Learn how to use beş in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Translate from Turkish to English
Beş köfte istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Translate from Turkish to English
O okulu beş yıl önce buldu.
Translate from Turkish to English
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Translate from Turkish to English
Saat şimdi yedi kırk beş.
Translate from Turkish to English
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Translate from Turkish to English
Onun on beş dolardan fazla parası yok.
Translate from Turkish to English
İstasyondan yürüyerek eve gitmek yalnız beş dakika.
Translate from Turkish to English
İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika alır.
Translate from Turkish to English
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
Translate from Turkish to English
Yağmur beş gün sürdü.
Translate from Turkish to English
Yaklaşık beş yüz yıl önce onlar Peru'da imparatorluklarını kurmuşlardı.
Translate from Turkish to English
Beş kilo aldım.
Translate from Turkish to English
Beş yıldır yeni bir mont almadım.
Translate from Turkish to English
Ona beş dolar ödedim.
Translate from Turkish to English
Benim babam sadece on beş yaşında.
Translate from Turkish to English
Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
Translate from Turkish to English
Kitap için beş dolar ödedim.
Translate from Turkish to English
Her on beş dakikada bir kez karıştırın.
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.
Translate from Turkish to English
Lütfen beş dakika bekle.
Translate from Turkish to English
Dört kere beş 20'dir.
Translate from Turkish to English
Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
Translate from Turkish to English
O, benden beş yaş küçük.
Translate from Turkish to English
Beş adam gördüm.
Translate from Turkish to English
O beş dil konuşabilir.
Translate from Turkish to English
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
Translate from Turkish to English
Bu cümle kırk beş harften kurulmuştur.
Translate from Turkish to English
O, beş parasız değil.
Translate from Turkish to English
Beş kişilik bir aileyiz.
Translate from Turkish to English
Beş saat onları aradı.
Translate from Turkish to English
Tom'un treni beş dakika önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
Translate from Turkish to English
Babam beş yıl önce öldü.
Translate from Turkish to English
Daha önce beş fabrikada çalıştı.
Translate from Turkish to English
Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.
Translate from Turkish to English
Bana beş gün verin.
Translate from Turkish to English
Peş peşe beş gün yağmur yağdı.
Translate from Turkish to English
Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Beş itfaiye aracı yangın mahalline aceleyle gitti.
Translate from Turkish to English
Beş bin yen bu sözlüğü satın almak için yeterlidir.
Translate from Turkish to English
Beş bin dolar büyük miktarda paradır.
Translate from Turkish to English
Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
Translate from Turkish to English
Beş kişiden birinin bir araba sahibi olması uzun sürmeyecektir.
Translate from Turkish to English
Filmi beş kez izledim.
Translate from Turkish to English
Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı.
Translate from Turkish to English
O beş dil konuşuyor.
Translate from Turkish to English
O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
Translate from Turkish to English
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
Translate from Turkish to English
Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.
Translate from Turkish to English
Kazada on beş kişi öldü ya da yaralandı.
Translate from Turkish to English
Kazada yaralanan on beş kişi vardı.
Translate from Turkish to English
On beş yaşındayken nasıl biriydin?
Translate from Turkish to English
On beş Ağustos'ta, binlerce insan uçurtmalar uçururlar.
Translate from Turkish to English
O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.
Translate from Turkish to English
Ben beş dolardan daha fazlasına sahip değilim.
Translate from Turkish to English
On beş yaşındayken araba sürmeyi öğrendim.
Translate from Turkish to English
İnsanlar buradan beş para etmez görünüyor.
Translate from Turkish to English
O benden beş yıl daha küçük.
Translate from Turkish to English
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
Translate from Turkish to English
İstasyondan okula en az beş kilometre idi.
Translate from Turkish to English
Bu adam en az beş yıldır görme özürlüdür.
Translate from Turkish to English
2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.
Translate from Turkish to English
Firma beş kişiyi işten çıkardı.
Translate from Turkish to English
Komite beş bölüme ayrılmıştı.
Translate from Turkish to English
Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.
Translate from Turkish to English
Tom on beş yıldan daha önce ilk eşinden boşandı.
Translate from Turkish to English
Lütfen beş dakika bekleyin.
Translate from Turkish to English
Bir insanın hayatında beş trajedi vardır. Ne yazık ki, onların hangileri olduğunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Yaklaşık beş mil.
Translate from Turkish to English
Ben beş para etmez bir serseriyim.
Translate from Turkish to English
Atın üzerine beş poundluk bahse girdim.
Translate from Turkish to English
Otobüs vaktinden beş dakika önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Otobüs, beş dakika içinde ayrılacak.
Translate from Turkish to English
Her on beş dakikada bir otobüs vardır.
Translate from Turkish to English
Otobüs her on beş dakikada hareket eder.
Translate from Turkish to English
Bizim tren deprem nedeniyle beş saat süreyle durdu.
Translate from Turkish to English
Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
Translate from Turkish to English
O, yirmi yaşına kadar beş kez evlenme teklifi aldı.
Translate from Turkish to English
O, yirmi beş yaşındayken evlendi.
Translate from Turkish to English
Bu romanı yazması onun beş yılını aldı.
Translate from Turkish to English
Biz yaklaşık beş mil yürüdük.
Translate from Turkish to English
İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.
Translate from Turkish to English
Geçen yıl benim gelir yaklaşık beş milyon yendi.
Translate from Turkish to English
Jane'in beş el çantası vardır.
Translate from Turkish to English
Saatim beş dakika geri kalmış.
Translate from Turkish to English
Onlar yaklaşık beş yüz yıl önce Peru'da imparatorluklarını kurdular.
Translate from Turkish to English
Gelecek beş dakika önceydi.
Translate from Turkish to English
Bir nikel beş kuruş değerinde bozuk paradır.
Translate from Turkish to English
John beş dakika içinde burada olacak.
Translate from Turkish to English
Sebebi saatimin beş dakika geri kalmasıydı.
Translate from Turkish to English
Saatim günde beş saniye ileri gider.
Translate from Turkish to English
Saatim bir günde beş dakika geri kalır.
Translate from Turkish to English
Tom beş dakika önce çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom beş yaşındayken dalmayı öğrendi.
Translate from Turkish to English
Tom beş günde okyanusu geçti.
Translate from Turkish to English
Kitap on beş dolar tutar.
Translate from Turkish to English
Genellikle ayda beş dilimden daha fazla pizza yer misin?
Translate from Turkish to English
Tom günde yaklaşık on beş mil yürüyor.
Translate from Turkish to English
Tom beş dil konuşuyor ama onların hiçbirinde nasıl nazik olunacağını bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Sebep, idiyse, evlenmediler, Minnesota'nın, eyalet, kuşu, sivrisinektir, İngiliz, Belçikalı, Hollandalı.