Turkish example sentences with "iki"

Learn how to use iki in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Translate from Turkish to English

Sam Tom'dan iki yaş küçük.
Translate from Turkish to English

Evliyim ve iki çocuğum var.
Translate from Turkish to English

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Translate from Turkish to English

Bu tükenmez kalemi iki dolara satın aldım.
Translate from Turkish to English

O bana iki kitap ödünç verdi, henüz hiçbirini okumadım.
Translate from Turkish to English

Bir artı iki eşittir üç.
Translate from Turkish to English

O iki hafta New York'ta olacak.
Translate from Turkish to English

Bu iki mektubu kim yazdı?
Translate from Turkish to English

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Turkish to English

Vazoyu iki elinle tut.
Translate from Turkish to English

Endonezya pek çok adadan ve iki yarımadadan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Translate from Turkish to English

Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
Translate from Turkish to English

Onu iki yıl önce bir yerde gördüm.
Translate from Turkish to English

Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
Translate from Turkish to English

Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
Translate from Turkish to English

Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
Translate from Turkish to English

Onların on iki çocuğu var.
Translate from Turkish to English

İngilizce ve Almanca iki akraba dildir.
Translate from Turkish to English

Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
Translate from Turkish to English

Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Translate from Turkish to English

O, Paris'e iki yıl önce gitti.
Translate from Turkish to English

Onların iki kız çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Bir anda iki şey yapma.
Translate from Turkish to English

Taro iki yıl önce öldü.
Translate from Turkish to English

Çin'e iki yıl önce gittim.
Translate from Turkish to English

İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
Translate from Turkish to English

İnsanın iki ayağı vardır.
Translate from Turkish to English

Çay, iki avro ediyor.
Translate from Turkish to English

Çayın fiyatı iki avro.
Translate from Turkish to English

Bizim iki çocuğumuz var.
Translate from Turkish to English

Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
Translate from Turkish to English

2010 sayısında iki tane sıfır vardır.
Translate from Turkish to English

İddaa oynamak için iki tane kupon aldım ve ikisinde de kazandım.
Translate from Turkish to English

On iki çift beyin siniri vardır.
Translate from Turkish to English

Bu ev yakında, iki yatak odası ve bir oturma odası var, ve dekorasyonu kötü değil; ayda 1500.
Translate from Turkish to English

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
Translate from Turkish to English

Evde iki aile yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim.
Translate from Turkish to English

Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
Translate from Turkish to English

Trende on iki saat geçirdim.
Translate from Turkish to English

Konser için iki bilet aldım.
Translate from Turkish to English

Komite on iki üyeden oluşuyor.
Translate from Turkish to English

Mevcut tek oda iki kişiliktir.
Translate from Turkish to English

Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
Translate from Turkish to English

İpi iki eliyle kavradı.
Translate from Turkish to English

Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
Translate from Turkish to English

Bana iki parça tebeşir ver.
Translate from Turkish to English

Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
Translate from Turkish to English

Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
Translate from Turkish to English

On iki müzisyen bir topluluk oluşturdu.
Translate from Turkish to English

İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
Translate from Turkish to English

O iki gün önceden vardı.
Translate from Turkish to English

O miktarın iki katını yemeliler.
Translate from Turkish to English

Komite ayda iki kez toplanır.
Translate from Turkish to English

Senin iki kitabın var.
Translate from Turkish to English

Sizin iki kitabınız var.
Translate from Turkish to English

Benim iki kitabım var.
Translate from Turkish to English

Evimin içinde iki tane zombi var.
Translate from Turkish to English

Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.
Translate from Turkish to English

Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
Translate from Turkish to English

Bunlar iki hoş resimdir.
Translate from Turkish to English

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Onlar otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.
Translate from Turkish to English

Bir yıl on iki aya sahiptir.
Translate from Turkish to English

İki kere iki dört eder.
Translate from Turkish to English

Onu görmeyeli iki yıl oldu.
Translate from Turkish to English

Son olarak, on iki puan Estonya'ya!
Translate from Turkish to English

İki artı iki, dörde eşittir.
Translate from Turkish to English

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
Translate from Turkish to English

Ania ve Piotr on iki yaşındadır.
Translate from Turkish to English

İki kızımız ve iki oğlumuz var.
Translate from Turkish to English

Tanıdığım iki tane Wieńczysława var. Esmer olanı işyerinde çalışıyor. Öteki sarışın olanı ise okulumuzda bir öğrenci.
Translate from Turkish to English

İnanıyorum, onun iki oğlu var.
Translate from Turkish to English

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
Translate from Turkish to English

On iki, çift bir sayıdır.
Translate from Turkish to English

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Ondan iki yaş daha gençtir.
Translate from Turkish to English

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
Translate from Turkish to English

Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Translate from Turkish to English

Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.
Translate from Turkish to English

Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
Translate from Turkish to English

Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
Translate from Turkish to English

Bu iki yöntemden biri doğrudur.
Translate from Turkish to English

O, her iki bacağından felçlidir.
Translate from Turkish to English

Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Translate from Turkish to English

Onun sabah iki ve öğleden sonra bir dersi var.
Translate from Turkish to English

Yeni Zelanda'ya giderken Los Angeles'ta iki gece konakladık.
Translate from Turkish to English

Buz iki inç kalınlığında.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
Translate from Turkish to English

Ben şimdi iki yıldır Uygurca eğitimi alıyorum.
Translate from Turkish to English

Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
Translate from Turkish to English

Ben iki erkek kardeşe sahibim.
Translate from Turkish to English

Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
Translate from Turkish to English

O, her gün bahçede iki saat çalışmayı bir kural haline getiriyor.
Translate from Turkish to English

Şanslar bize karşı bire iki.
Translate from Turkish to English

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: işler, haklıdır, prensibi, önemi, yeteri, masum, Apaçık, ortadadır, davranışları, çevre.