Turkish example sentences with "varsa"

Learn how to use varsa in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ne zaman size yazılmış ve anlamadığınız bir şeyiniz varsa, ne yapabileceksiniz, ya beklenmedik sonuçlar alırsanız?

Herhangi bir sorunuz varsa lütfen bana bildirin.

Geleceği varsa göreceği de var.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.

Bir araban varsa, niçin yürürsün?

Bir araban varsa, istediğin zaman gelebilirsin ve gidebilirsin.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.

O takımın çok az, eğer varsa, kazanma şansı var.

Sol elinde ne varsa bana göster.

Eğer bir tıp diploman varsa, onu getir.

Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.

Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.

Sorununuz varsa, ben size yardımcı olurum.

Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.

Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin.

Eğer paraya ihtiyacın varsa, sana biraz ödünç veririm.

Sorularınız varsa, uzaktan sorun.

Eğer varsa, Tom'un seçimi kazanmasına dair küçük bir ümit var.

Bir farenin sadece tek bir deliği varsa, kısa sürede ölür.

Eğer iyi bir bahçeniz varsa, o, evinizin değerini artıracaktır.

İhtiyacın olan başka bir şey varsa, bana bildir.

Eğer gerçekten bir işe ihtiyacın varsa, niçin Tom için çalışmayı düşünmüyorsun?

Eğer Tom'u ikna edebilecek biri varsa, o Mary olur.

Çocuğun yemek yemeye ihtiyacı varsa, ona sağlıklı bir şey pişirin.

Tom ne borcu varsa ödemelidir.

Yardım etmek için yapabileceğim bir şey varsa, lütfen bana bildirin.

Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.

Zamanın varsa, geçerken galeriye uğrasan iyi olur.

Bir dakikan varsa, ben bazı sorunlar hakkında seninle konuşmak istiyorum.

Biraz ihtiyacın varsa sana biraz ödünç para verebilirim.

Bu kitabın, eğer varsa, az sayıda baskı hataları var.

Eğer varsa yapılmamış olarak bıraktıklarını yap.

Herhangi bir şüpheniz varsa, ona sorun.

Eğer elmaya benziyorsa ve elme gibi tadı varsa, o, muhtemelen bir elmadır.

Binada bir yangın varsa ne yapacağını biliyor musun?

Neyim varsa senindir.

Tom Mary'ye neye ihtiyacı varsa verdi.

Kalan varsa, bana biraz ver.

Eğer varsa hataları düzeltin.

Bir kaleme ihtiyacınız varsa, size bir tane ödünç veririm.

Bir sorun varsa, bana sor.

Bir sorun varsa elini kaldır.

Bu kutuda ne varsa sana vereceğim.

Hangi yiyecekleri, eğer varsa, yemekten kaçınırsınız?

Bir sorunuz varsa, öğretmene sorun.

Eğer ihtiyacınız varsa bir şemsiye ödünç alabilirsiniz.

Bir sorun varsa, bana söylersin, değil mi?

İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.

Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?

Hâlâ bir şikâyetin olduğunu hissediyorum. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, ortaya çık ve söyle.

Şemsiyeye ihtiyacın varsa sana bir tane ödünç verebilirim.

Eğer herhangi bir sorun varsa sağ elini kaldır.

"Öğle yemeği için ne istiyorsun?""Sorun değil, her neyin varsa."

Eğer bir kural varsa buna herkes uymalı!

Eğer bu ülkede bunca yıl savaş varsa ve bir milletvekilinin oğlu savaşmadıysa bunu bana açıklayamazsın.

Bir televizyonda iki tane kapatma düğmesi varsa o televizyon özel demektir değil mi?

Kendi değerimi biliyorum beni örnek almak isteyen varsa alsın.

Bana güvenmeyen kim varsa yüzü kara çıktığında bana bakmasın.

Eğer ağzında sakız varsa çıkar.

Çok stresli bir çocukluk geçirdim, tembelliğim varsa bence bundan kaynaklanmakta.

Bir sürü insan varsa, bundan nefret ediyorum.

Gerçekten bir sorununuz varsa delikanlı gibi söyleyin ben de kendi düşüncemi söyleyeyim olmaz mı?

Söyleyecek bir şeyin varsa hemen söyle ya da sesini kes.

Ev ödevime ihtiyacın varsa, hazır olduğumda sizin eve uğrarım ve onu sana veririm.

Eğer ki yaşadığım kazanın seninle bir ilgisi varsa seni affedemem.

Eğer varsa, onun çok az iyileşme umudu var.

Öğrenmeye isteğin yoksa kimse yardım edemez sana, öğrenmeye azmin varsa kimse durduramaz seni.

Bir İngiliz pasaportun varsa Avustralya'ya gitmek için bir vizeye ihtiyacın var mı?

Bir sorunuz varsa lütfen elinizi kaldırın.

Şansımız varsa paramızı ikiye katlarız.

Çalışmama ihtiyacın varsa pazar günü çalışmaya hazırım.

Söyleyecek bir şeyin varsa devam et ve söyle.

Eğer sıçanlar ve farelerle sorunun varsa onları ultrason ile korkutup kaçırabilirsin.

Neye ihtiyacın varsa al.

Senin için yapacağım zerre kadar bir şey varsa sadece bana bildir.

Sana yardım edebileceğim bir şey varsa bana bildir.

Tom'la bir sorunun varsa, benimle bir sorunun var demektir!

Herhangi bir sorunuz varsa sormaya çekinmeyin.

Bu cümlede herhangi bir hata varsa bana söylemeni istiyorum.

Size zarar gelmemesi için elimden gelen ne varsa yaparım.

Bizler iyi insanlarız ve barışseveriz, bir problemimiz varsa çözeriz.

Ne sorununuz varsa konuşa konuşa çözmenizi tavsiye ediyorum.

Beyzbolu seven insanlar varsa, o zaman futbolu seven insanlar da vardır.

Bazı konularda ikna olması gereken varsa o benim.

Hakkım varsa sana helal olsun.

Senin için önemsiz ancak başka insanlar için değerli olan bir paran varsa; onu iyilik yapmak için kullan.

Seni seviyorum ve ölene dek seveceğim ve ondan sonra yaşam varsa, sonrasında da seveceğim.

Sorunuz varsa sormaktan çekinmeyin.

Yazdıklarımda hatam varsa bunları düzeltirseniz sevinirim.

Yazdıklarımda hatam varsa bunları düzeltebilir misiniz?

Ne hali varsa görsün.

Gel ve beni yakala eğer cesaretin varsa.

Otelde boş oda varsa, o zaman onu kirala.

Söyleyeceğin bir şey varsa, sadece söyle.

Herhangi bir sorununuz varsa, sormaya çekinmeyin!

Sorularınız varsa, benimle temasa geçmekten çekinmeyin!

Daha iyi bir fikri olan varsa dinlemek isterim.

Bir kalpte üzüntü varsa, o kalp benim kalbimdir.

Anlayan varsa beri gelsin.

Also check out the following words: oyunlar, yetişkin, kategorisi, altında, listelenmiş, Tokyo'da, köprü, tondan, fazlasını, taşıyamaz.