Turkish example sentences with "gider"

Learn how to use gider in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O her sabah koşmaya gider.

Acele giden ecele gider.

O bazen işe arabayla gider.

Kırmızı şarap, et ile iyi gider.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider.

Klasik müzik dinlemek hoşuma gider.

Okula genellikle otobüsle gider.

Kitap okumak için kütüphaneye gider.

Babam ofisine genellikle otobüsle gider.

Mısır ekmeği, muffin pankek ile iyi gider.

Amerikan romanlarını okumak hoşuma gider.

Kesinlikle, kart oynamak hoşuma gider.

Haftada bir kez sinemaya gider.

Mike okula otobüsle gider.

Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.

İnsan nereye gider? Kalbi onu nereye çağırır.

Hangi yol plaja gider?

O, sık sık Tokyo'ya gider.

O her gün nehirde yüzmeye gider.

O her yıl yurt dışına gider.

O her yıl Karuizawa'ya gider.

Nadiren, kırk yılda bir, kendi başına sinemaya gider.

Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.

Ablam her gün koşuya gider.

Ben faturayı gider hesabımdan ödedim.

Steve Kate ile okula gider.

Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.

Ken otobüsle okula gider.

O her sabah kahvaltıdan önce koşmaya gider.

Şu ayakkabılar bu beyaz etekle iyi gider.

Köpeğim benimle her yere gider.

O, bazen araba ile işe gider.

Haftada bir kez, o, aerobiğe gider.

O, haftada bir kez hastaneye gider.

O, haftada bir kez kitapçıya gider.

Otobüs her on dakikada bir gider.

O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.

Saatim günde beş saniye ileri gider.

Saatim bir günde bir dakika ileri gider.

Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.

Ne, sabah dört bacağının üstünde, öğle iki bacağının üstünde, akşam üç bacağının üstünde gider?

Para gelir ve gider.

Para kısa sürede gider.

O genellikle saat 8'de işe gider.

Tom okula yaya gider.

Tom genellikle 10:40' ta yatmaya gider.

Tom çoğunlukla nehirde balık tutmaya gider.

Tom sık sık Boston'a gider.

Tom her yıl Boston'a gider.

Tom ara sıra Boston'a gider.

O gider ve sınıfın dışında oturur ama gülmeyi durduramaz.

Tom genellikle gece yarısından hemen önce yatmaya gider.

Tom sık sık Mary ile içmeye gider mi?

O otobüsle mi işe gider?

Tom çoğunlukla bisikletle okula gider.

Tom çoğunlukla tek başına alışverişe gider.

Benim için alışverişe gider misin, tatlım?

Tom genellikle okula metro ile gider.

Tom genellikle işe bir otobüsle gider.

Tom bir plaja yakın yaşıyor, bu yüzden yazın neredeyse her gün yüzmeye gider.

Tom bir yılda dört kezden daha az berbere gider.

Tom yatmaya erken gider.

Tom her gece aynı zamanda yatmaya gider.

Tom gece yarısından sonra yatmaya gider.

Tom, ne olursa olsun, her sabah koşuya gider.

Tom genellikle otobüsle işe gider.

Tom her gün işe arabasıyla gider.

Tom kesinlikle erken yatmaya gider.

Tom her pazar kiliseye gider.

Bu kitap üst rafta gider.

Yumi tenis oynamak için parka gider.

Mike otobüsle okula gider.

Haydan gelen huya gider.

Benimle sinemaya gider misin?

Tom hemen hemen her zaman işe yürüyerek gider.

Tom neredeyse işe her zaman arabayla gider.

Tom diğer birçok öğrenciler gibi okula bisikletle gider.

Bob, her zaman 10:00 'da yatmaya gider.

Babam iş için yılda iki kez Sydney'e gider.

O, Amy adına gider.

Ken günden güne yüzmeye gider.

John ofisine yaya gider.

Mayuko okula bisikletle gider.

Jim okula otobüsle gider.

Hiromi haftada beş gün okula gider.

Mary, öğle yemeği için günaşırı o restorana gider.

Grace yukarıdaki dahili telefona gider.

Mary nasıl yüzeceğini bilse, o, plaja daha sık gider.

Bill sık sık parka gider.

Bob genellikle saat onda yatmaya gider.

Masako okula genellikle yürüyerek gider.

O okula gider.

O nadiren dışarı gider.

O, her gün oraya gider.

Lütfen oraya gider misin?

Kot pantolonlar her şeyle gider.

O, okula nasıl gider?

Diş nerede ağrırsa, dil oraya gider.

O nadiren kiliseye gider.

O her zaman oraya gider mi?

Also check out the following words: Ata, şehrim, kurdudur, deprem, meydana, geldiğinde, yaşındaydım, bilir, Tatil, geçti.