.
Translate from Turkish to English

Firma ihracattan büyük kazançlar elde etti.
Translate from Turkish to English

Ne elde etmeyi umuyordun?
Translate from Turkish to English

Ne elde etmeyi umuyorsun?
Translate from Turkish to English

Para ödemeden elde edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Kırmızı ile mavinin karışımından mor elde edildiğini biliyor muydun?
Translate from Turkish to English

Kırmızı ile mavinin karışımından mor elde edildiğini biliyor muydunuz?
Translate from Turkish to English

O çok iyi sonuçlar elde etti.
Translate from Turkish to English

Kontak lenslerle, gözlükle elde edeceğinden daha doğru görüşü elde edersin.
Translate from Turkish to English

Kontak lenslerle, gözlükle elde edeceğinden daha doğru görüşü elde edersin.
Translate from Turkish to English

Eğer denerseniz siz de başarı elde edebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Yardımınız olmadan istediğimizi elde edebiliriz.
Translate from Turkish to English

Tom çok iyi sonuçlar elde etti.
Translate from Turkish to English

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
Translate from Turkish to English

Tung yağı, Tung ağacının tohumlarından elde edilir.
Translate from Turkish to English

Bazı kreoller resmi bir statü elde ederler, örn.Malezya'daki gibi.
Translate from Turkish to English

Ben müzeyi ziyaret etme fırsatını elde ettim.
Translate from Turkish to English

Tom alandaki bütün otellerin listesini elde etti.
Translate from Turkish to English

Ondan avantaj elde etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom kontrolü elde tutuyor.
Translate from Turkish to English

Kumar oynamak: kesin bir şekilde bir şey için hiçbir şey elde etmemek.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar elde ettikleri ilk fırsatta kaçmayı kafalarına koyan bir İskoçyalı ve bir İngiliz ve bir İrlandalı orduda birlikte hizmet ediyorlardı.
Translate from Turkish to English

Gönüllüler bir tişört elde edecek.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi kontrolü elde tutuyor.
Translate from Turkish to English

Belirsiz bir cevap elde etti.
Translate from Turkish to English

Banka soygunu, bir nevi para elde etmek için genellikle silahlı gruplar tarafından yapılır.
Translate from Turkish to English

Açlık grevleri ne elde edebilir?
Translate from Turkish to English

Onlar bir gün oy verme hakkını elde edeceklerini hayal etti.
Translate from Turkish to English

Tom şansını elde edecek.
Translate from Turkish to English

Tom'un bilgiyi nasıl elde ettiğini biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Burada hava güzel olursa, güzel bir görünüm elde edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Onu elde etmek kolaydı.
Translate from Turkish to English

Tom bir sürü elde etti.
Translate from Turkish to English

Tom yaptığı açıklamayı destekleyecek herhangi bir kanıt elde edemedi.
Translate from Turkish to English

Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım ailemin gereksinimlerini elde etmeyi başaramıyorum.
Translate from Turkish to English

Biz büyük başarılar elde ettik.
Translate from Turkish to English

Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.
Translate from Turkish to English

Nasıl benim çıplak bir resmimi elde ettiniz?
Translate from Turkish to English

Sürüş sırasında elde tutulan bir cep telefonu ile konuşmanın büyük cezaları vardır.
Translate from Turkish to English

Avrupalılar 500 yıl önce tüm diğer medeniyetler üzerinde bir avantaj elde ettiler.
Translate from Turkish to English

O gün istediğimi elde etmedim.
Translate from Turkish to English

Biz bugün gerçekten bir şey elde ettik.
Translate from Turkish to English

DNA bir kan örneğinden elde edilir.
Translate from Turkish to English

Nintendo DS popüler bir elde taşınabilir oyun konsoludur.
Translate from Turkish to English

Başka hiçbir yarışmacı böyle dikkat çekici bir başarı elde etmedi.
Translate from Turkish to English

Bu kaynaktan elde edilen gelir, vergiden muaftır.
Translate from Turkish to English

O istediğini elde etmediğinde somurtur.
Translate from Turkish to English

Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
Translate from Turkish to English

O oyun çok büyük bir başarı elde etti.
Translate from Turkish to English

Servetini nasıl elde ettin?
Translate from Turkish to English

Bütün bu zenginliği nasıl elde ettin?
Translate from Turkish to English

Bütün bu serveti nasıl elde ettin?
Translate from Turkish to English

Günümüzde parayla neredeyse her şey elde edilebilir.
Translate from Turkish to English

Biz her gün daha çok bilgi elde ediyoruz.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: farkında, olmayabilir, Hangi, düğmeye, basacağımı, söyler, görüşebildiğim, mutluyum, Yakınlardaki, kasabada.