Turkish example sentences with "odayı"

Learn how to use odayı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Odayı temizle.
Translate from Turkish to English

Mumlar odayı aydınlattı.
Translate from Turkish to English

Odayı olduğu gibi bırak.
Translate from Turkish to English

Odayı temizlemek üç günümü aldı.
Translate from Turkish to English

Odayı olduğu gibi bırakın.
Translate from Turkish to English

Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Onu odayı süpürürken görüyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar odayı boş buldular.
Translate from Turkish to English

Bu odayı bir öğrenciye kiralamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Odayı kız kardeşimle birlikte kullanıyorum.
Translate from Turkish to English

Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek.
Translate from Turkish to English

Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
Translate from Turkish to English

Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
Translate from Turkish to English

Odayı görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kayıp anahtarları ararken odayı dağıttı.
Translate from Turkish to English

Çocuklara odayı temizleme görevi verildi.
Translate from Turkish to English

Zambakların kokusu odayı doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom genç kız kardeşi Mary ile bir odayı paylaştı.
Translate from Turkish to English

Tom midesinin ağrıdığını söyledi ve odayı terk etti.
Translate from Turkish to English

Odayı temizleme sırası benimdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin odayı havalandırmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom bir odayı erkek kardeşi ile paylaştı.
Translate from Turkish to English

Tom odayı havalandırmak için pencereleri açtı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün odayı kendine ayırdı.
Translate from Turkish to English

Tom karton kutularla odayı doldurdu.
Translate from Turkish to English

Şimdi odayı terk edebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Carol içeri yürüdüğünde hizmetçi zaten odayı temizlemişti.
Translate from Turkish to English

Eğer Ted burada olsa, odayı temizlememize yardım eder.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içmeyi bırakmadı, bu yüzden Mary odayı terk etti.
Translate from Turkish to English

Odayı terk et.
Translate from Turkish to English

O bir odayı paylaşıyor.
Translate from Turkish to English

Odayı temizleyin.
Translate from Turkish to English

Lütfen odayı havalandır.
Translate from Turkish to English

Tom odayı mühürledi.
Translate from Turkish to English

O ve ben bir odayı paylaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Odayı boş buldum.
Translate from Turkish to English

Odayı baştan aşağı temizleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Onun odayı temizlediğini gördüm.
Translate from Turkish to English

O, odayı düzenledi.
Translate from Turkish to English

Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Translate from Turkish to English

Biz odayı sıcak tutacağız.
Translate from Turkish to English

Şimdilik, bu odayı arkadaşım ile paylaşmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

O, odayı kendine aldı.
Translate from Turkish to English

O, ona odayı temizletti.
Translate from Turkish to English

Bitişik odayı inceledim.
Translate from Turkish to English

O odayı bayan Smith temizler.
Translate from Turkish to English

Çocuk odayı inceledi.
Translate from Turkish to English

Tom bu odayı tertemiz istiyor.
Translate from Turkish to English

Ben odayı rahat yapacağım.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşime odayı temizlettim.
Translate from Turkish to English

O bana odayı süpürmemi emretti.
Translate from Turkish to English

O, bana odayı temizlememi emretti.
Translate from Turkish to English

Ben girer girmez, o, odayı terk etti.
Translate from Turkish to English

O, kendine bu büyük odayı aldı.
Translate from Turkish to English

Odayı temizlememe yardım eder misin?
Translate from Turkish to English

O, bu büyük odayı tamamen kendine aldı.
Translate from Turkish to English

Odayı temizleyeyim mi?
Translate from Turkish to English

Birinci kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
Translate from Turkish to English

Büyük odayı kendisine aldı.
Translate from Turkish to English

Onlara odayı terk etmelerini emrettim.
Translate from Turkish to English

Odayı temizlemek için benim sıramdı.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim ve ben odayı paylaştık.
Translate from Turkish to English

Her zaman aynı odayı tutuyorsun.
Translate from Turkish to English

Birine odayı temizletecek.
Translate from Turkish to English

Kendisine büyük odayı aldı.
Translate from Turkish to English

Odayı iyice temizleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimiz bize odayı temizletti.
Translate from Turkish to English

Güllerin kokusu odayı doldurdu.
Translate from Turkish to English

Annem bana odayı temizlememi söyledi.
Translate from Turkish to English

Kayıp anahtar için odayı aradı.
Translate from Turkish to English

Odayı onuna paylaşmanın benim için sakıncası yok.
Translate from Turkish to English

Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı.
Translate from Turkish to English

Perdeler bu odayı güzelleştirir.
Translate from Turkish to English

Odayı süpürmek kızımın işidir.
Translate from Turkish to English

Vadiye bakan odayı sevdim.
Translate from Turkish to English

Bu odayı fırçayla boya.
Translate from Turkish to English

Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
Translate from Turkish to English

Odayı kaç gecelik istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Odayı güzel mobilyalarla döşedi.
Translate from Turkish to English

Odayı terk etti.
Translate from Turkish to English

Bir odayı paylaşır mısın?
Translate from Turkish to English

O, odayı temizledi.
Translate from Turkish to English

Odayı ısıtıyorum.
Translate from Turkish to English

Kliması olan bir odayı tercih derim.
Translate from Turkish to English

Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Çocuklar odayı doldurdu.
Translate from Turkish to English

Her odayı arayın.
Translate from Turkish to English

Odayı kapatın.
Translate from Turkish to English

Tom eşyalarını topladı ve odayı terk etti.
Translate from Turkish to English

Halıyı almadan önce odayı ölçmemiz lazım.
Translate from Turkish to English

Odayı tek bir mum aydınlatıyordu.
Translate from Turkish to English

Yatak odan hariç her odayı temizledim.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary tarafından odayı terk etmesi istendi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin odayı terk etmesini istedi.
Translate from Turkish to English

Tom bana odayı hemen terk etmemi söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom evdeki her odayı süpürdü.
Translate from Turkish to English

Bu odayı terk edemezsin.
Translate from Turkish to English

Odayı terk etmemi istiyor.
Translate from Turkish to English

Annem odayı temizliyor.
Translate from Turkish to English

Tom sessizce kapıyı açtı ve odayı inceledi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: döneceğim, Otele, Hatırladın, İzlanda, Danimarka'ya, aitti, Esperanto'yu, konuşabiliyorum, Dünya, portakal.