Turkish example sentences with "oturuyor"

Learn how to use oturuyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O, bankta arkadaşıyla oturuyor.

John, New York'ta oturuyor.

İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.

Adam, bir bankın önünde oturuyor.

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.

O çitin üzerine oturuyor.

John, Jack'le birlikte oturuyor.

O kaz niçin yumurtalarının üstünde oturuyor?

Mary sırada oturuyor.

O, onda oturuyor.

Köpek kasenin yanında oturuyor.

O, hâlâ bankta oturuyor.

O, bekleme odasında oturuyor.

Öğrenciler konferans salonunda mı oturuyor?

O büroda bir mimar oturuyor.

Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.

Okula iki adım uzaklıkta oturuyor.

Masanın diğer ucunda kim oturuyor?

O masada oturuyor.

Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?

Teyzem New York'ta oturuyor.

Tom sağ tarafımda oturuyor.

Tom hâlâ oturuyor.

Tom doğrularak oturuyor.

O iki sandalye arasında oturuyor.

Tom nerede oturuyor?

Tom oturuyor.

Tom beş saattir o odada yalnız oturuyor.

Tom orada o ağacın altında yalnız oturuyor.

Tom bekleme odasında yalnız oturuyor.

O, küvette oturuyor.

Bankta oturuyor.

John nerede oturuyor?

Tom sahilden üç sokak yukarıda oturuyor.

Tom sahilin üç sokak üstünde oturuyor.

Tom konferans salonunda oturuyor.

İki çocuk duvarda oturuyor.

Tom, Mary ile oturuyor.

Tom koltuklardan birisinde oturuyor.

Tom tv'nin önünde oturuyor.

O, bankta oturuyor.

Tom restoranın önündeki masaların birinde oturuyor.

Tom ön basamaklarda oturuyor.

Tom yerde oturuyor.

Birisi benim koltukta oturuyor.

Tom Mary'nin yanında oturuyor.

Tom masanın üstünde oturuyor.

Tom masasının üstünde oturuyor.

Tom ranzasının üzerinde oturuyor.

Tom arkada oturuyor.

Tom ağacın altında oturuyor.

O boş bir masada oturuyor.

Parmaklığın üstünde iki çocuk oturuyor.

Tom ve Mary kanepede oturuyor.

Tom saatlerdir nehir kenarında oturuyor.

Tom divanda oturuyor.

Bebeği uyandırmamak için hareketsiz bir biçimde orada oturuyor.

Kraliçe Buckingham Sarayı'nda oturuyor.

Bu arada, o nerede oturuyor?

Başörtülü güzel bir kız yatağımın baş ucunda oturuyor.

O nerede oturuyor?

O sadece orada oturuyor, hiçbir şey söylemiyor.

Tüm aile oradaki küçük kirli bir apartmanda oturuyor.

Holly nerede oturuyor?

Paul Jack'in önünde oturuyor.

Tom hâlâ arabasında oturuyor, Mary'yi bekliyor.

Tom, arabasında oturuyor.

Tom sınıfın çok gerisinde oturuyor.

Tom oradaki masada oturuyor.

O İngiliz ama Hindistan'da oturuyor.

O iki saattir orada oturuyor.

O ön koltukta oturuyor.

Benim ailem de burada oturuyor.

Tom hâlâ bekleme odasında oturuyor.

Tom birinci sırada oturuyor.

Tom arkaya yakın oturuyor.

Tom bir sandalyede oturuyor.

Tom arabada oturuyor.

Tom barda oturuyor.

Tom masada oturuyor.

Burada güneşte oturuyor olmama rağmen, hâlâ üşüdüğümü hissediyorum.

Tom bugün 8 saattir bilgisayarının önünde oturuyor.

O şimdi Paris'te oturuyor

Ziyaretçilerimiz oturma odasında oturuyor.

O, toplantı odasında oturuyor.

Tom her zamanki masasında oturuyor.

Tom ofisinde bilgisayarında oturuyor.

Tom bizim sokağın karşı tarafında oturuyor.

Tom bütün gün odasında hiçbir şey yapmadan oturuyor.

Kayınpederim oturuyor.

O binanın sahibi bu binanın beşinci katında oturuyor.

Tom masasında oturuyor.

Yaşlı adam oturuyor.

Aslında, bu cuk diye oturuyor.

Ne? Bir fare benim faremin üstünde oturuyor.

Tom, Mary ve John masanın etrafında oturuyor.

Kedi masanın üzerinde oturuyor.

Kedi masanın üstünde oturuyor.

Bu apartmanın sahibi üçüncü katta oturuyor.

Burada güneşte oturuyor olsam da hala üşüyorum.

Aşçı mutfakta oturuyor.

Also check out the following words: an, yapıyor, herhangi, yiyeceği, alamıyordu, bardağını, boşalttı, acılarla, Fiyatları, aniden.